Ekşi Sözlük'ün 40 yazarı sorgulanıyor

 Ekşi sözlük yazarlarından 40’ı ’dine hakaret ettikleri’ gerekçesiyle yargılandıkları davada ilk kez duruşmada hakim karşısındaydı. Adnan Oktar tarafından açılan davaya Ekşi Sözlük’ün kurucusu Sedat Kapanoğlu’nun da bulunduğu 27 sanık avukatlarıyla birlikte katıldı. Yazarların bazıları yazdıklarının ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini savunurken, bazılarıysa dine hakaret edenlere karşı yorum yaptıklarını ancak savcının yazdıklarını yanlış anladığını iddia etti.

38 bin yazarı bulunan Ekşi Sözlük’ün 40 yazarına Temmuz 2013’te Adnan Oktar’ın avukatı Ali Emre Bukağılı tarafından dava açıldı. 40 yazarın sanık olarak yer aldığı soruşturma kapsamında, yazarların, Hz. Muhammed, Allah, Kuran-ı Kerim hakkında yazdıklarının ‘dini değerleri alenen aşağılama’ suçunu işledikleri iddia edildi. Kartal Adliyesi’ndeki 32. Sulh Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşması görülen davaya 27 Ekşi Sözlük yazarı katıldı. Yazarların arasında Ekşi Sözlük’ün kurucusu SSG takma isimli Sedat Kapanoğlu da vardı.

Kapanoğlu mahkemede yaptığı savunmasında yazarlar tarafından oluşturulan içeriklerin hukuka uygun olmadığına dair bir mahkeme kararı olmadığı gerekçesiyle kaldırılmadığını ve bir mahkeme kararı olmadan kaldırılmayacağını belirtti. Kapanoğlu, sahip olduğu internet sitesini ayda 9 milyon kişinin takip ettiğini hatırlatarak yazılan içeriklerden haberdar olmasının mümkün olmadığını, iddianamede tüm içeriklerden bilgisi varmış gibi gösterildiğine dikkat çekti. Kapanoğlu, Ekşi Sözlük’te kendi yazdığı yazılara belirttiği savunmasında yazıların herhangi bir hakaret ya da aşağılama içermediğini söyledi.

‘Çarpıtılıyor’

Kapanoğlu, haklarında şikayette bulunan kişi için şu ifadeleri kullanarak davanın ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ dair sonuçlanmasını talep etti: “Şikayetçi ifade özgürlüğünün sınırlarını kendince belirlemekte, dilekçelerinde olayları çarpıtarak ifade etmekte ve müvekkil şirket gibi başka siteleri de baskı altında bırakarak susturmaya çalışmaktadır. Bu durum, kişilerin ifade özgürlüğünün, dayanaktan yoksun ve orantısız bir şekilde sınırlandırılması anlamına gelmekte olup, hukuka aykırılık teşkil etmektedir.”

Mahkemede savunma yapan bazı sanıklar yazdıklarının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken, bazı Ekşi Sözlük yazarlarıysa yazdıklarının ‘dine hakaret edenlere karşı tepki’ niteliğinde olduğunu, savcı tarafından yanlış değerlendirildiği için sanık olduklarını ifade etti. Bir yazar da yaptığı ironilerin yanlış değerlendirildiğini belirterek, yazdıklarının dine hakaret içermediğini savundu.

SEVİP DE KAVUŞAMAYANLARA

Adnan Oktar’ın avukatı Ali Emre Bukağılı’nın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı Orhan Elbeyli tarafından iddianame hazırlandı. Kapanoğlu’nun da aralarında yer aldığı 40 sözlük yazarının Hz. Muhammed, Allah, Kuran-ı Kerim, Allah’ın TOKİ’ye para göndermesi, Hz. İsa yalancının tekidir, kahvesini orta şekerli içerdi, dindarların düşük zekalı olması, Allah için reklam sloganları, namazında pogo yapmak, 99 adı olan Allah’a 100. ad önerileri, namaz kılan arkadaşın poposuna pandik atmak, Allah’ın resmi sponsoru gibi başlıklara yazdıkları yazılar nedeniyle ‘dini değerleri aşağılamak’ suçlamasıyla dava açıldı. Düşünen hayvanın önde gideni takma adını kullanan Ekşi Sözlük yazarının ‘ bugün orda da kadir gecesi mi’ başlığına yazdığı ‘bu ezan tüm sevip de kavuşamayanlara gelsin’ yazısının da suç olduğu iddia edildi.

İddianamede, sanıklar hakkında 6 aydan bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. İlk duruşması görülen dava, bazı sanıkların ifadesinin alınamadığı gerekçesiyle 17 Şubat’a ertelendi.

(Radikal)