Tanık Yarbay: Sabotaj ve eylem istihbaratı geldi, biz de tedbirimizi aldık

Afyonkarahisar’da mühimmat depolarının patladığı bölüğün eski komutanı Yarbay Murat Aydın, ilk kez mahkemede konuştu. İfadesi kamerayla kayda alınan Aydın, tonaj raporlarıyla bu mühimmatları depolarının almasının mümkün olmadığını ilgili birimlere ilettiğini, ağır mühimmatların hafif mühimmat deposuna konduğunu anlattı. Mühimmatlarla ilgili gece çalışmayı gerektirecek bir durumun olmadığını aktaran Aydın, 1-1,5 ayda istiflenmesi gereken mühimmatların 4 gecede depoya istiflenmeye çalışılmasının mümkün olmadığını kaydetti. Gelen mühimmatlar arasında imha edilmesi gereken 6 kalem mühimmatın olduğunu vurgulayan Aydın, bölgede teröristlerce sabotaj ve eylem yapılacağı istihbaratının kendilerine ulaştığını, bunun için dışarıdan gelecek her türlü eyleme karşı tedbir aldıklarını belirtti.

Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit, 8’i asker 11 kişinin yaralanması ile sonuçlanan davanın duruşmasına devam edildi. Eskişehir Askeri Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran, Üsteğmen Tuncay Aydın, şehit aileleri ve avukatları katıldı. Duruşmaya CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurut, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği(TEMAD) Genel Başkanı Ahmet Keser, Genel Sekreteri İsmail Mavi, Hukuk Komisyonu Başkanı Erkan Akkuş da izleyici olarak takip ettiler. Davanın 4. duruşmasında patlamanın yaşandığı mühimmat depolarının eski Bölük Komutanı Yarbay Murat Aydın, tanık olarak dinlendi. Yarbay Aydın, olay ve mühimmata ilişkin ilginç ifadelerde bulundu.

"GÖNDERİLECEK MÜHİMMATLARI ALACAK DEPO OLMADIĞINI İLETTİM"

2009’dan 13 Ağustos 2013’e kadar patlamanın yaşandığı bölüğün komutanı olarak görev yaptığını anlatan Yarbay Murat Aydın, bu görevi daha sonra Binbaşı Ali Duran’a devrettiğini kaydetti. 4 Haziran tarihinde mühimmatları teslim almaları için arkadaşları görevlendirdiğinin altını çizen Yarbay Aydın, ancak depolarının mühimmatları almaya imkanı olmadığını belirterek, “Biz depo tonaj raporlarıyla bu mühimmatları almaya müsait olmadığımızı bildirdim. Susurluk’taki ilgili birimleri telefonla arayarak depolarımızın bunları almaya müsait olmadığını ilettim. Onlar da Afyonkarahisar’da yerin olmadığını bildiklerini söylediler. Ama Ergani'de bu mühimmatlar için kullanım alanı olmadığı için bize gönderdiklerini ilettiler.” dedi.

"GECE ÇALIŞMAYI GEREKTİRECEK ZARURİ DURUM YOK"

Mühimmatların depolara gelişi güzel konduğu iddiasını kabul etmediğini aktaran Yarbay Aydın, ancak ağır mühimmatların hafif mühimmat deposuna istiflendiğini, çünkü bunları koyacak başka depolarının olmadığını ifade etti.
Söz konusu mühimmat depolarında gece çalışma yapılması gerektiğine dair zaruri bir sebep olmadığının belirten Yarbay Aydın, “Böyle bir zaruretin olmadığını da düşünmüyorum. Ben gece çalışma yapılırken de görmedim. Arızalı veya bozuk mühimmat olduğu bilgisinden haberim yok. Görseydim ilgililere uyarırdım.” diye konuştu.

MÜHİMMATLAR ARASINDA İMHA EDİLMESİ GEREKENLER VARDI, 4 GÜNDE İSTİFLENME İSE DOĞRU DEĞİL

Ekim ayı başında denetleme yapılacağından bilgisinin olduğunu, fakat bu konuda herhangi bir resmi tebligatın olmadığını aktaran Yarbay Aydın, gelen mühimmatlar arasında, imha edilmesi gereken yani imha kodlu altı kalem mühimmat olduğunu vurguladı. Yarbay Aydın, “Ama bunların miadı dolmuş fakat patlama riski olmayan ama imha edilmesi gereken mühimmatlardı.” ifadesini kullandı. Bu mühimmatları istifleme çalışmasının ise 4 günde kesinlikle bitmeyeceğini kaydeden Yarbay Aydın, bu istiflemenin normal şartlar altında 1 veya 1,5 ay süreceğini anlattı.

TANIK YARBAY, ‘ SABOTAJ VE EYLEM İSTİHBARATI GELMİŞTİ, BİZ TEDBİRİMİZİ ALMIŞTIK’

Patlamadan önce Afyonkarahisar’daki askeri birliklere sobataj, eylem yapılacağı istihbaratının geldiğini anlatan Yarbay Aydın, şöyle konuştu: “6 Ağustos’ta Afyonkarahisar ve İzmir illerinde eylem yapılacağı istihbaratı geldi. Buna göre söz konusu bölgelerde, dışarıdan teröristlerce eylem, sabotaj olacağı bilgisi ulaştı. Bunun mühimmat deposunda olacağı yönünde değildi. Ama biz her şeye rağmen o konu da gerekli tedbirleri aldık. Orada çalışan askerlerin terör örgütleri veya illegal yapılarla bir bağlantısı yoktu. Olması da mümkün değil. Normal şartlarda mühimmat deposu içerisinde 6 ile 8 asker çalışıyor. Bu askerlerin de en az iki haftalık eğitimden geçirilmesi gerekiyor.”

ASKERİ SAVCI: OLAYI TERÖR VE KİMYASAL PATLAYICI İLE İLİŞKİLENDİRMEK DOĞRU DEĞİL

Tanık ifadesi ve sorulan soruların akabinde söz alan Askeri Savcı Erol Er ise davacıların avukatlarından Altan Ulutaş’ın olayda sabotaj ve terör saldırısı olduğu iddialarına karşı açıklama yaptı. Savcı Er, şöyle dedi: “Tel örgüden geçiş yok, tanık ve nöbetçi ifadelerinde herhangi bir olumsuz bir ifade ve bulgu yok. Depo civarında gözlenen anormal bir bulgu yok. Çalışan tüm personelin istihbarat çalışmaları yapılmış. Bölgede canlı bomba eylemi olacağına dair istihbarat gelmiş. Ama bu olay İzmir Foça'da oldu. Bu eylem istihbaratı da yerini bulmuştur. Bunu terörle ilişkilendirmek doğru değildir. Orada görevli askerlerin de bazı şehitlerin dokuları üzerinde bulunan bulguların C4 veya başka bir patlayıcıya ait olduğu kesin olarak söylenemez. O maddeler birçok el bombasının içeriğinde de yer almaktadır. Yani bu nedenle sabotaj olduğunu söylemek mümkün değil. Biz orada kalan el bombalarının içeriğiyle ilgili inceleme yaptıracağız.”