Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Erzurum Kamu Sen'den, AYM'ye 2 bin 400 mektup

Türkiye Kamu-Sen Erzurum İl Temsilciliği, Millî Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklikleri İçerin Yasa'nın iptali için Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç'a 2 bin 400 mektup gönderdi....

Haber Giriş Tarihi: 25.11.2014 15:10
Haber Güncellenme Tarihi: 25.11.2014 15:10
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Erzurum Kamu Sen'den, AYM'ye 2 bin 400 mektup
Türkiye Kamu-Sen Erzurum İl Temsilciliği, Millî Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklikleri İçerin Yasa'nın iptali için Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Haşim Kılıç'a 2 bin 400 mektup gönderdi.

Kamu Sen'e bağlı eğitim camiası torba yasa olarak bilinen Millî Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnameleri içeren yasanın eğitim camiasında adaletsizliğe neden olduğu gerekçesiyle iptali için mektup kampanyası başlattı. İmzalar, sendika il temsilcisi ve Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Müfit Bayraktar tarafından PTT Kargo ile AYM Başkanı Kılıç'a iadeli taahhütlü olarak gönderildi. Bayraktar, Türk adaletine ve Anayasa Mahkemesi Başkanı'na güvendiklerini belirterek,"14 Mart 2014 tarih ve 28941 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6528 Sayılı kanun ile, Millî Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişikliklere gidilmiştir. Anılan kanunun 22. maddesi ve 25. maddesi ile 652 sayılı Kanun Hükmünde Karamame’de yapılan, 5. Maddesiyle de Milli Eğitim Temel Kanunu’nda yapılan değişiklikler, T.C. Anayasası’nda yer alan hukuk devleti ilkesi ve hakkaniyet anlayışı ile bağdaşmamakta olup, Milli Eğitim Bakanlığı’nda âdeta ciddi bir yönetici ve öğretmen kıyımı yaşanmasına sebep olmuş ve önümüzdeki süreçte de daha büyük sıkıntılara zemin hazırlamıştır. 6528 Sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değiştirilen 652 sayılı Kanun Hükmünde Karamame’nin 37. maddesinin (8) numaralı fıkrası ve 25. Maddesi ile 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen Geçici 10. maddenin (8) numaralı fıkrasındaki hükümlerle, kazanılmış haklan yok sayarak tamamen keyfi bir yönetici atama sistemi getirilmiştir. Hayata geçirilen sözkonusu yeni düzenlemeyle, öncelikle dört yılını dolduran okul yöneticileri değerlendirmeye alınmıştır. 100 Tam puan üzerinden yapılan değerlendirmelerde 75 puan ve üzeri alanların görev süreleri uzatılmış, baraj altında kalanların ise yöneticilik görevleri sonlandınlarak öğretmenliğe döndürülmüştür. 100 Puanın 40 puanı yöneticilerin okuldaki mesai arkadaşları, veli ve öğrenci temsilcileri tarafından; 60 puanı ise Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılmıştır. Bu süreçte yurt genelinde öylesine adaletsiz, insafsız ve kayırmacı tutumlar sergilenmiştir ki; bu dönem, demokrasi, insan haklan ve hukuk açısından ülkemiz adına kara bir sayfa olarak tarihteki yerini şimdiden almıştır. Bu durum eğitim çalışanlan arasında infiale neden olmakta, okullarımızdaki çalışma huzurunu yok etmekte, çalışanlar arasında telafisi mümkün olmayacak ihtilaf ve ayrışmalara neden olmaktadır. Yılların eğitime vakfetmiş, başarılı, sevilen ve üretken olan binlerce okul yöneticisinin emeği bir çırpıda yok edilmiştir." dedi.

"76 BİN YÖNETİCİNİN UNVANLARI ELİNDEN ALINDI"

MEB Kanunuyla Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki 73 bini okul yöneticisi olmak üzere, toplamda 76 bin yöneticinin alın teriyle, dişiyle, tırnağıyla kazandığı unvanlarının ve sosyal statülerinin yok sayıldığını savunan Başkan Müfit Bayraktar, "Dünyanın hiçbir ülkesinde bir kanunla, bir gecede insanların unvanlarının, kazanılmış haklarınını elinden alındığına rastlamak mümkün değildir. Antidemokratik yönetimlerin olduğu en geri kalmış ülkelerde dahi böyle demokrasi dışı bir uygulamaya rastlamak imkan dışıdır.
Pek çok bakımdan hukuk ve hakkaniyete aykırı olan söz konusu bu kanunun çok sayıda maddesinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılmıştır. Eğitim camiasında infiale yol açan ve kamuoyunda ucube kanun olarak adlandırılan bu kanun hakkında Yüksek Mahkeme’nin vereceği kararın mutlaka hukukun üstünlüğünü korumak doğrultusunda olacağına şüphe yoktur. Anayasa Mahkemesi, hukuk devleti ilkesi ve hukukun üstünlüğünün ülkemizdeki teminatıdır. Yüksek Mahkemenizin, hiçbir adalet ve vicdan anlayışı ile bağdaşmayan bu kanun hakkında vereceği kararda da aynı kararlılıkla hukuksuzluğa bir an önce dur demesi eğitim camiamız tarafından sabırsızlıkla beklenmektedir." diye konuştu.


En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.