Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

"Dershaneler rant kapısı değil"

Bursa’da çeşitli alanlarda faaliyet gösteren 10 derneğin yöneticileri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dershanelerin kapatılacağı yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Dernekler adına açıklama yapan Bursa İrfan Eğitimciler Derneği...

Haber Giriş Tarihi: 21.11.2013 13:10
Haber Güncellenme Tarihi: 21.11.2013 13:10
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
"Dershaneler rant kapısı değil"
Bursa’da çeşitli alanlarda faaliyet gösteren 10 derneğin yöneticileri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dershanelerin kapatılacağı yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Dernekler adına açıklama yapan Bursa İrfan Eğitimciler Derneği (BİEDER) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Göysaya, dershanelerin rant kapısı olmadığını vurguladı. Göysaya, ihtiyaç devam ettikçe, dershanelerin şu veya bu şekilde faaliyete devam edeceğini dile getirdi.

Basın toplantısına, Bursa Kamu Çalışanları Derneği (BURÇDER), Teknik Elemanlar Gelişim Ve İletişim Derneği (TEGİDER), Bursa Diyanet Çalışanları Derneği (İNAYET), Bursa İrfan Eğitimciler Derneği (BİEDER), Bursa Köylerini Kalkındırma Derneği (KÖYDER), İnegöl Eğitim Sevenler Derneği (İNESDER), Çınar Eğitim ve Kültür Derneği (ÇINAR), Tüm Ahıskalılar Sosyal İktisadi İşbirliği ve Yardımlaşma Derneği (TASİYAD), Bursa Emel Çalışanları Derneği (BEÇDER ) ile Derman Sağlık Ve Eğitim Derneği (DERMANDER ) yöneticileri katıldı.

BİEDER Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Göysaya, dershanelerin, eğitim sistemindeki öğretmen, derslik ve doküman eksikliğinin bir sonucu olduğunu ifade etti. Dershanelerin daha çok öğrenme ve sınavlara hazırlanma ihtiyacı sebebiyle var olduğuna dikkat çeken Göysaya, şöyle konuştu: “Bu ihtiyaçlar devam ettikçe dershaneler de eğitim öğretim hizmeti vermeye devam edecektir. Dershaneler, şu veya bu şekilde yasaklansa veya kaldırılsa bile bu ihtiyaç ortadan kalkmayacağı için şu veya bu adla, şu veya bu biçimde varlıklarını devam ettireceklerdir. Sınav sistemi devam ederken, çok az öğrencinin idealindeki üniversiteyi kazandığı araştırmalarla tespit edilmişken dershaneleri kapatmak haksız rekabeti ortaya çıkaracaktır. Çünkü özel okullara giden öğrencilerle, kapatılacağı için dershaneye gidemeyen öğrenciler arasında haksız rekabet oluşacaktır.”

“EKONOMİYE 2 MİLYAR DOLAR KATKI, YÜZ BİN İSTİHDAM VAR”

Dershanelerin dar gelirli aileler için hayati öneme sahip olduğuna işaret eden Bülent Göysaya, şunları kaydetti: “İmkânı olan aileler evlerinde çocuklarına özel ders aldırırken orta ve dar gelirli aileler ise çocuklarını dershane ve etüt merkezlerine göndererek eşit şartlarda yarışma imkânını elde etmiş olmaktadırlar. Ayrıca dershane ve etüt merkezlerini eleştirenlerin sıklıkla dile getirdiği ‘rant’ iddiasına da biz dernekler olarak katılmıyoruz. Bunu ekonomiye kazanım olarak değerlendiriyor, ekonomimize katkısı olan 2 milyar dolar ciroyu, yüz bin istihdamı, buna bağlı olarak alt tedarikçilerini de düşününce vergi getirisiyle beraber ekonomimiz ciddi bir kayba uğrayacaktır. Bunların sonucunda da on binlerce vatandaşımız işsiz kalacak ve ülkemizde ciddi bir işsizlik krizi doğacaktır. Bu da toplumsal bir ekonomik sosyal buhranı tetikleyecektir.”

“DERSHANELER ÖZEL OKUL OLURSA”

Etüt merkezlerinin, varoşlarda, Doğu ve Güneydoğu’da ücretsiz hizmet verdiğini, suçun, kötü alışkanlıkların, terörün önüne geçildiğinin altını çizen Göysaya, dershanelerin özel okula dönüştürülmesi konusundaki eleştirilerini ise şöyle sıraladı: “Dershane ve etüt merkezlerinin, özel okula dönüştürülmesi ise bu sektörde ayrı bir sıkıntıya neden olacaktır. Çünkü hâlihazırdaki özel okullar yüzde 40 kontenjan açığıyla eğitimlerini sürdürmektedir. Bu alana aynı koşullarda bir de dershaneler girince bu açık daha da artacak ve özel okullar işletemez hale gelecek belki de kapanmak zorunda kalacaktır.”

“EĞİTİM YAPBOZ TAHTASI OLDU”

Taslağın ‘eğitime bir darbe’ olduğunu vurgulayan Göysaya, şöyle devam etti: “Milli eğitimimiz yazboz tahtasına dönmüş bulunmaktadır. 11 yılda 4 bakan değişmiş ve her gelen bakan reform kisvesi altında eğitim sistemimizde ciddi değişikliklere gitmiş ve geri dönüşü olmayan yaralar açmıştır. Örneğin 4+4+4 sistemindeki eksikler eğitim kalitesini ciddi düşürmüştür. Eğitim sistemimizin bekleyen yığınla problemi varken bu meseleleri unutup özel sektörün meselesini gündeme getirmek hiç hoş değil. Hiç kimse çocuklarımızın geleceği ile kumar oynamamalıdır. Keşke ulaşımda, sağlıkta yapılan başarılı politikaların onda biri eğitimde olsaydı. Ama heyhat.”

“SEN ÇOBAN OL’ DENİLECEK”

Taksim’e cami yapılması konusunda ‘plebisite gideriz’ diyenlerin böyle hayati bir konuda farklı bir tavır sergilemesini eleştiren Göysaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir şeyin değerini, işlevini, anlamını sorgulamanın en pratik yollarından, yöntemlerinden biri yokluğunu varsaymaktır. Yokluğunu varsayarsak, kaçak kurumlar ve bürolar mantar gibi türeyecek, işsizler ordusunun sayısı artacak, maliyetler yükselecek ve özel ders piyasası alıp başını gidecek, vergi verilmeyecek, denetimden uzak merdiven altı eğitimlerle neslimiz ciddi zarar görecek, bilgi seviyesi düşecek, üniversitelerin puanları ve kalitesi düşecek, fakir okuyamayacak, zengin okuyacak, varoşlarda ve kırsallarda öğretmeni olmayan okulların öğrencileri, merkezi okulların öğrencileriyle aynı sınava girecek, ’sen çoban ol’ denecek.”

HÜKÜMET ÇELİŞKİ İÇİNDE

Başbakan ve bakanların ayrı ayrı açıklama yaptığını ve birbirleriyle ters düştüklerini ifade eden Göysaya, “Hazırladıkları taslaklar var, söyledikleri ile birbirlerini tutmuyor. ” diye konuştu. Dershaneleri kapatmak yerine dershanelerin ortaya çıkma sebeplerini ortadan kaldırmak gerektiğini dile getiren Göysaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben eğitimciler derneğinin başkanıyım. 3 bin üyemiz var. Hepsi Milli Eğitim'de öğretmen, hepsi Milli Eğitim'in felç olduğunu söylüyor. Bu ortadan kaldırılmadığı sürece dershaneler olacaktır. Yani bizi resmi olarak kapatırlar ama bugün AK Parti var, yarın AK Parti gider başka bir parti gelir, bu dershaneler yeniden açılır. Çünkü ihtiyaç var. Dershaneler unutulamaz. İnsan nasıl yemek yiyor, su içiyor, havayı teneffüs ediyor, aynen bunun gibi toplumumuz nesilleri yetiştirme adına, bu ekmek gibi buna ihtiyaçları var. Çünkü okullar bunun için yeteli değil. Okullardaki öğretmenlerin pedagojileri de yeterli değil.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.