Ahmet Davutoğlu, MÜSİAD programında konuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, uluslararası eşitsizlik sürdükçe uluslararası istikrarı teminat altına almanın mümkün olmadığını söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu İstanbul'da 15. MÜSİAD Fuarı gala programında konuştu. Yeşilköy Wow Otel’deki programa katılan Davutoğlu, Türkiye’nin uluslararası ekonominin yıldızı yükselen bir aktörü olduğunu ve bu yönde de çabalarının devam edeceğini dile getirdi.

1996 yılında ilk iş forumu toplantısı yapıldığında, istişare için çağrılan heyet arasında yer aldığını hatırlatan Davutoğlu, 96’da heyecanla başlayan o çalışmaların 99’da bir tür karamsarlığa büründüğünü hatırlatıp şunları söyledi: “O yıllarda demokrasi ciddi bir hasar görmüş ve iç istikrarı sarsılmış, bir ülke içinde iş adamlarımız, iş adamları örgütlerimiz bir gelecek vizyonu geliştirmek konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyorlardı. Bir 28 Şubat tecrübesi yaşanmıştı. İş dünyasının şu veya bu ideolojiye mensup diye ayrıştırıldığı ve siyasi istikrarın ciddi darbe yediği, millet ile devlet arasındaki uçurum haline gelmiş, derinleşmiş problemlerin yaşandığı, iç tehdit tanımlamasının hayatın her aşamasına sirayet ettiği yıllardı o yıllar. Aynı dönemde ciddi ekonomik krizler de yaşandı. 1996’da ilk iş forumu toplantısı yapıldığında, doksandört krizinin sıkıntılarını aşmaya çalışıyorduk. Doksandokuzda ise 2001’de olacak sıkıntıların ön haberleri gelmeye başlamıştı. Ve nihayet Türkiye o yıllarda dünyaya kapalı bir ekonomi anlayışı, dünyaya kapalı bir siyaset anlayışıyla uluslararası alanda etkisini kaybeden bir ülke konumundaydı. O günden bugüne değişimi yine bu üç eksende tanımlayabiliriz. O 28 Şubat şartlarından bugün, 12 yıldır, birçok vesileyle halktan tekrar tekrar meşruiyet gücü alan, demokrasiyi güçlendiren bir siyasi istikrar dönemi yaşıyoruz. O yıllarla bu yıllar arasındaki temel fark, devletin milli kaynakları kullanma ve milletten güç almaya dayalı siyaset anlayışıdır.”

Doksanlı yıllarda çok ciddi siyasi istikrarsızlıklarla tetiklenmiş ekonomik krizler yaşayan Türkiye’nin yerini son 12 yıl içinde gayri safi milli hasılasını yaklaşık 4 misli, ihracatını neredeyse 5 misli arttıran Türkiye’ye bıraktığını ifade eden Davutoğlu; bunun arkasındaki temel gücün, milli iradenin ekonomik alanda gücünü milletten alan yepyeni bir perspektifle ülke kaynaklarını en iyi şekilde kullanması olduğunu söyledi.

MÜSİAD'ın 123 ülkeden 7 bin, Türkiye'den de 200 bin katılımcının katkıda bulunduğu çok geniş kapsamlı ekonomik platform haline dönüştüğünü belirterek, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ve ekibini tebrik eden Davutoğlu, 1 Aralık'tan itibaren Türkiye’nin G20 zirve dönem başkanlığını üstleneceğini hatırlatarak, MÜSİAD’ın da bu kapsamda mahiyet değişimine gitmesini istedi.

İki hafta önce Avustralya'da katıldığı G20 Zirvesi'nde Türkiye olarak, hem mali disipline ve sağlam finansal yapılara dayalı anti enflasyonist politikaları yürütmek hem de dünya ekonomisinde de ülke ekonomisinde de büyümeyi aynı anda gerçekleştirmek perspektifini liderlerle paylaştıklarını kaydeden Davutoğlu, “Önümüzdeki dönemin en temel konusu da özellikle bizim dönemde dönem başkanlığımızda bu olacak." dedi.

G20 Zirvesi'ndeki görüşmelerde, Türk ekonomisindeki başarının “Siyasi istikrar, güven, makro ekonomik istikrar ve bunlara dayalı olarak reel sektörün yeniden yapılanması” olarak 3 eksene dayandığını dile getirdiklerini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti; “Türkiye'nin diğer ülkelerden en önemli farkı, siyasi istikrarla birlikte orta ve uzun vadeli perspektifler ortaya koyabilmesidir. Yine buna bağlı olarak, finansal yapımızdaki sağlam özellik ve finansal yapımızdaki sağlamlık direnç, krizlere dayanma kabiliyeti, reel sektördeki gelişmelerle birlikte değerlendirilmek durumunda. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde, hem Türkiye'de muhtemel krizlere direnci daha da güçlendirmek için enflasyonu kontrol altında tutmaya çalışacak hem de kesinlikle dinamik nüfusun da getirdiği ivmeyle ekonomik kalkınma rakamlarını inşallah tekrar yüzde 6’lara 7'lere çekmenin mücadelesini vereceğiz.”

G20 dönem başkanlığında ülkeler arasında köprü oluşturacak birçok faaliyet yapmayı planladıklarını belirten Davutoğlu; “Bugün dünya ekonomisinin en önemli sorunlarından bir tanesi gelir adaletsizliğidir. Sadece bir rakam zikretmek gerekirse, enerji bağlamında dünya nüfusunun beşte biri elektrik enerjisinden mahrumdur. Sahra Güneyi Afrika'nın toplam enerji tüketimi neredeyse Amerika Birleşik Devletleri’nin New York ve birkaç büyük şehrine denktir. Bu uluslararası eşitsizlik sürdükçe uluslararası istikrarı teminat altına almak mümkün değil. Bu açıdan Türkiye önümüzdeki dönemde bir taraftan G-20 dönem başkanı olarak, diğer taraftan da en az gelişmiş ülkelerin, 47 ülkenin koordinatör öncüsü olarak bu gelir adaletsizliğini ortadan kaldıracak politikaların geliştirilebilmesi için yoğun bir çaba içinde olacağız.” diye konuştu.

"1990'lı yılların başladığı noktayla bugünü kıyas ettiğimizde, Türkiye ne 96'da iş forumu başladığı gibi siyasi istikrar sıkıntıları çeken bir ülkedir ne 99'da uluslararası fuar başladığı dönemde olduğu gibi büyük ekonomik krizlerin içinden geçen bir ülkedir. Aksine Türkiye, G-20 Zirvesi'nde de performansıyla açık bir şekilde ortaya koyacağı gibi uluslararası ekonominin ve küresel ekonomi politiğin yıldızı yükselen önemli bir aktörüdür ve bu yolda da çabalar artarak devam edecektir." diyen Davutoğlu, “Türk ekonomisi bütün dünya ekonomileri arasında özellikle yeni açılım alanları itibarıyla dikkati çekici bir performans sergiliyor. Afrika açılımımız, bu anlamda, sadece Türkiye Afrika ilişkileri bağlamında değil, Afrika içindeki Türk girişimcilerin performansı açısından da özellikle dikkat çekicidir.” vurgusunu yaptı.

Konuşmasının ardından yerine geçen Davutoğlu’na MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak tarafından fidan sertifikası takdim edildi. Gece, Davutoğlu'nun işadamlarıyla hatıra fotoğraf çektirmesiyle sonlandı.