Bahçeli: Başbakan acaba kendi ismini de değiştirerek aslına rücu edecek mi?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümetin açıkladığı demokratikleşme paketinde yer alan yerleşim yer isimlerin değiştirilmesi konusunda, "Başbakan acaba kendi ismini de değiştirerek aslına rücu edecek midir?" diye sordu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ve hükümete yüklendi. Bahçeli, demokratikleşme sürecinden söz ederek ‘‘Başbakan’ın demokrasinden anladığı PKK’ya teslimiyettir. Ana dilde eğitim için kolları sıvayan, Andımızı kaldıran, terör örgütüne peş peşe tavizler veren AKP hükümeti, Türk milletine karşı tarihi bir ihanetin içindedir.’’ şeklinde konuştu. Hükümetin Kandil, BDP ve ‘İmrali canisi’ dediği Abdullah Öcalan’ın arasında kalarak topaç gibi çevrildiğini iddia eden Bahçeli, demokratikleşme paketinde yer alan yerleşim yer isimlerin değiştirilmesi konusunda ise "Göroymak’a Norşin, Aydınlar’a Tillo, Tunceli’ye Dersim isimlerini vermenin arifesinde olan Başbakan ve etrafındaki bazı zevat, acaba kendi isimlerini de değiştirerek asıllarına rücu edecekler midir? Başbakan Erdoğan’ın gündeminde kendi ilçesi olan Güneysu’nun adını Potamya olarak değiştirmek var mıdır? Yedi yaşında Türkçe öğrendiğini her fırsatta ifade eden, ama Türk Dili ve Edebiyatı alanında Doçent unvanı alarak bugünkü seviyesine ulaşan AKP’nin kapı gıcırtısı ve akorttu bozuk sözcüsü acaba ismini değiştirmek için neyi beklemektedir?" diye konuştu.

Bahçeli, Milliyetçi Hareket’in iktidarında yıkımdan, çözülmeden ve parçalanma rüyası görenlerden bir bir hesap sorulacağını ifade ederek, "Başbakan ve hükümeti anında Yüce Divanı boylayacaktır. Sayın Erdoğan, ne yaptıysan çekeceksin, ne ektiysen onu biçeceksin." şeklinde konuştu.

"BAŞBAKAN ŞAİBELER KONUSUNDA MİLLETVEKİLLERİNİ BİLGİLENDİRSİN"

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgili tartışmalara da değinen Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti’nin herhangi bir milli kuruluşunu dış basında çıkan haberlere bakarak test etmeyiz, bunlara dayanarak eleştiri yağmuruna tutmayız. Başbakan Erdoğan kırmızı salonlarda yanına alıp çok gizli görüşmelere dahil ettiği devlet memurlarının, eğer varsa boyundan büyük işlere kalkışmalarını incelemeli ve gerekli yaptırımları da hemen devreye sokmalıdır. TBMM’yi gizli bir oturumda bilgilendirmeli, şaibeler ve iddialar konusunda değerli milletvekili arkadaşlarımızı muhakkak ki aydınlatmalı, sis perdesini aramalıdır." ifadelerini kullandı.

MEHMETÇİKLERE SİYASİ RANT VE RÜŞVET MESAJI

Askerlik süresinin kısaltılmasına itirazları olmadığını ifade eden Bahçeli, "Askeri ihtiyaçlar bakımından bir mesele olmadıkça, konunun bizim açımızdan itiraz edilecek herhangi bir tarafı da bulunmayacaktır. Ancak terhisi gündemde olan Mehmetçiklerimizin ve ailelerinin siyasi rant ve rüşvet arayışlarına izin vermeyeceklerine canı gönülden inanıyorum." dedi.

"İKİ PİLOTUMUZUN KURTARILMASI ZAFER DEĞİLDİR"

Suriyeli muhaliflerin işlediği suçun Türkiye’ye ihale edilerek iki Türk pilotunun kaçırıldığını söyleyen Bahçeli, şöyle konuştu: "19 Ekim günü pilotlarımızın özgürlüklerine kavuşmaları hepimizi sevindirmiş, hepimizi rahatlatmıştır. Ancak pilotlarımızın neden kaçırıldığı, bu ahlaksızlığa, bu vicdansızlığa niçin maruz kaldıkları da enine boyuna değerlendirilmelidir. Suriyeli muhaliflerin işlediği suç Türkiye’ye ihale edilmiş ve pilotlarımızın özgürlüğü pazarlık malzemesi haline dönüştürülmüştür. Diyeceğimiz odur ki, iki pilotumuzun kurtarılması zafer değildir."