Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bayrak satıcısı Sarıçiçek: Eylem olacağını sosyal medyadan duydum

Taksim Gezi Parkı eylemleri kapsamında hakkında dava açılan bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek, ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı. 'Toplu yürüyüş ve gösteri kanununa muhalefet' ve 'Polise direnmek'le suçlanan Sarıçek, sosyal...

Haber Giriş Tarihi: 01.11.2013 13:30
Haber Güncellenme Tarihi: 01.11.2013 13:30
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Taksim Gezi Parkı eylemleri kapsamında hakkında dava açılan bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek, ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı. 'Toplu yürüyüş ve gösteri kanununa muhalefet' ve 'Polise direnmek'le suçlanan Sarıçek, sosyal medyadan yürüyüş yapılacağını duyduğu için bayrak satmak amacıyla Taksim'e gittiğini söyledi.

Hakim Ahmet Duymaz, sanık Ahmet Özdemir'e TOMA'dan sıkılan suyun parfüm gibi mi yoksa tazyikli mi olduğunu sordu. Sanık Özdemir, tazyikli olduğunu söyledi.

İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek'in de aralarında bulunduğu 20 sanıklı davanın ilk duruşması yapıldı. 'Toplu yürüyüş ve gösteri kanununa muhalefet' ve 'Polise direnmek'le suçlanan Sarıçiçek'in de aralarında bulunduğu 12 tutuksuz sanık duruşmada hazır bulundu. Diğer 8 sanık da duruşmaya katılmadı.

Duruşma salonunun küçük olması nedeniyle bazı sanıklar, avukatlar ve izlemek için katılanlar ayakta kaldı. Kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından sanıkların savunmalarının alınmasına başlandı.

Gezi Parkı eylemleri kapsamında gözaltına alınarak 8 Temmuz'da tutuklanan ve avukatının itirazı üzerine 8 gün sonra tahliye edilen bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek, savunmasını yapmak üzere hakim karşısına çıktı. Bayrak satıcılığı yaptığını belirten Sarıçiçek, 6 Temmuz'da kendisi gibi bayrak satan oğlunu da yanına alarak Beşiktaş'a gittiğini söyledi. Sarıçiçek, "Beşiktaş'ta iş yapamadık. Sosyal medyadan kadınların yürüyüş ve su festivali yapacaklarını duyduğum için Taksim'e çıktık. Bir süre orada da iş yapamadık. Akşama doğru saat 18.00 - 18.30 sıralarında oğlumu Taksim'de bıraktım, ben de daha fazla bayrak satmak için Beyoğlu tarafına gittim. iki ayrı yerde şansımızı deneyelim dedim. Kadınlar su festivalini yaptı. Birbirlerine su sıktılar." şeklinde konuştu.

Geri dönmeye çalıştığında Beyoğlu'ndan Taksim'e geçilen alanın polisler tarafından kesildiğini ifade eden Sarıçiçek, "Geçmek için izin istedim. Geçemeyeceğimi söylediler. Birazdan daha da yoğun olacağını söyledim. Tekrar izin istedim ama Karaköy tarafından çıkabileceğimi söylediler. O sırada biri kadın iki turist geldi. Pasaportlarını gösterdiler ve polisler de geçmesine izin verdi. Ben de neden ayrımcılık yaptıklarını sordum. İlla Amerika vatandaşı mı olmak gerektiğini belirterek elimdeki Türk bayrağını gösterip 'sen de ben de bu bayrağın altında yaşıyoruz' dedim. O sırada arkamda insanlar birikmişti. Polisler bana ağıza alınmayacak küfürler ve hakaretlerle beni darp ettiler. Sonra da TOMA'dan tazyikli su sıktılar. Üstümün ıslağıyla yorgun bir şekilde yol ortasına oturdum. O halde bir sigara yaktım ve farkında bile değilim, Türk bayrağını açmışım. Ben polise direnmedim. Eylem amacıyla da orada değildim." iddiasında bulundu.

Sarıçiçek'in avukatı Tülay Delibaş da, gözaltı işleminin o sırada olmadığını, dağılmaların başlamasıyla birlikte Sarıçiçek'in gözaltına alındığını savundu.

'TAKSİM DAYANIŞMASININ ÇAĞRISI ÜZERİNE EYLEME GİTTİM'

Taksim Dayanışması'nın çağrısı üzerine İstiklal Caddesi'ne gittiğini belirten sanık Ahmet Özdemir de, "Taksim'e gittiğimde orada da üzerinde aynı çağrıların bulunduğu kağıtlar dağıttılar. Adını ve milletvekili olduğunu sonradan öğrendiğim Gürsel Tekin diye biri vardı yan tarafımda. Telefonda İstanbul Valisi ile konuşuyordu ve valinin sesi bana kadar geliyordu. Valinin, bir dakika sonra kendisine döneceğini söylediğini aktardı. Bir dakika dahi geçmeden saat 19.03’te polis TOMA'larla müdahalede bulundu. Üzerimize kimyasal içerikli sarı renkte tazyikli su sıktı. Yere kapaklandım. İki kişi beni kaldırdı. Gözlerimi açtığımda bunların resmi kıyafetli polis olduğunu gördüm. Polis hiçbir uyarı yapmadan müdahalede bulundu. Ben polise hiçbir şekilde mukavemette bulunmadım. İzinsiz gösteri yürüyüşüne katılmadım." diye konuştu.

HAKİM: TOMA'DAN SIKILAN SU PARFÜM GİBİ Mİ YOKSA TAZYİKLİ MİYDİ?

Hakim Ahmet Duymaz, "Su sıkıldığını söylediniz. Parfüm gibi miydi yoksa tazyikli miydi?" diye sordu. Sanık Özdemir, suyun TOMA aracından tazyikli şekilde sıkıldığını söyledi. Duymaz'ın, "Su sert miydi?" sorusuna ise Özdemir, "Suyu görür görmez kapaklandığım için farkedemedim." diye cevap verdi.

Hakim Duymaz, "İddianamede bir dizi zincir eylemlerden bahsediliyor. Bu eylemlerin neresindesiniz siz? Neden orada bulundunuz?" diye sordu. 35 ağacın kesilmesi ile birlikte sürece dahil olduğunu belirten Özdemir, bu soruyu da, "Doğanın katliamı beni etkiledi. Kendimi tutamadım ve ağladım. İnsanlar benim yanıma geldi. Süreç çözümsüz kaldığı için de destek vermek amacıyla orada kaldım." diye konuştu. İlk günden beri destek verdiğini, bazen evine gittiğini bazen de orada yatıp kalktığını belirten Özdemir, "Kendime ait çadırım yoktu. Ancak paylaşılır bir ortamdı." ifadesini kullandı.

Sanıklardan 6 kişinin savunmasını tamamlamasının ardından duruşmaya öğle arası verildi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.