Sapık öğretmenden akılalmaz savunma!

Olay, 2015 ile 2016 yılları arasında merkez Yakutiye İlçesi’ndeki İMKB İnönü İlkokulu’nda meydana geldi. 5’inci sınıftaki 5 kız öğrenci geçen 6 Nisan günü rehberlik öğretmenlerine 4’üncü sınıftayken öğretmenleri olan A.K.’nın yaptıklarını anlattı. Öğrenciler, öğretmenin dudak veya boyunlarından öptüğünü, eteklerini kaldırıp, popolarına dokunduğunu, son olarak bunu bir kız arkadaşlarına daha yaptığını iddia etti. Kız öğrencilerin anlatımları üzerine rehber öğretmenler durumu Yakutiye Kaymakamlığı’na bildirdi. Kaymakamlık tarafından öğretmen A.K. aynı gün görevden uzaklaştırıldı ve Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.

265 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

12 Nisan günü çıkarıldığı 1’inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanan A.K. hakkında 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. A.K.’ya ’çocuğun cinsel istismarı’ suçundan mağdur öğrenci sayısına göre 88 yıldan 165 yıla, ’cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan ise 20 yıldan 100 yıla kadar ve toplamda 108 yıldan, 265 yıla hapis cezası istendi.

2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada tutuklu A.K., mağdur çocukların aileleri, tanık öğretmenler ve veliler hazır bulundu. Tanık ve mağdur olan öğrencilerin dava öncesi duruşma salonu önünde koşuşturmaları etrafı meraklı gözlerle izlemeleri dikkat çekti. Mağdur çocukların avukatlarından Nurullah Arıcı mahkeme heyetine, öğrencilerin kapalı bir duruşmada sanık olmaksızın dinlenmesi talebinde bulundu. Avukat Arıcı’nın talebini kabul eden mahkeme heyeti, duruşma salonuna mağdur ve tanık olan hiçbir çocuğu almadı.

’OTORİTER TAVRIM NEDENİYLE KİNLENMİŞLER’

Duruşmada, Mahkeme heyeti ilk olarak tutuklu öğretmen A.K.’nın savunmasını dinledi. Suçlamaları kabul etmeyen A.K. şunları söyledi:

"Bir baba ve eğitimci olarak bu şekilde insanlık dışı bir suçla karşınıza gelmiş olmanın utancı içindeyim. Otoriter bir yapıyla bu çocukları okuttum. Bu çocuklara yönelik eğitim tavrım, içten içe bana kinlenmeye dönüşmüştür. Çocuklara 23 Nisan etkinliklerini ailelerinin maddi durumları iyi olmadığından 4 yıl boyunca yaptırmadım. Bu içlerinde ukde kalmış. Bu çocuklar menfur Karaman olaylarından etkilenerek benim hakkımda ’cehennem olsun gitsin, şundan kurtulalım’ diye iftira atmışlardır. Okulda 7 yıldır çalışıyorum, disiplinli oluşumdan çocuklara ödev veriyordum. Kimisi güzel yapıyordu defterine ’aferim seni beğeniyorum, tebrik ederim’ gibi cümleler yazıyordum. Çocuklara kurgu yapmayı, hayal gücünü geliştirici çalışmaları ben öğrettim. Benim de çocuğum var. Eğer böyle bir olay yaptıysam çocuklar neden bunu ailelerine anlatmamışlar. Bu çok ağır bir itham, bana karşı öfke ve nefretlerini aşırı disiplinci oluşum ve başarılı öğrencileri sevmem, başarısız çocukların da bu duruma içerlemelerindendir. ’Çocuklara sevişme nedir, sevişmeyi biliyor musunuz?’ gibi sorular sormadım."

’KIZIMDA DURGUNLUK SEZDİM’

Bazı mağdur olan çocukların anne ve babaları ise duruşmada A.K.’dan şikayetçi oldu. Velilerden anne S.A. "Kızım yaramaz çocuktur. Olayların olduğu dönemde kendisinde bir durgunluk sezmiştim. Ancak anlam verememiştim. Kızım yalan söyleyen bir çocuk değildir, iftira atmaz. Veli toplantısındayken kız çocuklarına daha yakın olduğunu belirtti ve kızımın kendisi hakkında birşey söyleyip söylemediğini sormuştu. O anda anlam verememiştim eve gelip kızıma sorunca donup kalmıştı" diye konuştu.

’TAZMİNAT DAVASIYLA TEHDİT’ İDDİASI

Sanık öğretmenin kafasına göre hafta sonları telefonla arayarak kızını kursa çağırdığını belirten velilerden baba E.K. "Savcılık ve emniyette ifade verdiğimiz sırada kalabalık içerisindeki sanığın çocukları bizi, ’eğer böyle bir şey duyulursa, hepinize 200 milyarlık dava açacağız’ diyerek tehdit etti" dedi.

Sanığın 17 yaşındaki üvey kızı S.S. mahkemede tanık olarak dinlendi. S.S., üvey babasının ne kendisine ne de başka kızlara yönelik dikkat çekici bir eylemine şahit olmadığını, üvey babasının bu suçları işlediğine ihtimal vermediğini söyledi. Mahkeme heyeti A.K.’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.