Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Emre Uslu: Özel eğitilen 20 polis, sokaklarda illegal işlerde kullanılacak

Taraf Gazetesi Yazarı Emre Uslu, cemaati terör örgütü yapmak için hazırlık yapıldığını iddia etti. Aldığı bir bilgiyi köşesinden paylaşan Uslu, “Bir polisin anlattığına göre; 'geçen aylarda İstanbul’da görevli yaklaşık 20...

Haber Giriş Tarihi: 19.02.2014 09:37
Haber Güncellenme Tarihi: 19.02.2014 09:37
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Taraf Gazetesi Yazarı Emre Uslu, cemaati terör örgütü yapmak için hazırlık yapıldığını iddia etti. Aldığı bir bilgiyi köşesinden paylaşan Uslu, “Bir polisin anlattığına göre; 'geçen aylarda İstanbul’da görevli yaklaşık 20 polis memuruna istihbarat eğitimi verilip bunların 'güven timi' gibi sokağa salındıklarını, illegal işlerde kullanılacağını iddia etti. Bu iddiaları çok uçuk bulduğum için ciddiye almamıştım. Akşam’ın manşetinden sonra kuşkularım arttı. Sanırım Başbakan’ın söylediği iddia edilen ‘iki polis bir savcı ile Cemaat’i terör örgütü yaparım’ sözünün altını doldurmak için yoğun hazırlıklar var.” dedi.

Emre Uslu, Taraf’taki köşesinden cemaati terör örgütü yapmak için yapılan hazırlıkları ve Başbakan Erdoğan’a yapılması planlanan sahte suikast iddialarıyla birlikte MİT’in durumuna değindi. Akşam Gazetesi’nin dünkü manşetini köşesine taşıyan Uslu, “Akşam, MİT kaynaklı olduğu anlaşılan bir manşetle çıktı dün. “Başbakan Erdoğan’a suikast girişimi olacak ve olay MİT’e yıkılacak’ deniyor. 30 Ocak’ta yazdığım ‘Çakma Suikast hazırlığı’ başlıklı yazımı manşete dayanak yapmışlar. Görevi ülkenin güvenliğin sağlamak olan MİT’in ‘Başbakan Erdoğan’a suikast girişimi olacak ve olay MİT’e yıkılacak’ diye ağladığına ilk defa şahit oluyorum. Akşam’ın manşetinin MİT kaynaklı olduğu apaçık ortada.” ifadelerini kullandı.

Uslu, istihbarat birimleri ile irtibatlı olduğunu düşündüğü bir Twitter hesabından 16 Şubat’ta yazılan tweetlerin önemine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Türkiye’ye giriş yapan DHKP-C’liler, Ankara’da bir siyasetçiye suikast hazırlığı yaptığı bilgisi geldi.” Bu bilgi ile birlikte düşünüldüğünde, 30 Ocak’ta yazdığım yazıya MİT’ten 20 gün sonra cevap gelmesi ‘çakma suikast girişimi’ için takvimin sıkıştığını gösteriyor. Madem bir suikast girişimi olacağını söylüyorsun, manşetlerden ağlamak yerine olacağını iddia ettiğin suikast girişimini önle. Zaten ben de o yazıyı böylesi muhtemel girişimlerin önüne geçilsin diye yazdım. Suikast girişimini önlemeye çalışmak yerine manşetlerden ağlıyorsan, ‘çakma suikast girişimi mi var’ diye sorarlar. Peki, çakma suikast kuşkusuna neden kapıldım? Ben haberleri okurken hangi haberi kim yapmış, haberin detayları aslında bize ne anlatıyor, gibi sorular sorarak okurum. Haberi yapan gazete ve muhabirin ilişkileri ile birlikte değerlendiririm haberleri. Çakma suikast girişimi haberlerinden kuşkulanmam da böyle oldu.”

Akit gazetesi yazarları başta olmak üzere, Melih Gökçek'in de suikast iddialarını gündeme getirmeye başladığına dikkat çeken Uslu, “MİT’e yakın yayın organı Sabah’ta ipuçlarını buldum. Sabah’ın MİT muhabiri Aliye Çetinkaya imzalı, 28 Ocak tarihli bir haber dikkatimi çekti. Çetinkaya, Melih Gökçek’e yönelik suikast iddiaları hakkında MİT kaynaklı olduğu anlaşılan ilginç detaylar paylaştı: “Melih Gökçek’in, ‘Bana suikast yapacaklar’ dediği olayın perde arkasında, Yunanistan’dan biri kadın üç DHKPC militanının seçim öncesi suikast planları yaptığı bilgisi olduğu iddia edildi. İstihbarat kaynaklarına göre seçim öncesi kaos ortamı amaçlayan odakların suikastlarda DHKP/C terör örgütünü taşeron olarak kullanmayı planlanmadıkları ve devlet büyükleriyle siyasi parti liderlerine suikast yapacağı iddia edildi. Çetinkaya’nın haberinin arkasından DHKP-C tuhaf bir açıklama yaparak iddiayı yalanlıyormuş gibi yaptı ama ‘Halk düşmanları her zaman hedefimizdir’ diyerek tehditlerini de sürdürdü. Bir yanda kendisine suikast yapılacağını iddia edip, savcılığa gitmek yerine oğullarına mektup bıraktığını açıklayan Melih Gökçek, bir yanda Gökçek’e yapılacak suikastın neredeyse tüm detaylarını bilip önlemek yerine, gazeteye açıklama yapan istihbarat birimleri (muhtemelen MİT) diğer yandan Melih Gökçek’in hedef olmadığını açıklayan DHKP-C. Bu durum kendi başına tuhaf değil mi? Eğer MİT yapılacak suikastın bu kadar detaylarını biliyorsa, suikast girişimini önlemek yerine neden gazeteye anlatıyor?” ifadelerini kullandı.

Bütün bu gelişmeleri 'tuhaflık' olarak adlandıran Uslu, bunlara yenilerinin eklendiğini kaydetti. MİT’in bazı gazetelerden seslendiğini ifade eden Uslu, şöyle devam etti: “MİT’in Akşam’ın manşetinden şöyle ses verdi. ‘Başbakan Erdoğan’a suikast girişimi olacak ve olay MİT’e yıkılacak.’ Madem öyle bir suikast girişimi olacak, önle o zaman. İşin ne senin? Yoksa çakma suikast girişimi vardı da o yazımdan sonra oyunun mu bozuldu? Akşam’ın manşeti ile yeni bir oyun mu kuruyorsunuz?”

Bir polis memurundan aldığı istihbaratı değerlendiren Uslu, Cemaati terör örgütü yapmak için yapılan hazırlıkları şu şekilde dile getirdi: “Bu arada geçenlerde genç bir polis memurunun yakını, polis akrabası ile MİT’in irtibata geçtiğini, o polisin anlattığına göre, geçen aylarda İstanbul’da görevli yaklaşık 20 polis memuruna istihbarat eğitimi verilip bunların 'güven timi' gibi sokağa salındıklarını, bunların illegal işlerde kullanılacağını iddia etti. Bu iddiaları çok uçuk bulduğum için ciddiye almamıştım. Akşam’ın manşetinden sonra kuşkularım arttı. Sanırım Başbakan’ın söylediği iddia edilen “İki polis bir savcı ile Cemaat’i terör örgütü yaparım” sözünün altını doldurmak için yoğun hazırlıklar var. İstihbarat birimlerinin görevi, iktidar partisinin işine gelecek şekilde kumpas kurmak değildir. Bu suçtur.”



En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.