Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Okul fobisinin nedeni çocuk değil anne”

Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla beraber aileleri okul telaşı sardı. Özellikle yeni okula başlayan çocuklarda görülen okul korkusu ebeveynleri zor durumda bırakıyor. Acıbadem Bursa Hastanesi'nden Psikolog Deniz Erden, okul fobisinin...

Haber Giriş Tarihi: 15.09.2014 09:55
Haber Güncellenme Tarihi: 15.09.2014 09:55
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
“Okul fobisinin nedeni çocuk değil anne”
Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla beraber aileleri okul telaşı sardı. Özellikle yeni okula başlayan çocuklarda görülen okul korkusu ebeveynleri zor durumda bırakıyor. Acıbadem Bursa Hastanesi'nden Psikolog Deniz Erden, okul fobisinin en önemli sebebinin çocuğundan ayrılma korkusu olan anne olduğunu söyledi.

Psikolog Deniz Erden, zihinsel, ruhsal ve sosyal yönden okula başlamaya hazır olan çoğu çocukta, okulun ilk günlerinde ağlama, okula gitmek istememe, anneden ayrılamama gibi davranışların görülmesinin doğal bir durum olduğunu ifade etti. Okula giden çocukların yaklaşık yüzde 2-4’ünde okul fobisi görüldüğünü belirten Erden, "Ortaöğretim çağındaki ergenlerde ise görülme sıklığı azalıyor ancak bu dönemde görülen okul fobisinin tedavisi daha da zorlaşıyor. Okula yeni başlayan çocuk küçük ve zayıf olduğunu düşünüyor. Çevresinde olan olayların çoğunda kendini yetersiz hissediyor ve bu durum küçük çocuğun genelde dış dünyadan korkmasına ve paniklemesine yol açıyor. Okul çağı ile dış dünyanın kapıları açılmaya başlıyor ve çocuk kendini ilk kez karşılaştığı ve bilmediği bir ortamda buluyor. Çocuk, dolayısıyla aile içi güveni ve kurulu düzeni kaybedeceği endişesine kapılıyor. Kimi çocuklarda ise okulun ilk günlerinde bu durum uzuyor ve okula gitmek istememe tepkilerine, şiddetli baş ağrıları, şiddetli karın ağrıları, mide bulantıları, renkte solukluk ve kilo kaybı eşlik edebiliyor.” dedi.

“AŞIRI KORUMA OKUL FOBİSİNE YOL AÇIYOR”

Okulun ilk günlerinde görülen bu korkunun kaynağı olarak genelde annenin görüldüğünü belirten Erden, şöyle devam etti: “Çocuk, okula gittiği zaman anne-babasına bir şey olacağından, onların başına bir şey geleceğinden, hastalanacaklarından, öleceklerinden endişeleniyor. Ebeveynlerinin kendisini terk edeceklerini düşünüyor. Bunun yanı sıra çocuğuna aşırı bağımlı olan anne-babalar da çocuklarına okulda bir şey olacağı kaygısı yaşıyor. Ebeveynin korku ve endişesi aynen çocuğa yansıdığı için bu durum çocuğun bağımlı bir kişilik özelliği kazanmasına yol açabiliyor. Ayrılma korkusunda korkunun nedeni genellikle çocuk değil, anne olarak görülüyor. Anne bilinçaltında çocuğun kendisinden ayrılıp, okula başlamasını istemiyor ve bunu çok dolaylı ve ince mesajlarla çocuğa aktarıyor. Annenin çocuğa, o okula başladığında kendisinin bütün gün onu bekleyeceğini, bunu yaparken onu çok özleyeceğini anlatması, çocukta anneyi yalnız bıraktığı için suçluluk duyguları oluşmasına neden olabiliyor. Dolayısıyla çocuk okula gitmek istemeyebiliyor.”

Okul korkusunun, okula yeni başlayan çocuklarda görüldüğü gibi okula devam eden çocuklarda da görülebildiğini ifade eden Erden, “Bazı çocuklar zorlamalara dayanamayıp okula gitmek üzere yola çıksa da yarı yoldan geri dönüyor ya da sınıftan çıkıp eve geliyor. Çocukta neşesizlik, uykuya dalmakta güçlük, iştah kesilmesi, ödevlere karşı ilgide azalma, baş ve karın ağrıları, ateş görülebiliyor. Çocuk o gün okula gitmeyeceğini, öğretmenden korktuğunu ya da bir arkadaşının kendisini rahatsız ettiğini söyleyebiliyor. Ancak bazen okula gitmeme davranışı, çocuğun inatlaşması nedeniyle geliştirdiği bir davranış halini alabiliyor. Bu durumda inatlaşma nedenleri üzerinde durulması gerektiğini gösteriyor.” diye konuştu.

Okula gitmek istememenin nedeninin okul ortamı, öğretmen ya da öğrenci olabileceğini dile getiren Erden, çocuğun iletişim becerilerinin bu korkuyu gidermesine yardımcı olabileceğini kaydetti.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.