Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bu sözler ayakta alkışlandı!

Erdoğan'ın sözleri uzun süre ayakta alkışlandı!

Haber Giriş Tarihi: 24.08.2016 15:24
Haber Güncellenme Tarihi: 24.08.2016 15:24
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Bu sözler ayakta alkışlandı!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ne Fetullahçı Terör Örgütü FETÖ, ne PKK ne DAİŞ, ne DHKP-C... Hiçbir terör örgütünün ve onları destekleyen hiçbir gücün, bu birlik ve beraberlik karşısında başarılı olma şansı yoktur" diyerek, ""Başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu halka boyunduruk vuramayacaksınız, bin yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyeceksiniz, ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremeyeceksiniz" ifadelerini kullandı. Erdoğan'ın bu sözleri salonda uzun süre alkışlandı.

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen engelli vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilmelerine ilişkin atama ve kura töreninde yaptığı konuşmada, bulunulan kongre merkezinin "gazi mekan" olduğuna vurgu yaptı.

Ataması yapılacak 6 bin 113 engelli kamu personeline görevlerinin hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, bunlara çalışma hayatlarında da başarı diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizler birer kader mahkumu değilsiniz, sizler her şeyinizle, aklınızla, zekanızla, alın terinizle, bileğinizle, ürettiklerinizle de bu ülkenin kalkınmasına katkıda bulunacak insanlarsınız" diye konuştu.

Fetullahçı Terör Örgütü'nce 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, törenin yapıldığı Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nin önündeki yolda bulunan vatandaşların üzerine uçaklarla bombalar atıldığını, helikopterlerle, ağır silahlarla ateş edildiğini anımsatan Erdoğan, "Sadece burada, şu bulunduğumuz binanın civarında tam 38 vatandaşımız silahla, bombayla vurularak, tankla ezilerek yaralanmıştır. 6 kardeşimiz de şehit oldu. Ankara ve İstanbul'daki şehitlerimizin toplam sayısı dün itibariyle 241 oldu, yaralılarımızın sayısı 2 bin 194'tür" bilgisini paylaştı.


"15 TEMMUZ'U TÜRKİYE'NİN KARA GÜNÜ HALİNE GETİRMEYE ÇALIŞTILAR"

Şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da şifa dileyen Erdoğan, "Ülkemize ve milletimize bir daha böyle ihanetler, böyle cinayetler, böyle acılar yaşatmasın diye Rabbime duada bulunuyorum. 15 Temmuz'u Türkiye'nin kara günü haline getirmeye çalışanlar, o gece karşılarında her kökenden, her meşrepten, her siyasi görüşten insanı ile kenetlenmiş, bir ve beraber olmuş bir millet buldular, sizi buldular." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında engelli vatandaşların da sokaklarda olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Engelli vatandaşlarımızın tankların önüne dikildiğini, üstüne çıktığını, darbecilerin karşısında aslanlar gibi durduğunu çok iyi biliyoruz. Üsküdar'da tankın üstüne çıkan bir spastik engelli kardeşimiz, gösterdiği yüreklilik ve kahramanlıkla orada bulunan herkesin hayranlığını kazanmıştır. Onlara adeta bir ilham kaynağı, bir heyecan kaynağı olmuştur. Koltuk değnekleriyle, tekerlekli sandalyeleriyle, bastonlarıyla, yakınlarının yardımıyla yollara düşen engellilerimizin gösterdiği yüreklilik, her türlü takdirin üzerindedir. Asıl engelin uzuvlardaki değil, kalplerdeki, yüreklerdeki engel olduğunu bir kez daha gösterdiğiniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum."

Türkiye'nin, her kesimiyle engellilerinin de istiklaline ve istikbaline sahip çıkan bir ülke olduğunu tüm dünyaya ilan ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Ne Fetullahçı Terör Örgütü FETÖ, ne PKK ne DAİŞ, ne DHKP-C... Hiçbir terör örgütünün ve onları destekleyen hiçbir gücün, bu birlik ve beraberlik karşısında başarılı olma şansı yoktur. İşte içeriden, dışarıdan bütün bu saldırılar... Bu sabah 04.00 itibariyle Suriye'nin kuzeyinde sürekli ülkemizi oradan tehdit eden DAİŞ, PYD gibi terör örgütlerine yönelik bir operasyonu ordumuz başlatmış durumda, güvenlik güçlerimiz başlatmış durumda" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen engelli vatandaşların kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilmelerine ilişkin atama ve kura törenine katılarak, vatandaşlara hitap etti.

"Bir millet şüphesiz ki onuruyla vardır, gururuyla vardır. Bir millet istikbal mücadelesine, istiklal mücadelesine iman etmesiyle vardır." ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Şu anda da ne yazık ki Suriye'den ülkemize, Gaziantep, Kilis tüm bu bölgelere yapılan bu tür saldırılar artık işi bir yere kadar getirdi, artık son dedik ki 'bu iş burada noktalanması lazım' ve bu sabah 04.00 itibarıyla süreç başladı. Artık bu işi çözmemiz gerekiyor. Birileri meydan okuyorlar, 'Suriye, Türkiye için şöyle olacak, böyle olacak' diye. Onlara ben buradan sesleniyorum, siz ne olacağınızın hesabını yapın. Türkiye'ye tehdit unsuru oluşturacak olan kim olursa olsun, onlara karşı bu millet ordusuyla, polisiyle, korucusuyla ve milletiyle vardır, var olacaktır, bunu böyle bileceksiniz. Bu milletin, bu ülkenin arkasında kendi vatandaşlarımızla birlikte dünyanın her yerinden 100 milyonlarca kardeşimizin de duası vardır. Milletimizin cesareti, mazlumların duası sayesinde Allah'ın izniyle önümüze çıkan, çıkacak olan tüm engellerin üstesinden geleceğimize inanıyorum."

"ÖZEL SEKTÖRÜ DAHA DA SIKIŞTIRACAĞIZ"

Türkiye'nin bugün geleceğine, 15 Temmuz sabahı olduğundan daha emin, daha güçlü, daha umutlu olarak bakacağı bir yerde bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, "İşte şu anda burada engelli kardeşlerimizin atamasını yapıyoruz. 14 yıl öncesinden daha geri gidelim, Türkiye'de böyle bir mantık, böyle bir anlayış var mıydı? Engelli kardeşlerimizin devlette görev almak gibi bir mekanizma var mıydı? Adeta sıfır noktasındaydı. Ama biz geldik, elhamdülillah, hemen bunu tırmandırmaya başladık" dedi.

Özel sektörün bu konuda biraz ağır hareket ettiğine dikkati çeken Erdoğan, "Onun için değerli bakanlarımdan da rica ediyorum, özel sektörü daha da sıkıştıracağız. Onlar da devletten geri kalmamalı. Devlet yüzde 3'lere varıyorsa, onlar en az onun kadar istihdamda... 'Biz parasını verelim', kusura bakmasınlar, biz sizlerden burada belli bir iane, sadaka değil, orada katkıda bulunmak suretiyle, onuruna, şahsiyetine saygı göstermek suretiyle istihdam istiyoruz" diye konuştu.

"BU YETMEZ DAHA DA FAİZİN İNMESİ LAZIM"

Ekonomide faiz indirimi başta olmak üzere, olumlu haberlerin art arda geldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün yine bir indirimde bulundular, teşekkür ediyorum. Tabi bu yetmez, daha da faizin inmesi lazım. Niye inmesi lazım? Vatandaşlarıma sesleniyorum, yatırımın daha da artması için inmesi lazım, istihdamın daha da artması için inmesi lazım, üretimin daha da artması için inmesi lazım, rekabetin uluslararası camiada yapılabilmesi için inmesi lazım. Bunu kendileri aslında kabul ediyor ama birilerinin parası üzerinden para kazanmak suretiyle finans sektörünü çalıştıranların işine gelmiyor, onun için indirmiyorlar. Dünya bunun örneği, gelişmiş ülkeler bunun örneği hep söylüyorum, işte Amerika, işte Japonya, işte Avrupa, hepsi ortada ve oralardaki faize bakalım, bizdekine bakalım. Onun için süratle daha da bunun inmesi lazım ama şu anda gidiş iyi, inanıyorum ki daha da inecek." değerlendirmesinde bulundu.

"BUNLAR LANETLİDİR, RABBİM BUNLARIN BELASINI VERECEKTİR"

Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasındaki kararlılıklarının yaşadıkları her olayın, karşılaştıkları her badirenin ardından daha da perçinlendiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Türkiye'nin önüne darbelerle, terörle, ekonomik saldırılarla, diplomatik ayak oyunlarıyla, siyasi manevralarla kesebileceklerini sananların oyunlarını boşa çıkarta çıkarta yolumuza devam ediyoruz. Bizim krizlere dayanma katsayımız Elhamdülillah bir hayli yüksek, bize karşı bu tezgahları kuranların krizlere dayanma gücü de aynı derecede yüksek mi işte onu hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Arapların güzel bir atasözü var, 'Men dakka dukka', kim ki birisine vurursa, orada tabi 'dak ederse' diyor, ona da vurulur. Bizde ise bunun karşılığı ne, 'Kapı çalanın, kapısını çalarlar.' Bizde de bunun karşılığı bu. Bugün bizi terör örgütlerine, darbecilere karşı yürüttüğümüz mücadelede yalnız bırakanların yarın aynı akıbete düçar olduklarında, kimseden yardım istemeye yüzleri ve hakları olmayacaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi Suriye ile tehdit etmek için bölgedeki çatışmaları sürekli körükleyerek, 600 bin masumun hayatını kaybetmesinden sorumlu olanların bu vebalin altından kesinlikle kalkamayacaklarını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Suriye'de terör örgütleri DAİŞ ve PYD ile kendi halkına terör estiren rejim ile mücadele etmek yerine, Suriye halkını katletmeyi dünyaya terörle mücadele olarak sunmaya çalışanlar, sadece kendilerini kandırıyorlar. Aynı çevreler bölgedeki mağdurlara yardım etmek için canla başla çalışan Türkiye'nin terör örgütlerine destek verdiği yalanıyla işledikleri insan suçunu örtmeye çalışıyorlar. İşte buyurun en son Gaziantep'te 53 vatandaşımızı maalesef öldürdüler. Nereden gelirse gelsin, bunun faili kim olursa olsun, bunlar lanetlidir. Bunlar dikiş tutturamayacaklar. Bunlar da bunun bedelini çok ağır ödeyecekler. İşte son günlerde ekranlarda izliyorsunuz değil mi? 12, 13, 14 yaşında çocukları terörist olarak yetiştiriyorlar ve o canım çocukları canlı bomba olarak yetiştiriyorlar. Bunlar lanetlidir, Rabbim bunların belasını verecektir."

"BİRLİKTE BİR MÜCADELE ŞART"

"Alna Kelime-i Tevhid bandı asmakla Müslüman olunmaz. Sancakta Kelime-i Tevhid olmasıyla Müslüman olunmaz. Allah lafzının istismar edilmesiyle Müslüman olunmaz. Bunların İslam'la alakası yoktur." ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:"Bunlar tam aksine İslam'ın başına bela olmuşlardır, bu yüzyılda. Bunların pisliklerini, bunların ortaya koydukları bu gölgeyi biz temizlemeye çalışıyoruz. Çünkü İslam bir barış dinidir, bir barış dilidir. Kelimenin itibarıyla da İslam 'silm' kelimesinden türemiştir yani barıştır anlamı. Kökeni, manası itibarıyla barış olan, sevgi olan bir dine gelip de bu kadar çocuğun öldürülmesine, bu kadar kadının öldürülmesine 7'den 70'e, fırsat verenleri iflah eder mi? 53 vatandaşımız orada öldürüldü, mümkün değil, bunun bedelini ağır ödeyecekler ve bu ülkede bunu yapmak suretiyle bir darbe girişiminde 241 kardeşimiz şehit oldu işte burada da 53 ama bu dün, bugün değil ki bak devamlı arka arkaya devam ediyor. Dünya ne yapıyor? Dünya ise bunu seyrediyor. Sağ olsun kınıyorlarmış, lanetliyorlarmış. Tamam da ortak ne yapıyoruz ona bakalım, beraber ne yapıyoruz ona bakalım, bütün mesele bu. Eğer teröre karşı dünya uluslararası bir mutabakat sağlamazsa, tüm insanlık bundan sorumludur. Onun için birlikte bir mücadele şart. Bizim en başından beri güçlü tarihi bağlarımızın olduğu Suriyeli kardeşlerimize samimi yardım eli uzatmak dışında hiçbir niyetimiz, faaliyetimiz olmamıştır." Avrupa ve bölge ülkelerinin Suriyeli sığınmacılara kapılarını kapatırken, sadece Türkiye ve birkaç ülkenin mazlumlara kucak açtığını belirten Erdoğan, dünyada hiçbir devletin yapmadığını ve yapamadığını Türkiye'nin yaptığına işaret etti.

Türkiye'nin, 3 milyon Suriyeli ve Iraklı sığınmacıya yıllardır ev sahibi olduğunu anımsatan Erdoğan, "Bize bu yakıştığı için bunu yapıyoruz. Çünkü bombalardan kaçan insanlara biz kapımızı kapayamazdık ve kapamadık. Ülkemizle ilgili en haysiyetsiz kampanyaların yürütüldüğü yerlere baktığınızda göreceğiniz şudur. Bunlar Suriye konusunda hiçbir hayırlı çalışması olmayan, sadece ve sadece bölgenin istikrarsızlığı için çalışan ülkelerdir. Hem Suriye'deki istikrarsızlık sebebiyle ortaya çıkan yükü paylaşmayıp hem de sürekli Türkiye'yi eleştiren ülkelerin artık bizim nezdimizde bir hükmü kalmamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

"BUNLARDAN SADECE NASİHAT ALIRSINIZ"

Avrupa Birliği'nin, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılara ilişkin tavrını eleştiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bak, ne dediler? 'Bu kamplara gelen mültecilerle ilgili 3 milyar avro destek vereceğiz.' Nerede? Bu yıl bitiyor. Sekizinci ayın artık sonuna geliyoruz, kaldı 4 ay. Nerede? Yok. Bunlardan sadece nasihat alırsınız. Biz kendi ayaklarımızın üzerinde duruyoruz ve durmaya devam edeceğiz. Ondan sonra diyorlar ki 'Erdoğan, kusura bakmayın, affedersiniz bizim sözlerimizi dinlemiyor...' Biraz daha da ileri gidiyorlar, yani açık konuşuyorum, bizim dilimizde 'yalakalık yapmıyor.' Bu milletin şanında bu yok. Bu milletten bunu bekleyemezsiniz. Ben milletime ihanet edemem. Biz yeri gelir icabında kuru ekmek yeriz ama haysiyetimizden, onurumuzdan taviz vermeyiz."

"Bu vesileyle şu kararlılığımızı tüm dünyaya bir kez daha ifade etmek istiyorum. Türkiye, Suriye'de sahneye konulmaya çalışılan oyuna, oldu bittiye asla rıza göstermeyecektir." diyen Erdoğan, "Gerekirse meseleye bilfiil el koymak da dahil tüm imkanlarımızı kullanarak, Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumakta, bu ülkenin kendi halkının iradesiyle yönetilmesini sağlamakta kararlıyız. Bırakalım da Suriye'nin yönetilmesine Suriye halkı karar versin. Kiminle yöneteceğine Suriye halkı karar versin. Dışarıdan birileri değil. Ama buna dahi tahammül edemiyorlar. PKK'sından YPG'sine, DAİŞ'inden, FETÖ'süne kadar tüm terör örgütlerini üzerimize salanlar artık bu oyunun deşifre olduğunu görmelidirler." ifadelerini kullandı.

"BU ÜLKEYE DİZ ÇÖKTÜREMEYECEKSİNİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi, bölücü terör örgütünün eylemleri, Gaziantep saldırısı da dahil olmak üzere, son dönemde yoğunlaşan terör olayları konusunda değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Başaramayacaksınız, milletimizi bölemeyeceksiniz, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, vatanımızı parçalayamayacaksınız, devletimizi yıkamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu halka boyunduruk vuramayacaksınız, bin yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyeceksiniz, ülkemizi hedeflerinden vazgeçiremeyeceksiniz.

Onun için 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyoruz. 'Böyle yürüyeceğiz' diyoruz. Bunlar sanıyorlar ki her saldırıda biz biraz daha zayıflıyoruz. Hayır, tam aksine her saldırıda biz daha güçleniyoruz. Hani derici debbağ var ya, debbağ ne yapar, deriye vurdukça deri hem güzelleşir hem de güçlenir. Bu da böyledir. Tam tersine bir oluyoruz, iri oluyoruz, diri oluyoruz, kardeş oluyoruz, hep birlikte Türkiye oluyoruz."

Geçen yıl 20 Temmuz'da PKK yeniden terör eylemlerine başladığında, Türk siyasetinin ve toplumun ciddi bir dağınıklık içinde olduğunu anımsatan Erdoğan, "Yıl bitmeden milletimiz iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla bütünleşmiş bölücü terör örgütüne karşı tek ses, tek nefes haline dönüşmüştü. 15 Temmuz öncesi Fetullahçı Terör Örgütü'yle ilgili farklı düşünceler, farklı yaklaşımlar, kafa karışıklıkları vardı. Darbe girişimiyle birlikte bu konudaki şüpheler ortadan kalktı, hep birlikte özgürlüğümüze ve geleceğimize sahip çıktı." diye konuştu.

ABD BAŞKAN YARDIMCISI BİDEN'IN ZİYARETİ

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Türkiye ziyaretine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün ABD Başkan Yardımcısı burada. Kendisiyle biraz sonra konuşacağız. Tabi ki bizim söyleyeceğimiz şudur, 'Fetullahçı Terör Örgütü'nün başı ülkenizde ve 1999'dan bu yana ülkenizde. Kendisine özel oturma iznini vermişsiniz, ülkenizde yaşıyor. Suçluların iadesi noktasında bir ülke eğer ülkenizdeki birisini istiyorsa şöyledir, böyledir deme hakkınız yok. Bunu bize vermek durumundasınız, 9. madde bunu gerektiriyor.' Bugün kendilerine bunu tekrar söyleyeceğiz. Tabii bu arada 85 koli dosya gönderdik." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"15 Temmuz sonrası gelişmelerle ilgili tekrar dosya göndermeye devam edeceğiz, ayrı mesele. Fakat biz, iki stratejik ortağız. Madem ki biz iki ortağız, böyle birisini ülkenizde barındırmak Amerika'ya bir şey kazandırmaz. Kaybettirir. Onun için böyle birisini orada barındırmaktansa, aramızdaki hukuku gözeterek, bu kişiyi bize göndermeniz lazım. Siz bizden istediğiniz zaman biz size anında gönderdik. Niye? Stratejik ortağız diye. Bir değil, iki değil, üç değil, beş değil, on değil hep gönderdik. Çünkü teröre karşı ortak mücadele şarttı. Türkiye hem kendi geleceği için hem Suriyeli kardeşlerinin huzuru, güvenliği için hangi adımları atması gerekiyorsa, onları da atacaktır."

Bu konuda, koalisyon güçleri, Amerika, Avrupa ülkeleri ve Rusya'ya, bölgede ortak adımlar atmaya hazır olduğunu ilettiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Artık kimse Suriye meselesini Türkiye'nin içişlerinden bağımsız olarak göremez, bu şekilde düşünemez, davranamaz. En son İran yönetiminden gelen arkadaşlarla da bunları görüştük ve daha sonra Dışişleri Bakanımı ve MİT Müsteşarımı da oraya gönderdim. Orada da bir süreci şu anda başlattık. Bölgede, terörle mücadelede gerek PKK olsun gerek DAİŞ olsun gerekse FETÖ olsun, terör örgütlerinin saldırılarına maruz kalmamızın asıl sebebi şu anda Suriye'dir. Türkiye'nin, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve Suriye halkının iradesini esas alan yaklaşım sebebiyle bölgedeki projelerini hayata geçirmekte zorlananlar, bizi terör örgütleriyle hizaya getirmeye çalışıyorlar. Terör sorununu çözmemizin yolunun Suriye ve Irak sorunlarının hal yoluna girmesinden geçtiğini de gayet iyi biliyoruz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütlerini destekleyen ülkeler, pimi çekilmiş bomba kadar tehlikeli yapıları niye ellerinde tutuyor? Bu riski almalarının elbette bir sebebi var. Çünkü bu araçlar vasıtasıyla elde etmeyi umdukları sonuçlar çok büyük. Biz tüm hesapların üzerinde bir hesap olduğuna, kaderin üzerinde bir kader olduğuna inanıyoruz" dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen, engellilerin kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilmelerine ilişkin atama ve kura töreninde vatandaşlara hitap etti.

Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani ile dün akşam kapsamlı bir çalışma ve görüşme yaptıklarını, Barzani'nin daha sonra Başbakan Binali Yıldırım ile de görüştüğünü hatırlattı.

Barzani ile Irak'ta müşterek neler yapılabileceğini görüştüklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:"Biz 100 yıl öncesini unutmuş olabiliriz ama inanın bizim dışımızdaki herkes tarihi çok biliyor, çok iyi hatırlıyor, ona göre de politika takip ediyor. Suriye, Irak, Balkanlar, Kafkaslar dediğimiz yerlerin daha bir asır önce bu ülkenin bir parçası olduğu, oradaki insanların özbeöz kardeşimiz olduğu gerçeğine sırtımızı dönemeyiz. Bazılarımız bu gerçeği hatırlamıyor olsa da karşımızdakilerin hepsi bunun farkında. Terör örgütlerini destekleyen ülkeler, pimi çekilmiş bomba kadar tehlikeli yapıları niye ellerinde tutuyor? Bu riski almalarının elbette bir sebebi var. Çünkü bu araçlar vasıtasıyla elde etmeyi umdukları sonuçlar çok büyük. Biz tüm hesapların üzerinde bir hesap olduğuna, kaderin üzerinde bir kader olduğuna inanıyoruz."

Erdoğan, terör örgütleri karşısında dimdik duran Türkiye'nin, Suriye meselesinin ve Suriye kaynaklı tehditlerin de üstesinden geleceğini vurguladı.
Engellilerin gerek kura sonucunu gerekse atama neticelerini merakla beklediklerini vurgulayan Erdoğan, salonda engelli milletvekillerinin de olduğunu anımsattı.

Türkiye'nin her alanda olduğu gibi engelliler konusunda da 2003 yılından bu yana adeta bir devrim yaşadığına değinen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:"Dört duvar arasına mahkum edilen engellilerimizi, ailelerine, topluma ve ülkemize kazandıran düzenlemeler... Engelliler Kanunu'ndan aylıklara, bakım hizmetlerinden eğitim ve istihdama kadar yapılan çalışmaları en iyi sizler biliyorsunuz. Bu vesileyle tarihimizde Aşık Veysel gibi gönül gözü, Cemil Meriç gibi zihin dünyası açık büyüklerimiz başta olmak üzere hayatlarıyla, eserleriyle, duruşlarıyla bizlere ilham veren tüm engellileri rahmetle yad ediyorum. Aramızda Bursa Milletvekilimiz Bennur Karaburun var. Kendisi TBMM'de. Bennur'un bir özelliği daha var. 15 Temmuz gecesinde o da tekerlekli aracıyla hemen Meclise gitti, oradan meydan okudu. Aynı şekilde yine Erzincan Milletvekilimiz Serkan kardeşim var. Bu kardeşlerimiz azimleriyle hayata tutunan, kariyerleriyle, mücadeleleriyle gençlerimize örnek olan kardeşlerimiz. Onları huzurlarınızda tebrik ediyorum."

"SADECE KONGRE DEĞİL AYNI ZAMANDA OPERA BİNASI"

Sporda, sanatta, kültürde ve iş hayatında önemli başarılara imza atan engellilere selamlarını sunan Erdoğan, "Burası milletin evi. Biz burayı yapmaya karar verdiğimiz zaman kamu kurum ve kuruluşları niçin değişik yerlerde salonlarda çok ciddi paralar vermek suretiyle oraları kiralasınlar. Biz burada böyle bir yeri yapalım. Burası Türkiye'nin şu anda sadece kongre binası değil aynı zamanda bir opera binası. Bundan sonra bakanlıklarımız, kurumlarımız bu tür çalışmalarını, programlarını el verdiği sürece burada yapsınlar. Onları da şanına yakışır bir şekilde yapsınlar." ifadelerini kullandı.Erdoğan, salonun açılışını 15 Temmuz şehit ve gazileri anma töreniyle yaptıklarını, bugün ikinci törene ev sahipliği yapan salonda önümüzdeki haftalarda adli yılı açmak suretiyle süreci devam ettireceklerini sözlerine ekledi.

TÖRENDEN NOTLAR

Engelli memur atama ve kura törenine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ile çok sayıda engelli memur adayı ve yakını katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salona girişinde engelli vatandaşlar ve yakınlarının yanına giderek onlarla bir süre sohbet etti. Törende konuşmacıların hitapları, işaret diliyle de engelli memur adayları ve yakınlarına aktarıldı.

Erdoğan'ın konuşması törene katılanlar tarafından zaman zaman ayakta alkışlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu butona basarak engelli memur atama ve kura atamasını başlattı.
Törenle 39 bin 326 engelli kadrosundan bin 200 kişilik bölümüne Altındağ 5. Noteri huzurunda kura usulü ile yerleştirmesi yapıldı. Yerleştirme işlemi yaklaşık 20 dakika sürdü.

Atama işlemi sürerken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İsmi çıkan var mı?" şeklindeki sorusuna bir engelli memur adayı "Benim var." diye seslendi. Erdoğan'ın "Neresi çıktı?" diye sorması üzerine aday Kırıkkale'ye atandığını söyledi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.