'Dumanlı ve Karaca' için adliye önünde bekleyiş sürüyor

14 Aralık’ta özgür medyaya yönelik yapılan operasyonlara tepkiler devam ediyor. Pak Petrol İşçileri Sendikası (Pak Petrol İş) Genel Başkanı Mehmet Bakırcı, “Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah’ı var, bugün halka cevretmek (sıkıntı, zahmet) kolay yarın Hakk'ın divanı var. Ne olursa olsun demokrasiden ve özgür medyadan geri dönüş yoktur.” dedi.

Özgür medyaya yönelik operasyonlara tepki gösteren vatandaşlar, yağmura rağmen Ankara Adliyesi önünde bekleyişini sürdürüyor. Zaman zaman çalan şarkılara tempo tutan kalabalık ayrıca ‘Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’ maskelerini takarak tepkilerini dile getirdi. Ayrıca Beşiktaş forma, şapka ve atkılarını takan bir grup da gelerek eyleme destek verdi.

Pak Petrol İş Genel Başkanı Mehmet Bakırcı, yaptığı açıklamada, “Havanın soğuk olmasına aldırmadan içinizde yaktığınız demokrasi meşalesiyle buralardasınız. Ülkemiz zor bir süreç ve sınavdan geçmektedir. Bu sınavın kazananı olacağı gibi kaybedeni de olacaktır. Dilerim biz kazanan tarafta oluruz.” diye konuştu.

Bazı kişilerin sınava girmeden istediği yerlere yerleştirildiğini söyleyen Bakırcı, “Siz onların kim olduğunu ‘özgür medyadan’ öğrendiniz. Bakan, milletvekili, müsteşar çocukları VIP torpille en yüksek yerlere yerleşmiş durumdalar. Benim gariban emekçimin çocukları çok zor şartlarda, günlerce sınava hazırlanıp çok güzel puanlar almasına rağmen, adaletin olmadığını unuttuğu için hak gaspına uğramıştır. Tabi bunlar ‘Yeni Türkiye’de cereyan ediyor.” ifadesini kullandı.

“PARTİ İSMİYLE İNSANLARIN ÖTEKİLEŞTİRİLDİĞİ”

Bakırcı, şöyle devam etti: ”İşsizlik sayısının 3 milyon 64 bin olduğu, emekli maaşının günden güne eridiği, milletvekili maaşlarına zam üstüne zam istendiği, emekçi kardeşlerimin maaşlarının yoksulluk sınırında olduğu, maden ocaklarında ölenlerin bu işin ‘fıtratında’ olduğu, din alimi kişilere çok yüksek fiyattan araç alındığı, adalet ismiyle vatandaşların sınavsız alındığı, kalkınma ismiyle yandaşların zengin edildiği, parti ismiyle insanların ötekileştirdiği, hırsızın serbest polisin mahkum olduğu, peygamber efendimize kibire kapıldı diyecek kadar ileri gidildiği, Bakara sureyi celilesine makara diyecek kadar alaya alındığı, ‘efendim seçim yaklaşıyor neden birer villamız olmasın, üç konuşurlar dördüncü gün unuturlar’ denildiği, özgür medyaya yapılan darbenin faturasının 20 milyar dolar olduğu. Bunun da cebimizden ödendiği, saray ve gemiciklerin olduğu yere, biz ‘Yeni Türkiye’, diyoruz.”

Özgür medya mensuplarının acilen bırakılmasını talep ettiklerini kaydeden Bakırcı, “Zalimin zulmü varsa mazlumun Allah’ı var, bugün halka cevretmek (sıkıntı, zahmet) kolay yarın Hakkın divanı var. Ne olursa olsun demokrasiden ve özgür medyadan geri dönüş yoktur. Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem, gelenin keyfi için kalkıp geçmişime sövemem.” diye sözlerini tamamladı.