Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gezi Parkı dayağı 'işkence' sayılmadı

Eskişehir’de Gezi Parkı protestoları sırasında, Anadolu Üniversitesi öğrencisi Tevfik Caner Ertay'ı saklandığı metruk binada yakalayıp feci şekilde döven ve otomobil bagajında hastaneye götüren polisler hakkındaki soruşturmada 3 polise...

Haber Giriş Tarihi: 30.07.2015 15:00
Haber Güncellenme Tarihi: 30.07.2015 15:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Gezi Parkı dayağı 'işkence' sayılmadı
Eskişehir’de Gezi Parkı protestoları sırasında, Anadolu Üniversitesi öğrencisi Tevfik Caner Ertay'ı saklandığı metruk binada yakalayıp feci şekilde döven ve otomobil bagajında hastaneye götüren polisler hakkındaki soruşturmada 3 polise dava açıldı. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, polis müfettişinin disiplin cezası istediği polis amirleri için ise kovuşturmaya gerek olmadığına karar verdi.

Gezi Parkı gösterileri sırasında Anadolu Üniversitesi öğrencisi 25 yaşındaki Tevfik Caner Ertay’ı sığındığı eski otogardaki metruk binada bularak döven 2 polise Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi 'nitelikli yaralama' suçundan en az 8 yıl, 1 polise de 'suça yardım' iddiasıyla en az 4 yıl hapis cezası istendi. Ancak Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı, polis müfettişlerinin disiplin cezası verilmesini istediği 1 emniyet müdür yardımcısı ve 2 şube müdürü ile 4 polis hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Polis müfettiş raporunda, Ertay’ı AK Parti il binası önünde ikinci kez dövmeye çalışan ve dayaktan haberdar olan 3 amir hakkında ‘resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarstıkları’ için 16 ay, 4 polise de ‘bilgi sakladıkları’ için 4 ay disiplin cezası istenmişti.

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre, 2-3 Haziran 2013’teki Gezi Parkı gösterileri sırasında kaçarak bir otogara sığınan üniversite öğrencisi Tevfik Caner Ertay, polis memurları Adem Arslan ve Ahmet Kızıl tarafından 'sebepsiz yere tekme ve tokat vurularak' dövüldü. Polis İzzet Erkan ise bizzat vurmasa da 2 polisin yanında durarak, saldırıya destek verdi. Ertay’ın bindirildiği aracı kullanan polis Mevlüt Saldoğan tanık olarak alınan ifadesinde, gencin bu polisler tarafından dövüldüğünü söyledi. Savunmalarında her ne kadar 'biz hiç karşılaşmadık' deseler de Araç Takip Sistemi ve kamera kayıtlarına göre 3 polisin, olay saatinde eski otogardaki metruk binada bulundukları anlaşıldı. Polis Arslan ve Kızıl’a Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 87/3. maddesine göre 'kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanmak süretiyle kasten yaralama' suçundan en az 8 yıl hapis cezası verilmesi istedi. Erkan’a ise suça yardım ettiği gerekçesiyle 4 yıl hapis cezası talep edildi. Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması için 3 Kasım 2015’e gün verildi.

POLİS MÜFETTİŞİ CEZA İSTEDİ

Mahkemede, 3 polis dışındaki 14 şüpheli polise ‘yaralama, hakaret, işkence yapma, tehdit’ suçlarından takipsizlik kararı verildi. Kararda, Ertay’a yönelik eylemin işkence kapsamına girmediği, çünkü 'sistematik' olmadığı savunuldu. Ertay’ın konduğu aracın gözaltı aracı olduğu ve bu amaçla kullanıldığı öne sürülürken, araçla götürüldüğü AK Parti il binası önünde eski İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Aygün ve 2 şube müdürü tarafından dövüldüğü iddiasının doğrulanmadığını kaydedildi. Bu iddia, dövülen Ertay değil, gencin bulunduğu aracı süren polis Mevlüt Saldoğan tarafından da dile getirmişti.

ÖĞRENCİNİN TELEFONU DİNLENDİ

Ayrıca Polis Başmüfettişi Zeki Acar’ın hazırladığı disiplin soruşturması raporunda Ertay’ın cep telefonunun önleyici dinleme kapsamında takip edildiği ve saklandığı yerin böylece bulunduğu ortaya çıkmıştı. Raporda, polis Adem Arslan, Ahmet Kızıl ve İzzet Erkan’ın gelip Ertay’ı yakaladığı ve ‘darp ederek’ metruk binadan eski otoparkın avlusuna indirdikleri belirtilmişti. Avluda Komiser Yardımcısı Murat Umutlu ile polisler Mevlüt Saldoğan, Ömer Faruk Albayrak, Emre Koç, Mehmet Nuri Eliaçık ve Adil Çavdar’ın beklediği açıklanmıştı. Raporda, “Darp eyleminin de vatandaşın canını koruma görevini yasalarla üstlenmiş olan görevliler tarafından hiçbir mukavemet yaşanmaksızın yakalandıktan sonra ve tekerrür halinde gerçekleştirildiği ve sorumlu amirlerin de bilgisinin bulunduğu öğrenilmiştir.” denilmişti. Arslan, Erkan ve Kızıl’a emniyet binalarına getirilenleri dövmekten 12 ay süreli, 4 polis hakkında amirlerden bilgi saklamaktan 4 ay kısa süreli, Aygün, Karayel ve Umutlu hakkında ise hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmaktan 16 ay süreli durdurma cezası talep edilmişti.

Ertay’ın avukatı Pınar Çelik Arpacı polis müfettiş raporunun bile gerisinde bir iddianame yazıldığını belirterek, şunları kaydetti: “Müfettiş raporunda bile hem amirlerin hem de olayı gören polislerin amirlerine haber vermemelerinden kaynaklı sorumlu oldukları söyleniyor ve ceza isteniyor. İddianame müfettiş raporunun bile gerisinde kalmıştır. İşkence suçu değerlendirilmeyip sadece yaralama olarak ele alınmıştır. Oysa bizce olay, somut bir işkence suçudur. Polis gözaltı değil, işkence amaçlı davranmıştır. Somut bir işkence sucu olmasına rağmen yaralama suçundan dava açıldı. Polis gözaltına almak amaçlı işkence yapsa kişinin kolu burnu kırılmayacaktır. Ancak dakikalarca dövülen Tevfik Ertay hastane hastane gezdirildi. Ölümle tehdit edilmiş ve avukatlarından saklanmıştır. Polisler hakkında yürütülen disiplin soruşturmasında yazılan raporda amirlerin olayları kapatmaya çalıştığı belirttirmişken amire karşı bir dava açılmamıştır. Onlar hakkında takipsizlik kararı verildi bu karar itiraz ediyoruz.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.