Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hidayet Karaca'nın avukatı tutuklamaya itiraz etti

Özgür medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonunda tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatı Fikret Duran, müvekkilinin tutukluluğuna itiraz etti. Hakimin 3 gün içinde karar vermesini beklediklerini belirten Duran, "Makul...

Haber Giriş Tarihi: 22.12.2014 17:07
Haber Güncellenme Tarihi: 22.12.2014 17:07
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Hidayet Karaca'nın avukatı tutuklamaya itiraz etti
Özgür medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonunda tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatı Fikret Duran, müvekkilinin tutukluluğuna itiraz etti. Hakimin 3 gün içinde karar vermesini beklediklerini belirten Duran, "Makul şüphe ile alınan gözaltı kararı, somut olguya dayalı kuvvet şüphe gerekçesi ile tutuklama kararına dönüştü. Somut olgu dedikleri savcının önce sorusuna yerleştirip daha sonra itirazımız üzerine sormaktan ve müvekkile isnat etmekten vazgeçtiği ve Sayın Fethullah Gülen ile aralarında geçtiği, iki tarafın da reddettiği konuşmalardır. Sayın savcı soruları geri çekmiş, fakat sayın yargıç ya okumadığından ya da daha önceden gerekçesi hazır bir karar verilmiş olduğundan savcının soruyu geri çektiğini görmezden gelmiştir." dedi.

Avukat duran, 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne verdiği itiraz dilekçesinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Sulh Ceza Mahkemelerinin siyasi amaçla kurulduğunu ve verdiği bütün kararların şaibeli olduğunu belirten Duran, "Verdiği kararın adil, doğru ve tarafsız olduğuna inanmıyoruz. Fakat bugün itibariyle iç mekanizmamızda başkaca müracaat makamı olmadığı için itiraz dilekçemizi sunmuş olduk." dedi.

Müvekkili, Hidayet Karaca'nın özgürlük mücadelesini sonuna kadar götüreceklerini belirten ve her platformda haklarını arayacaklarını anlatan Duran, Anayasa Mahkemesi'ne de bireysel başvuru, AİHM'de de haklarını sonuna kadar arayacaklarını belirtti.

Tutuklama kararına itiraz eden dilekçelerini sunduklarını ve 3 gün içinde kararın verilmesini beklediklerini anlatan Duran, "Dilekçede usul ve esas olarak iki ayrı bölüm bulunuyor. Usule ilişkin itiraz maddelerinde gözaltı sürecinin başından beri yaşadığımız hukuksuzlukları yazdık. Dosyanın esas bölümünde ise biliyorsunuz makul şüphe ile alınan gözaltı kararı, somut olguya dayalı kuvvet şüphe gerekçesi ile tutuklama kararına dönüştü. Somut olgu dedikleri savcının önce sorusuna yerleştirip daha sonra itirazımız üzerine sormaktan ve müvekkile isnat etmekten vazgeçtiği ve Sayın Fethullah Gülen ile aralarında geçtiği, iki tarafın da reddettiği konuşmalardır. Sayın savcı soruları geri çekmiş, fakat sayın yargıç ya okumadığından ya da daha önceden gerekçesi hazır bir karar verilmiş olduğundan savcının soruyu geri çektiğini görmezden gelmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Soruşturmanın dizi senaryosundan terör örgütü üretme operasyonu olduğunu belirten Duran, "Bir hayal operasyonu, sanat ve sanatçıya saldırıdır. Dilekçede ifade ettiğimiz diğer bir husus da Tek Türkiye dizisi 2009 yılının Nisan ayında yayınlanmış. Fakat Karaca ile Gülen arasındaki konuşmalar ifadede de yazıldığı üzere 2013 yılına ait. Yani dizinin 2009 yılında kullanılan bazı senaryolarının 2013 yılında gerçekleşen telefon konuşmalarından ilham alındığı, oradan talimat verildiği gibi gerçek hayatla örtüşmeyen komik iddialardan oluşuyor. Sayın yargıcın somut delil olarak kabul ettiği bu iki sebep ile tutuklama kararı verilmiş oldu. Biz diliyoruz ki daha önce bu dosya incelenmemiş olsa bile sayın yargıç bu itirazımızla bir kere daha okusun ve bu özgürlük kısıtlamasına son versin." ifadelerini kullandı.

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Duran, savcılık aşamasında sorulmasından vazgeçilen soruya ilişkin değerlendirme yaptı. Duran, "Fethullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak'ın da yalanlamadığı konuşmalara göre şeklinde bir ibare var. Burada sayın savcı aslında hukuk dışı olduğunu kabul ettiği fakat bir şekilde yalanlamadığı ifadesiyle hukuka uygun hale getirdiğini aslında soru ile itiraf ettiği bir soruya dönüştürmüş. Fakat biz ilerleyen safhalarda Nurullah Albayrak'ın yaptığı suç duyurusunu, iddianameyi ve mahkeme kararını sunduk. Savcı da bunun üzerine bu soruyu sormaktan vazgeçti. Fakat her ne hikmetse sayın yargıç, savcının yazılı olmasına rağmen vazgeçme beyanını ya görmedi, ya da görmezden geldi. Peki dosyayı okumayacak idiyse 18'inde saat 12.00'de sorgu bitmişken bir gün sonra 14 saat sonraya kadar neden kararın açıklanması beklendi. Okumayacağınız bir dosyayı neden bekletirsiniz. Bu arada kimler nasıl irtibat kurdular, kim kiminle görüştü bunu kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz." şeklinde konuştu.

Duran, itiraz sonucu olarak Hidayet Karaca'nın kesinlikle tutukluk halinin kaldırılması yönünde karar beklediklerini dile getirdi. Duran, "Savcının ifadeleri eğer okunmuş olsaydı sayın hakim onu gerekçe yapmazdı. Tek gerekçe yapmazdı. Savcı zaten sormaktan vazgeçti, vazgeçti demek 'ben seni bununla suçlamıyorum' demektir. Özenilmemiş ve okunmamış bir dosya olduğunu düşünüyorum. Daha da ileri giderek söylemek gerekirse bu tutuklama gerekçesinin hakim tarafından yazılmadığını düşünüyorum. Tek Türkiye dizinde 'karar kurulu' diye bir ibare var. Cumhuriyet Savcılığı'nın sorduğu soruda onu 'karanlık kurul' diye yazmıştı. İzlenen videoda karanlık kurul değil, karar kurulu olarak geçtiği için biz itiraz ettik ve savcı soruyu değiştirdi. Fakat tutuklama gerekçesinde hakimin kararında hala, karanlık kurur olarak yer alıyordu. Bu da aslında önceden gelen metinlerin değiştirilmediğini, savcılıktan gelen ifadelerin dikkate bile alınmadığını ortaya koyuyor." dedi.

Duran ayrıcı, "Savcının aldığı ifadede 'sorgulama zaptı' yazıyor. CMK'nın hiç bir yerinde sorgulama ifadesi yoktur. Sorgulama ancak hakim tarafından yapılır. Fakat özensiz ifade alındığı için sorgulama zaptı deniyor, ö özensiz oluğu, belki de hukuk bilinmediği için sorgulama zaptı ifadesi yer alıyor." diye konuştu.

Tutuklama gerekçesine ilişkin en önemli iddianın ses kaydı olduğunu ancak bunun çürütüldüğünü belirten Duran, "Tutuklama gerekçelerinde en önemlisi ses kaydıydı. Buradaki ifade ise somut olguya dayalı kuvvetli şüphe. Yani bu kuvvetli ise ve sadece buna dayanmışsa hakim biz bunu çürüttüğümüze göre kesinlikle tutuklama kararının kaldırılması gerekiyor. Çünkü hakim sadece ona dayanmış. Soruşturma da çökmüştür ve ondan sonra alınan bir takım bize söylenmese de medyada görülen kırmızı bültenlerin, yakalama kararlarının da düştüğünü söyleyebiliriz. Altı boş çökmüş bir soruşturma var." şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.