Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kırıkkale Başarı Hukuk ve Toplum Derneği: Basın özgürlüğü kısıtlanamaz

Kırıkkale Başarı Hukuk ve Toplum Derneği, basın özgürlüğünün bütün demokratik ülkelerde temel özgürlükler arasında yer aldığını belirterek, "Özellikle kamuoyunda 'makul şüphe' yasası olarak bilinen yeni hukuki düzenlemenin yasalaşmasının...

Haber Giriş Tarihi: 18.12.2014 18:00
Haber Güncellenme Tarihi: 18.12.2014 18:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Kırıkkale Başarı Hukuk ve Toplum Derneği, basın özgürlüğünün bütün demokratik ülkelerde temel özgürlükler arasında yer aldığını belirterek, "Özellikle kamuoyunda 'makul şüphe' yasası olarak bilinen yeni hukuki düzenlemenin yasalaşmasının hemen ardından düğmeye basılarak, yıllardır kamuoyunun gözü önünde şeffaf bir hayat yaşayan masum insanlar silahlı terör örgütü kurmak, silahlı terör örgütüne üye olmak gibi akıl almaz suçlamalarla karşı karşıya kalmışlar ve yapılan aramalarda da herhangi bir silah ya da suç unsuruna rastlanmamıştır." dedi.

Kırıkkale Başarı Hukuk ve Toplum Derneği, 14 Aralık pazar günü özgür basına karşı sabahın erken saatlerinde yapılan baskınla ilgili açıklama yaptı. Yasal düzenlemelerde, basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığına işaret edilen açıklamada, basın özgürlüğünün Anayasa'nın 28’inci maddesi ve 5187 sayılı Basın Yasası'nın 1 ve 3’üncü maddelerinde düzenlenip, güvence altına alındığı kaydedildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"Basına sağlanan güvencenin amacı toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içerisinde yaşayabilmesini gerçekleştirebilmektir. Bu durumda halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen olaylarla ilgili bilgi sahibi olması ile imkan dahilindedir. Bu sebeple basının gerek mer’i hukuk kurallarımız ve gerekse evrensel hukuk kuralları karşısında ayrı bir konumu bulunmaktadır. Basın özgürlüğü, bütün demokratik ülkelerde temel özgürlükler arasında yer alır.

Basın özgürlüğünün, temel hak ve hürriyetlerin başında gelmesi sebebi ile bu özgürlüğün Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve vb tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınması karşısında basının özgür olmadığı bir ülkede demokrasiden, halkın haber alma özgürlüğünden bahsedilemez. 14 Aralık günü basına yapılan operasyon, esasında Türkiye'de hukuk devletine ve demokrasiye ve basın hürriyetine yapılmış bir darbedir. Sürekli baskı altında olan Türk basını, 2014 dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke içerisinde 154'üncü sıradaydı, 14 Aralık'ta yapılan operasyon ile muhtemelen daha geri sıralara düşmüştür.

Özellikle kamuoyunda 'makul şüphe' yasası olarak bilinen yeni hukuki düzenlemenin yasalaşmasının hemen ardından düğmeye basılarak, yıllardır kamuoyunun gözü önünde şeffaf bir hayat yaşayan masum insanlar silahlı terör örgütü kurmak, silahlı terör örgütüne üye olmak gibi akıl almaz suçlamalarla karşı karşıya kalmışlar ve yapılan aramalarda da herhangi bir silah ya da suç unsuruna rastlanmamıştır. Bu durum dahi atfedilen suçlamaların gerçek dışı olup, yapılan operasyonun amacının basın hürriyeti olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu gelişmeler basının özgür olmadığı ülkeler sınıfında yer alan Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün cezalandırılması anlamına gelmektedir. Türkiye de gelişmiş demokratik ülkeler gibi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ve gelişmiş demokrasilerin kabul ettiği ölçütlere uygun basın ve ifade özgürlüğüne en kısa zamanda kavuşmalı ve yasama, yürütme ve yargı gerekli adımları derhal atmalıdır."
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.