Yargıtay, kazada yaralanan kişiye 35 bin liralık tazminatı onadı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, Antalya'da 2001 yılında meydana gelen trafik kazasında yaralanan kişiye 35 bin lira maddi, 3 bin lira da manevi tazminat hükmeden yerel mahkeme kararını onadı.

Antalya'da 4 Şubat 2001 yılında meydana gelen trafik kazasında yaralanan vatandaş, kazada kusurlu bulunan aracın ait olduğu şirket aleyhine 2002 yılında tazminat davası açtı. Vatandaşın avukatı Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açtığı tazminat davasında, araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile kaza yapması neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve malul olduğunu açıklayıp fazlaya dair haklarını saklı tutarak 5 bin lira maddi, 5 bin lira manevi tazminat ödenmesini talep etti. Davacı avukatı, 6 Şubat 2006'da mahkemeye müracaat ederek, tazminat talebini ıslah ederek 35 bin lira maddi tazminat talep etti. Davalı avukatı, kusur oranını kabul etmediklerini, taleplerin fahiş olduğunu, maluliyetin bu kaza nedeni ile oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini savundu. Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, 18 Ekim 2012'de verdiği kararla, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 35 bin lira maddi, 3 bin lira da manevi tazminatın tahsiline hükmetti. Davalı avukatının kararı temyiz etmesi üzerine dava dosyasını yeniden değerlendiren Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararını onadı.

MAHKEME KARARINDA İSABETSİZLİK YOK
Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: "Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır. Davacının yaralanması ve sigortalı aracın hasara uğramasıyla sonuçlanan trafik kazasının, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Türk Ceza Kanunu'nun 456/2. maddesi çerçevesinde cezayı gerektiren bir eylem niteliğinde bulunmasına, bu eylemle ilgili ceza davasının, aynı yasanın 102/4 maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olmasına, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli bulunmuştur. 4 Şubat 2001 kaza tarihinin üzerinden beş yıl geçmeden 6 Şubat 2006 tarihinde davanın ıslah edilmesine, zamanaşımı süresinin son gününün tatil gününe rastlamasına, ıslahın zamanaşımı süresi içinde yapılmış olmasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına oybirliğiyle karar verildi."