Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

RTÜK üyesi Çıplak: İşlenmiş bir suç görmezlikten gelinmişse RTÜK de sorumludur

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Esat Çıplak, özgür medyaya yapılan operasyona tepki göstererek, “Söz konusu televizyon dizilerinin her açıdan denetlendiği bir kurum zaten vardır. Anayasal bir kuruluş olan Radyo ve Televizyon Üst...

Haber Giriş Tarihi: 19.12.2014 18:06
Haber Güncellenme Tarihi: 19.12.2014 18:06
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Esat Çıplak, özgür medyaya yapılan operasyona tepki göstererek, “Söz konusu televizyon dizilerinin her açıdan denetlendiği bir kurum zaten vardır. Anayasal bir kuruluş olan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu zaten söz konusu yayınlar için değerlendirmesini yapmış bulunmaktadır. Şayet bu konuda bir kusur söz konusu ise yani işlenmiş bir suç görmezlikten gelinmişse o halde bu durumdan bizzat RTÜK ve onun yöneticileri de sorumludur.” dedi.

RTÜK üyesi Esat Çıplak, Zaman Gazetesi ve Samanyolu Yayın Grubu’na yapılan operasyon ile ilgili açıklama yaptı. Muhalefette yer alan herkesin ‘düşman’ olarak telakki edilerek yok edilmeye çalışılmakta ve hayat hakkı tanınmamakta olduğunu vurgulayan Çıplak, "Medyaya operasyon düzenlemek, ülkeyi dış dünya nezdinde gülünç durumlara düşürmekte ve gerçek Türkiye dostlarını endişeye sevk etmektedir. Zira televizyon dizilerinde yer alan karakterler yüzünden yahut da o tür kurguların senaryosu yüzünden gazetecileri tutuklamak aklın ve hayalin alacağı bir iş değildir. İşin acı ve vicdan kanatması gereken yanı, meslektaşlarına operasyon düzenlenirken yandaş sıfatını layıkıyla hak kazanmış bazı basın yayın organlarında köşe tutan yazarların peşin peşin polis tarafından yaka paça sorguya alınan meslektaşlarını suçlu ilan etmeleridir.” diye konuştu.

Kamusal alanda boy gösteren ve ülkeyi yöneten kişiliklerin eleştiri anlamında tahammül eşiğinin diğer normal insanlardan daha farklı olmasının beklendiğini dile getiren Çıplak, “Kaldı ki söz konusu televizyon dizilerinin her açıdan denetlendiği bir kurum zaten vardır. Anayasal bir kuruluş olan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu zaten söz konusu yayınlar için değerlendirmesini yapmış bulunmaktadır. Şayet bu konuda bir kusur söz konusu ise yani işlenmiş bir suç görmezlikten gelinmişse o halde bu durumdan bizzat RTÜK ve onun yöneticileri de sorumludur. 14 Aralık operasyonu ile medya iflah olmaz bir şekilde darbe yemiştir. Özgür medya ve bağımsız habercilik Türkiye’de artık mümkün değildir. Despotizmin adım adım tahkim edildiği günümüzde neyin haber olduğunu artık ajanslardan değil 'Alo Fatih' hatlarından öğreneceğiz. Bütün bu olup bitenlerin haricinde şu hususun da unutulmadan eklenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bugün olup bitenler. Birilerinin yok, Hükümete darbe teşebbüsü oldu da onun için cemaat medyasının üzerine gidiliyor ya da bir başkalarının 17-25 Aralık operasyonunda Hükümetin 4 bakanının yaptığı yolsuzlukların ortaya çıkarılmasına karşın bu medya operasyonu düzenlendi türünden gerekçe üretmeleri bütün iddia sahiplerini haklı çıkarabilir. Bize göre asıl mesele bu değildir. Asıl mesele vicdanın her mağdura karşı aynı şekilde işlemesidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Çıplak, yazılı açıklamasını şöyle tamamladı: “Geçmiş zamanlarda ve hatta her zaman ve her durumda ülkücülere ve milliyetçilere yapılan algı operasyonlarında ve de vicdansızca atılan iftiralar, yapılan haysiyet cellatlığı karşısında sus pus olanları bir nebze olsun nedamet getirmeye davet ediyoruz. Zira bugün ve geçmişte (Ergenekon, Balyoz vb.) operasyona uğrayanlar sahipli çocuklardır. Geçmişte gazete manşetlerinde resimleri verilip şehit edilen ülkücülerin hakları ya yargısız infaz yapılan rahmetli Recai Yıldırım’ın mahremiyeti, onuru, mitinglerde ısrarla “İşte bunlar böyledir, bakın görün” “ne özeli genel genel” şeklinde toptancı bir yaklaşımla düşmana karşı kavgada-savaşta dahi edilmeyecek sözler söylemesinin, toptancı ve bir partinin hem kendisini hem de tüm sempatizanlarını birkaç failin yaptığıyla sorumlu tutmaya, o faillerin işleriyle meşgul insanlar olarak göstermeye meyyal bir ifadelerin sonunda; yıkılan yuvaların, boyunları eğilen çocukların, kanser olup babasız bırakılan bir yuvanın hesabını kim verecek. Bu sözler erk söyleyince ve erke yaranmak için yazılınca suçu ortadan mı kaldıracağız?”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.