Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Adana’da 'algı operasyonu'na maruz kalan polisler suçlamaları kabul etmedi

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında Emniyet Teşkilatı'nda başlatılan 'algı' operasyonlarında Adana'da gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan polislerin yargılamasına devam edildi. Aralarında polis, hâkim ve savcıların...

Haber Giriş Tarihi: 24.11.2014 14:52
Haber Güncellenme Tarihi: 24.11.2014 14:52
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında Emniyet Teşkilatı'nda başlatılan 'algı' operasyonlarında Adana'da gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan polislerin yargılamasına devam edildi. Aralarında polis, hâkim ve savcıların müşteki olarak yer aldığı davada benzeri şikayetler gerekçesiyle dört dosya birleştirildi. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci duruşmada tutuksuz sanıklar 2. Sınıf Emniyet Müdürü İsmail B., 3. Sınıf Emniyet Müdürü Ertuğrul Y., Emniyet Amiri Aytaç A.,Başkomiser Mehmet G., Komiser Yardımcıları Fatih K., Şeref Ş., polis memurları Hasan S., Abdullah K., Ramazan K., Bayram Ali D., Erkan G., Mehtap A., müşteki ve sanık avukatları avukatlar hazır bulundu. Sanıklardan Fevzi M. ve Ahmet Ş. ise mazeretleri gerekçesiyle mahkemeye gelmedi. Kimlik tespiti ve birleştirilen iddianamelerin özetti okunduktan sonra savunmalara geçildi. Sanıklardan Emekli polis Abdullah K., daha önceki ifadelerini tekrarlayarak, kanunsuz bir işlem yapmadığını söyledi. K., dosyadaki müşteki polisleri tanımadığını kaydetti. Polis Memuru Ramazan K. da suçlamaları kabul etmedi. Meslekten ihraç edilen Hasan S., sözü edilen dinlemelerin üzerinden iki yıl geçtiğini, konuşmaları tek tek hatırlamadığını belirterek, “Ama dinleme yaptığımızda kişiler unvanlarıyla birbirine hitap etseydi mutlaka üstlerime bildirirdim. Detaylı sorgulama yetkim yoktur. Personel eksikliğinden gelen evrakları imzalıyordum. Her evrakı inceleme imkanım yoktu.” dedi.

Polis memuru Bayram Ali D. ise müşteki polisleri tanımadığını vurguladı. Hakkında yürütülen iki ayrı idari soruşturmada ‘ceza verilmesine gerek yoktur’ şeklinde karar verildiğini hatırlatan Bayram Ali D. şahsına yönelik iddiaları reddetti. Görevinden ihraç edilen 3. Sınıf Emniyet Müdürü Ertuğrul Y., dosyadaki müşteki polislerden bazılarını tanıdığını ifade etti. Her şeyin yasalar çerçevesinde yapıldığının altını çizen Ertuğrul E., “İnsanlara iftira atmıyoruz. Sadece kanunlar çerçevesinde önleme dinlemesi yaptık. Müşteki polislerden Ömer Ö.yü dinlediğimizi hatırlamıyorum. İstihbarı bilgi hangi suçla ilgiliyse biz dinlemeyi teyitleme amacıyla yapıyoruz. Dinlemeler yetkilerimiz kapsamında ‘şüphe’ ile başlar. Şüphe devam ediyorsa dinleme için mahkemeden uzatma kararı alınır. Suçlamaları kabul etmiyorum.” diye konuştu.

BELGE PENCEREDEN UÇMASIN DİYE YAPTIĞI HAMLE SONUCU HAYATINI KAYBETTİ
2009-2012 yılı Temmuz ayına kadar Adana Emniyet'inde İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan ve meslekten ihracı ile ilgili İdare Mahkemesi’nin ‘yürütmeyi durdurma’ kararı verdiği Emniyet Müdür Yardımcısı İsmail B.de iddianameyi hazırlayan savcının önleme dinlemelerine dair geniş yetkilerden bahsettiğini vurguladı. Savcının bu değerlendirmelerinin haklarındaki iddiaları çürüttüğüne dikkat çeken İsmail B., şöyle devam etti: “Yasada bazı kişiler dinlenmeyecek diye bir hüküm yok. İstihbari amaçlı yapılan dinlemeler ‘delil’ olarak kullanılamaz. Buna rağmen böyle bir konuda yargılanıyoruz. Devlet Denetleme Kurulu (DDK) bu doğrultuda bir rapor hazırladı. Yetkilerim kapsamında istihbari görevimizi yerine getirdik. Dinlemeler ve alınan kararlar gizlidir. Bunlar gazetede çıkana kadar hiçbir birimde bilgi paylaşımı olmamıştır. Hatta bu konuda İzmir’de bir belge pencere açık olduğu sırada rüzgar ile uçtuğu sırada bir arkadaşımız hamle yapıp, düşme sonucu vefat etmiştir. Suçsuzum.”

Tutuksuz sanıklardan Mehtap A., müfettişlerin kendileriyle ilgili ‘soruşturmaya gerek’ görmediğine dair rapora işaret etti. Türkiye’de dinlemelerle noktasında ilk operasyonun Adana’da yapıldığını hatırlatan Mehtap A., “Adana’da o dönem henüz müfettiş incelemesi yapılmadan operasyon yapıldı. Diğer illerde ise müfettiş incelemesi yapıldıktan sonra adli süreç başladı. Süreç tersinden başladığından biz dosyada sanık olarak yer aldık. Hiçbir müştekiyi tanımam.” şeklinde konuştu. İstihbarat Şube’de Büro Amiri olarak görev yapan Aytaç A..’da yaptıkları önleme dinlemeleri ile bir çok canlı bomba ve benzeri olayın önüne geçildiğini anlattı. Bu dinlemelerin ‘delil’ olarak kullanılamayacağına değinen Aytaç A., dinlenen polislerin aktif görevlerde olmadığını bildirdi. A., şunları söyledi: “Birilerini suçlamak veya şantaj amaçlı dinlemedik. Ayrıca Emniyet ile Valilikte ihbarlarla ilgili genel evrak defteri incelenebilir. Dinlemeler bittikten sonra yasal süresinde imha edilir.”

Sanıklar hakkında “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, suç uydurma, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, gizlilik ihlalinde haberleşme içeriklerinin kaydedilmesi, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek” suçlarından dava açılmıştı.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.