Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Türkiye tek yürek! Meclis'te tarih yazılıyor!

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) darbe girişiminin ardından Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın başkanlığında olağanüstü toplandı. Başkan Kahraman, "Birlik ve beraberlik zamanıdır, yaraları sarma zamanıdır" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 16.07.2016 17:25
Haber Güncellenme Tarihi: 16.07.2016 19:51
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Türkiye tek yürek! Meclis'te tarih yazılıyor!
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) darbe girişiminin ardından Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın başkanlığında olağanüstü toplandı. Başkan Kahraman, "Birlik ve beraberlik zamanıdır, yaraları sarma zamanıdır" dedi. Daha sonra söz alan Başbakan Binali Yıldırım ise, "Ya demokrasi ya ölüm diyerek dün gece bu salonda dimdik durdunuz. Milletin meclisinin üzerine bombalar yağdırdılar, silahla taradılar. Bir tek ger adım atmadınız. Her birinizin ölümü yanı başında hissettiğinizi biliyorum. Dünya parlamentolarına, demokrasilerine örnek bir duruş sergilediniz" dedi.

Darbe girişimi sonrası 4 parti ortak bildiri üzerinde anlaştı ve Meclis Genel Kurulu saat 17.00'de olağanüstü toplandı. Meclis Şeref Holü girişinde, ellerinde Türk bayrakları ile toplanan binlerce kişi, darbe karşıtı slogan attı.

Genel Kurul'da, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından söz alan Meclis Başkanı İsmail Kahraman, İstiklal Marşı'nın kalan kıtalarını okudu. Bu sırada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, birkaç dakika sonra da Başbakan Binali Yıldırım Genel Kurul salonuna alkışlar eşliğinde girdi.

'O KAHRAMANLARIN AİLELERİNE SESLENİYORUM'

Genel Kurul'a seslenen Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"Dün gece milletin bağımsızlığını, namusunu korumak için sokağa çıkan, tankların önünde birer kahraman olarak dikilen, o mübarek kanlarıyla bayrağını, hürriyetini, milletinin istiklalini muhafaza eden şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyor, mekanları cennet olsun diyorum.

O kahramanların ailelerine sesleniyorum, üzülmeyin, hüzünlenmeyin. Onlar peygamberlikten sonraki en yüksek makama, şehitlik makamına ulaştılar.

Onlar hepimizin evlatları oldular. Kabirleri nur, mekanları cennet olsun.

Milletin iradesini teslim almak isteyenlere karşı sokağı teslim alan kahraman milletimi selamlıyor, böyle kahraman bir milletin bir ferdi olmaktan dolayı gurur duyuyorum.

'YA DEMOKRASİ YA ÖLÜM'

Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’a dik duruşundan dolayı teşekkür ediyorum. Siyasi partilerimize, meclis gruplarına teşekkür ediyorum. Her biri birer Alpaslan, birer Selahattin Eyyubi olan polislerimizin alnından öpüyorum. TSK’nın vatanını seven subaylarına teşekkür ediyorum.
Sabaha kadar ezan ve sala okuyan imamlarımıza teşekkür ediyorum.

Dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum. Ya demokrasi ya ölüm diyerek dün gece bu salonda dimdik durdunuz. Milletin meclisinin üzerine bombalar yağdırdılar, silahla taradılar. Bir tek geri adım atmadınız. Her birinizin ölümü yanı başında hissettiğinizi biliyorum. Dünya parlamentolarına, demokrasilerine örnek bir duruş sergilediniz.

'PARTİ AYRIMI YAPMAKSIZIN SELAMLIYORUM'

Bu tavrınızla Türkiye’nin talihini değiştirdiniz. Milletten sonra en büyük övgüyü bu gazi Meclis, sizler hak ediyorsunuz. Parti ayrımı yapmaksızın her bir milletvekilimizi selamlıyorum. Sizleri büyük bir heyecanla alkışlıyorum.

Gazi Meclis 23 Nisan 1920 sonrasındaki en zor, en sıkıntılı gecesini yaşadı. İşgal güçleri Polatlı’ya kadar gelmişti ama bu Meclis'e dokunamadılar. 1960'ta darbe yapanlar Meclis ruhuna saldırsa bile Meclis'in bedenine dokunamadılar.

'12 EYLÜLCÜLER MECLİS'İ BOMBALAMADI'

12 Eylülcüler Meclis'i bombalamadılar. Ancak dün gece öyle alçakça bir saldırı gerçekleşti ki, millet iradesinin tecelli ettiği meclisin hem ruhunu, hem bedenini hedef aldılar. Bunlar asker değil, bunlar asker kılığında teröristlerdir.

Gözlerini kan bürümüştü. Cinnet halindeydiler. İhanet ve haşhaş akıllarını teslim almıştı. Ancak bilmedikleri şuydu. Milletin evine dokunanın eli yanar. Milletin evine saldıranın ocağı söner. Daha 24 saat geçmeden elleri yandı, o elleri kırıldı. İnşallah ocakları da ebediyen söndü.

Burada tarihe bir not düşmek isterim. Bundan sonra 50-100-1000 yıl milli iradenin tecelli etiği bu Meclis'e kim el uzatırsa akıbeti aynı olacaktır.

Hiçbir darbe yapanın yanına kâr kalmadı, bundan sonra da kalmayacak. Ama aklından geçiren olursa gözünün önüne bugün hayatları sönmüş darbeciler gelecek ve buna asla yeltenemeyeceklerdir.

'BUGÜN BİR MİLATTIR'

Bugün Ak Parti'nin, CHP’nin, MHP’nin, HDP’nin ve tüm partilerin darbeye karşı çıktıkları bir gündür. Bugün bir milattır. İnanıyorum ki yeni bir sürecin de başlangıcıdır.

Bu ruhla biz terörü de yeneriz yaralarımızı da sararız. Bu birlik ruhuyla Türkiye’yi Gazi Mustafa Kemal’in işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine de çıkarırız.

Milletin her köşesinde AK Partililer CHP’liler MHP’liler HDP’liler el ele verdiler tek eylem yaptılar. Bu tarihi dayanışmayı inşallah geleceğe de taşıyacağız.

'TÜRKİYE CUMHURİYETİ ALTIN TABAKTA SUNULMADI'

Daha sonra söz alan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise, "Türkiye Cumhuriyeti bize altın tabak içinde sunulmadı. Acı, kan ve gözyaşıyla kurduk. Bu mücadele tüm dünyanın saygısını kazandı" dedi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle:

Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak da cumhuriyeti kuranların çocuklarına vasiyetidir. Biz de demokrasi adına ağır bedelleri ödedik. Bu ağır bedelleri hep darbe dönemlerinden sonra olmuştur. Dün yaşadığımız olay doğrudan bir darbe girişimidir. Cumhuriyetimize, tarihsel birikimimize yapılmış açık bir saldırıdır. Oysa biz anayasamıza öyle maddeler koyduk ki değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Her koşulda demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve laikliği savunmak hepimizin görevi olmalıdır.

'AÇIKÇA LANETLİYORUZ'

Dün demokrasiye yapılan saldırıyı açıkça lanetliyoruz. Olay hepimizde derin üzüntü yarattı. Ve fakat ne mutlu ki bu süreç siyasette başından beri olması gereken ortak paydada bizi birleştirdi. Bu TBMM’nin, cumhuriyet ve demokrasiye bağlılığıdır.

Ancak bunu sadece dilimizle değil yüreğimizle de söylemeye devam edeceğiz. Demokrasi aynı zamanda üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğüdür.

Dün halkımız meydanlara çıktı, darbeye karşı direnme hakkın kullandı. Hukukun çiğnendiği hallerde mesela demokrasinin darbeyle yok edilmesinin istendiği hallerde direnme hakkının ne kadar meşru olduğunu gördük. Bundan daha güzel bir örnek verilemez. Bu meclis sonuna kadar demokrasiyi savunacaktır. Bu meclis cumhuriyetin değerlerini se sonuna kadar savunacaktır.

Bu meclise düşen tarihi bir sorumluluk var. Özgürlük bağlamında cepheyi genişletmek zorundayız. Bu darbe girişimi bize şunu açık ve net gösterdi. Bu darbe girişimini parlamenter demokratik sitemimizin önlediğini unutmamak gerekiyor. Bu mirasa sahip çıkmak hepimizin görevidir.

'MEDYAYA YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM'

Bu ülkede özgürlüğünü korumaya çalışan bir medyamız var. Medya darbecilerin yolunu kapattı özgürlüğün yolunu açtı. Hepimizin gözü önünde medya dün halkın doğru bilgilendirmesini sağladı. Medyaya bu bağlamda yürekten teşekkür ediyorum. Neden medya özgürlüğü diye ısrarla söylüyoruz. İşte bu yüzden.

Yalnız eklemek zorundayım siyasi partilerin darbe karşısında gösterdiği tavır cumhuriyete bağlılık konusunda özeleştiri yapma fırsatı da bize sundu.
Bu darbe girişimi ile ilgili her siyasi partinin bir özleştiri yapması tarihin kıldığı bir zorunluluktur. Her tülü darbeye karşı olmak bu parlamentonun görevidir.

Demokrasi üzerindeki vesayeti asla kabul etmemeliyiz. Madem ki milli irade çok değerlidir demokrasi üzerinde makamı mevkisi rütbesi ne olursa olsun demokrasi üzerinde vesayete bu parlamento asla izin vermemelidir. Anayasa ve hukukun dışına çıkanlar kim olursa olsun bunu bedelini mutlaka ödemelidir. Önümüzde çok kritik bir dönem olduğunu kabul etmeliyiz. Bu dönemi soğukkanlılıkla atlatmamız gerekmektedir.

'SÖZÜN BİTTİĞİ KIRILMA NOKTASI'

Kılıçdaroğlu'nun ardından MHP lideri Devlet Bahçeli söz aldı. Bahçeli'nin konuşmasının satır başları şöyle:

Her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. Dün gece demokrasiye darbe indirilmek istenmiştir. Millet iradesi çok açık saldırıya uğramıştır. Türkiye’nin omurgasının kırılması maksadıyla şerefli Türk ordusunun içine sızmış bir avuç düşman işbirlikçisi ortaya çıkmıştır. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları rehin alınmıştır. TSK içine yuvalanmış gecemizi zehir etmiş, tarihimizde eşine az rastlanır bir ihanetin taraf ve failleri olmuştur. Şu kahredici hususa dikkat buyurunuz gazi meclis havadan bombalanmıştı.

Bu, sözün bittiği kırılma noktasıdır. TBMM’nin bombalanması hepimizi dehşete düşüren bir ihanettir. Bu şerefsiz kalkışma sadece seçilmiş hükümet değil Türk milletini tamamını hedef almıştır. Kanı bozuk çevre ve odaklar son kozlarını oynayarak ülkemizi kaosa sürüklemeyi hedef almıştır.

Dün gece yaşananlar aslında kalleş bir terör saldırısıdır. Bu saldırı Türk askerinin içinden devşirilmiş kandırılmış ya da buna çoktan teşne küçük bir grup tarafından yapılmıştır. Milli iradenin namusu son anda kurtarılmıştır.

Derin komplo inançla püskürtülmüştür. Halaskar zabitan devri çoktan geride kalmıştır. Türk milletinin ortak geleceği hukuk ve demokrasidir. Hiçbir çete paralel yapı terör örgütü mihrak bu zemini çatlatamayacaktır. Huzur cellatlarının sonu her zaman hüzün olacaktır.

'MİLLETİMİZ SABIRLI VE SOĞUKKANLI OLMALIDIR'

Ülkemize kast eden vatan hainlerinden hesap sormak bunların yediğini içtiğini burunlarından getirmek hepimizin vatan borcudur. Şer amaçlara karşı tam bir kenetlenme ile geleceğe el ele yürüyeceğiz. Devlet tektir bayrak tektir dil tektir vatan tektir millet sonuna kadar birdir diridir zalimlere karşı da tavizsizdir. Masum vatandaşlara kurşun sıkan darbecileri şiddetle lanetliyorum. Hukukun bu hainlere bir daha gün yüzü göstermemesini temenni ediyorum.

TSK’ya sızmış kanserli hücreleri keserek yok etmek ama askerimizi zan altında bırakmamak hepimizin görevidir. İnsanımızı birbirine düşürmeyi planlalar işledikleri suçların son zerresine kadar çekmelidir. Aziz milletimiz sabırlı ve soğukkanlı olmalıdır. Hepimize geçmiş olsun diyorum.

'TÜRKİYE HALKLARI DARBEYE ASLA BOYUN EĞMEYECEKTİR'

Daha sonra HDP grubu adına söz alan İdris Baluken ise şöyle konuştu:

15 Temmuz akşamı saat 10.00 sularında başlayan ve varlığını saate kadar devam eden bir darbe girişimi ile karşı karşıyayız. Partim adına bu darbeci anlayışı lanetlediğimi söylemek istiyorum. Askeri bürokratik ve sivil darbe girişimlerinin tek bir meşru gerekçesinin olamayacağını söylemek istiyorum.

Bu darbe girişiminin de kontrol altına alınması en büyük temenni ve amaç olarak ortaya konmuştur. Bu darbe girişiminde pervasız saldırılar sonucu 161 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Parlamento bile savaş uçakları tarafından bombalanmış helikopterler tarafından taranmıştır. Böylesi saldırılar asla başarıya ulaşamayacaktır. Darbe yapmak isteyenler bilmelidir ki Türkiye halkları darbeye asla boyun eğmeyecektir. Bu darbelere karşı her türlü siyasi işbirliğini gerçekleştireceğimizi ifade etmek istiyorum. Dünden bu yanda gerçekleşen saldırılar ülke tarihi açısından bir kırılma noktası olarak tarihe geçecektir.

'AMASIZ, FAKATSIZ, LAKİNSİZ LANETLİYORUZ'

Dün akşam parlamentonun bombalanması yüzlerce sivilin yolarda katledilmesi tipik bir askeri darbeyi aşan kaosu hedefleyen bir vahşeti ortaya koymuştur. Hedeflenenin 78 milyonun tamamının siyasi iradesi olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Türkiye’de devleti ele geçirmeye çalışan iktidar kavgaları ülkeyi uçurumun kenarına sürüklediği uzun zamandır biline n bir gerçekti. HDP olarak halkı defe alan bu darbe girişimine zemin hazırlayan en önemli unsurlardan biri de 7 haziran sonrası oluşturulan çatışma ortamıdır. Darbe ihtimali üzerinden düşündüğümüzde 15 temmuzda yaşanan bu darbe girişimi darbelere yol açan zemin bitirilmeden asla sonlanmayacaktır. Bugün itibariyle siyasi iktidar başta olmak üzere siyaset kurumuna öneli sorumluluklar düşmektedir. Temel politikaların tekrar tartışılmaya başlanılmasının çok önemli olduğunu söylemek isterim.

Barışın tahsis edilmediği bir yerde darbe ihtimali her zaman vardır. Demokratik siyaset esas hale getirilmediği sürece Cizre’de surda Silvan’da yaşananların Ankara’da Ege’de Karadeniz’de yaşanma ihtimaline her zaman dikkat çektik. Ancak bunun anlaşılabilmesi için dünkü darbe girişiminin gerçekleşmesi beklendi. 15 temmuzda gerçekleşen bu darbe girişimi ve katliamları amasız fakatsız lakinsiz lanetliyoruz. Kaos isteyenlerin amaçlarına hizmet etmemek için hiç kimse bir diğerine şiddet ve zor kullanma yöntemlerini kullanmalıdır. Ülkemize yakışmayacak olan şiddet manzaralarının ortaya çıkması tehlikeli ve yanlış olacaktır. Parlamento içinde bu darbe girişimi için geniş katılımlı bir komisyon kurulmasının önemini hatırlatır. Bütün halklarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletirim.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.