İZİAD: Dershanelerin kapatılması eğitim sistemini kaotik bir sürece sokacaktır

İzmir’de yaklaşık bin üyesi bulunan İzmir İşadamları Derneği (İZİAD), dershanelerin kanun zoruyla kapatılmak istenmesine tepki gösterdi. İZİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Şen, “İş dünyası olarak son günlerde dershane ve etüt merkezlerine yönelik sözde dönüştürme kararını büyük üzüntü ve kaygıyla izliyoruz. Bu uygulama eğitim sistemimizi kaotik bir sürece sokacaktır.” dedi.

Ege ve Batı Akdeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu (ESİDEF) ve Ege Paydaş Eğitimciler Platformu’nun bir üyesi olarak hem yurt içinde hem de yurt dışında faaliyetlerine hız kesmeden devam ettiklerini belirten Şen, dershaneleri kapatma girişimlerinin kendilerini endişelendirdiğini söyledi.

"DEVLETİN HER BİREYE TEŞVİK VERMESİ MÜMKÜN DEĞİL"

Dershanelerin bütün sorunların kaynağıymış gibi aniden kapatılmasını hayret verici bir gelişme olarak izlediklerini dile getiren Muzaffer Şen, bu yasaklayıcı girişimin anayasada güvence altına alınan eğitim alma özgürlüğü, serbest rekabetçi piyasa ekonomisi, teşebbüs hürriyeti gibi hayati önem taşıyan kanunlara da büyük darbe vuracağının altını çizdi. Eğitim sisteminin 9 kere değiştirildiği halde bir türlü düzelmediğine dikkat çeken Şen, “Eğitim sisteminde devlet okullarının başarısı tek başına yeterli değil. En basit örneğiyle; yıllardır okutulan matematik ve İngilizce dersleri, dershane olmadan öğretilemiyor. Bu dersleri almak için maddi durumu üst düzeyde olan vatandaşlar çocuklarını özel okullara, hatta saatlik yüksek meblağlarla tutulan özel öğretmenlere teslim etmek zorunda kaldığını da unutmamak gerekir. Şimdi ise bu yapılmak istenilenle durum bundan da kötü olacak. Kısacası devletimizin bu kadar büyük bir sektöre, her bireye ya da her kuruma teşvik vermesi mümkün değil, olsa olsa yeni vergiler gelecektir, bu da toplumda büyük tepki çekecektir.” diye konuştu.

İHTİYAÇ SONUCU ORTAYA ÇIKTI

Dünyadaki örnekler ve uygulamalara bakıldığında özel ders ihtiyacının alınacak önlemlerle azaltılabildiğini aktaran Şen, ancak dershane gibi eğitim kurumlarının kanun zoruyla kapatılmadığına dikkat çekti. Dershane ve etüt merkezlerinin ihtiyaç sonucu ortaya çıktığını da ifade eden Şen, “Dershane ve etüt merkezleri, eğitim sisteminin büyük bir açığını kapatıyor. Anadolu’nun en ücra köşesindeki gençler dershaneler sayesinde en iyi okullara giriş hakkı kazanıyor ve iyi bir yerlere geliyor. Şunu da unutmamak gerekir. Dershaneler, özellikle de okuma salonları Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde çocukları terör örgütünden koruyor. Batıda ise başarıyı daha da artırıyor.” şeklinde konuştu.

‘BEN YAPTIM OLDU’ MÜDAHALESİ

“Gördüğümüz kadarıyla halkın dershanelere olan ihtiyacı muhakkak.” diyen Şen, şöyle devam etti: “Hal böyle iken kanun zoruyla kapatma yoluna gitmek, hem özel teşebbüse müdahale, hem de 'ben yaptım oldu' müdahalesiyle insanların ihtiyacını karşılama iradesine kement vurmadır. Halbuki geçmişte olduğu gibi ihtiyaç olunan şeyi ihtiyaç olmaktan çıkartınca ona kaynak teşkil eden yerler kendiliğinden kapanmıştır. Mesela şimdi nalbant dükkanları var mı? Hayır. Köşe başlarında kalaycılar var mı? Hayır. Neden peki? Çünkü artık onlar kendileri ihtiyaç olmaktan çıkmıştır. Ve hiç kimse onları kapatmadığı halde kendiliğinden kapanmışlardır.”

Bu yüzden ihtiyacı ortadan kaldırmadan vergisi veren ve topluma pozitif katkılar sunan bu kurumları ‘rant’ suçlamasıyla itham edip kapatmaya çalışmanın gerçekçi olmadığını vurgulayan Şen, “Bu esasında dar gelirli vatandaşlara vurulacak bir darbe olacaktır. Çünkü imkânı olan yine çocuğunu dershane, olmasa da özel ders aldırarak takviye edecektir. Ama olan imkânı olmayan fakir fukaranın çocuklarına olacaktır.” dedi.