Öğretmenevi yolsuzluğu davasında sanıklara ceza yağdı

Ankara’da görülen Eskişehir Öğretmenevi davasında karar çıktı. İhalelere fesat karıştırarak devleti milyonlarca lira zarara uğratıldığı iddiasıyla yargılanan aralarında Eskişehir Öğretmenevi eski Müdürü Halil G. ve İl Milli Eğitim Şube Müdürü M.Ş.’nin de aralarında bulunduğu 16 sanık hakkında hapis ve para cezası çıktı. Eskişehir Öğretmenevi Müdürü H.G., dolandırıcılıktan 11 yıl 6 ay, resmi belgede sahtecilikten 5 yıl, ihaleye fesat karıştırmaktan 4 yıl 2 ay, rüşvetten 5 yıl olmak üzere toplam 25 yıl 8 ay hapis, Milli Eğitim Şube Müdürü M.Ş.’de 1 yıl hapis cezası aldı. Diğer sanıklar da çeşitli oranlarda hapis ve para cezası verildi. Söz konusu ceza alan kamu görevlisi bu kişilerin halen görevlerinin başında olması dikkat çekti.

İstihbarat ve Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Ekiplerinin iki yıl süren fiziki ve tekniki çalışması sonrasında 2010 yılının Ocak ayında, Eskişehir Öğretmenevi’ne ‘ihale yolsuzluğu ve rüşvet’ suçuna yönelik operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında, aralarında Öğretmenevi Müdürü H.G. ve 3 çalışanı ile Milli Eğitim Şube Müdürü M.Ş. ve bir memur ile iş adamlarının da aralarında bulunduğu 16 kişi, gözaltına alındı. Öğretmenevi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile okullara malzeme alımı ihalelerine usulsüzlük karıştırarak haksız kazanç elde ettikleri, zimmet, rüşvet suçlarından gözaltına alınan zanlılardan İl Milli Eğitim Satın Alma Şube Müdürü M.Ş. ile bir kişi polisteki sorgularının ardından, savcının talimatıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkemeye çıkarılan Öğretmenevi Müdürü H.G. ile iki zanlı tutuklanırken, diğer zanlılar ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Öğretmenevi Müdürü H.G. ile diğer tutuklular, bir süre sonra tutuksuz yargılanmak üzere kefaletle serbest kaldı. İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri de, Eskişehir Öğretmenevi'nde inceleme yaparak devletin milyonlarca lira zarara uğratıldığını tespit etti.

Bunun üzerine sanıklar hakkında Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Eskişehir’de görülmekte olan dava daha sonra 'planlı çete' kapsamına girdiği gerekçesiyle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Dava bunun üzerine 10 Mayıs 2011 tarihinde Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Burada 2 yılı aşkın süre devam eden dava da nihayet karar açıklandı. Tutuksuz yargılanan sanıklara ‘ihaleye fesat, görevi kötüye kullanma, zimmet, rüşvet, belgede sahtecilik’ suçlarından çeşitli oranlarda hapis ve para cezasına çarptırıldı.

Buna göre, Eskişehir Öğretmenevi eski Müdürü H.G. dolandırıcılıktan 11 yıl 6 ay, resmi belgede sahtecilikten 5 yıl, ihaleye fesat karıştırmaktan 4 yıl 2 ay, rüşvetten 5 yıl olmak üzere toplam 25 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Mahkeme, ayrıca H.G.’nin bu cezalarının yanında bazı haklardan mahrum bırakılmasına da karar verdi. Aynı davada Milli Eğitim Şube Müdürü M.Ş. ise görevi kötüye kullanma suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı. M.Ş.’nin duruşmalardaki tavırları lehe takdiri indirim sebebi olarak kabul edilerek bu cezası 10 aya indirildi. Bu ceza da 6 bin lira para cezasına çevrildi. Ancak olayda kamu zararı olması nedeniyle M.Ş.’nin cezası ertelenmeyerek bu cezanın 10 ayrı taksitte ödenmesine karar verildi. Diğer sanıklar C.B. 7 yıl 7 ay, S.G. 3 yıl 1 ay, G.Y. 3 yıl 4 ay, R.F. 11 yıl 6 ay, A.K., A.I., A.C.1’er yıl, B.A. 7 yıl ay 6 bin lira para cezası, İ.K. 3 yıl 9 ay verildi. İ.K.’nin bu cezası ertelenirken, 2 yıl süreyle denetimlik kapsamına alındı. Ayrıca İ.K.’nin bazı haklardan yoksun bırakılmasına karar verildi. M.B. 1 yıl hapis, C.B. 9 yıl 6 ay, O.A. 1 yıl hapis bu ceza 6 bin lira para cezasına çevrildi. S.E. 1yıl hapis ve bu ceza 6 bin lira para cezasına çevrildi. Ö.Ö. 1 yıl hapis, İ.U. 1 yıl hapis cezası verildi.

Bu arada, kamuda görev yapan ve davada ceza alan söz konusu kişilerin görevlerinden alınması gerektiği ancak buna rağmen görevlerinin başında bulunduğu kaydedildi. Kentteki bazı sendikalar ise bu kişilerin görevlerinden alınmaları gerektiğini, aksi taktirde bu kişilerin ceza almalarına rağmen görev başında olmalarının etik olmayacağını kaydetti.