Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Prof Dr. Hepbaşlı: İzmir'in atık suyundan 10 bin konuta enerji üretilebilir

Yaşar Üniversitesi, kanalizasyon ve atık sulardan enerji elde edilmesini sağlayacak yeni projesi ile TÜBİTAK’tan 380 bin TL destek almaya hak kazandı. İzmir’in günlük 720 bin metreküp atık su potansiyeli proje kapsamında değerlendirildiğinde,...

Haber Giriş Tarihi: 28.10.2013 12:38
Haber Güncellenme Tarihi: 28.10.2013 12:38
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Prof Dr. Hepbaşlı: İzmir'in atık suyundan 10 bin konuta enerji üretilebilir
Yaşar Üniversitesi, kanalizasyon ve atık sulardan enerji elde edilmesini sağlayacak yeni projesi ile TÜBİTAK’tan 380 bin TL destek almaya hak kazandı. İzmir’in günlük 720 bin metreküp atık su potansiyeli proje kapsamında değerlendirildiğinde, 12 bin konut için ısıtma ve soğutma enerjisi elde edilmiş olacak. Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof Dr. Arif Hepbaşlı, 12 bin konut rakamının Bayburt’un toplam konut sayısına eşdeğer olduğuna dikkat çekti.

Türkiye’nin, 2012 sonu rakamlarına göre cari açığının yüzde 71’i enerji ithalatından kaynaklanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2023 yılına kadar elektrik arzındaki termik, hidroelektrik, rüzgar ve güneş enerjisi gibi alternatif enerji payını yüzde 1’den yüzde 30’un üzerine çıkararak cari açığı kapatmayı planlıyor. İzmir Kalkınma Ajansı’nın analizine göre, İzmir’in rüzgar enerjisi kurulu gücü, şu an 2 bin 500 konutun 1 aylık tüketimine eş değer. 2023 yılında ise yaklaşık 10 bin 480 konutun 1 aylık tüketimine eş değer olması ön görülüyor. İzmir biyogazda da yaklaşık 2 bin 500 konutun 1 aylık tüketimine eş değer bir potansiyele sahip. Jeotermal kaynaklar açısından da oldukça zengin olan İzmir’in, tüm potansiyelinin kullanılabilmesi durumunda 20 bin 500 konutun ısıtılabildiği şu anki durumdan 5 kat daha fazla olan yaklaşık 150 bin konutun ısıtılabilmesi mümkün.

Son yıllarda İsveç, Norveç gibi Kuzey Avrupa ülkeleri ile Çin’de, ısı pompaları için yenilenebilir ısı kaynağı olarak görülen ve uygulaması 20 yıldır yaygınlaşan atık suyun, İzmir için önemli bir enerji potansiyeli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, çalışmayı şöyle özetledi: “TÜİK rakamlarına göre bir kişi günlük 217 litre su kullanıyor, bunun yüzde 84’ü yani 182 litresi ise atık su olarak kanalizasyona gidiyor. Oysa, kış aylarında ortalama hava sıcaklığının 7-8 derece olduğu günlerde bile atık su sıcaklığı 14, yaz aylarında ise 40 dereceyi bulan sıcaklıklarda atık su sıcaklığı 28-29 derece olarak ölçülüyor. Bu durumda konutların, seraların, işyerlerinin hem ısıtılması hem de soğutulması için atık su önemli bir potansiyel enerji anlamına geliyor. Projenin temelini, kanalizasyon sistemine kurulacak, içinde ayrı sıvılar için bölümler bulunan özel bir boru sistemi ile ısı pompaları oluşturuyor. Güneş enerjisi panellerinin yardımıyla daha az enerji harcayarak çalışan sistem, daha ekonomik ısıtma ve soğutma imkanı sağlıyor. Yurtdışında içme suyu veya atık suların geçtiği borular özel olarak seçiliyor. Sistemde kullanılacak borular için de çalışmalar yapacağız. Yapılan ölçümlerde, bu sistemle ısıtma ve soğutmanın yüzde 30’un üzerinde enerji tasarrufu sağladığı görülüyor. Bu da Çiğli’deki arıtma sistemine gelen günlük 720 bin metreküp atık su potansiyelinin tamamının değerlendirilmesi halinde 10 – 12 bin konutun ısıtma ve soğutma ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor. Ardahan’ın konut sayısının 7 bin 370, Bayburt’un 11 bin 780, Tunceli’nin de 14 bin 350 olduğu düşünülürse rakamlar, bu sistemin enerji verimliliği açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.”

Dışarıdan enerji verilmesi ile düşük sıcaklıktaki bir ortamdan aldığı ısıyı, yüksek sıcaklıktaki ortama veren bir makine olan ısı pompası sistemi temelinde geliştirilen projenin başkanlığını Prof. Dr. Arif Hepbaşlı yaparken, Yaşar Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Emrah Bıyık, Ege Üniversitesi’nden de Doç. Dr. Hüseyin Günerhan ve Öğr. Gör. Dr. Orhan Ekren araştırmacı olarak ekipte yer alıyor. Projenin 30 ay sürmesi ve 1 Nisan 2016 tarihinde sona ermesi planlanıyor.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.