Perşembe akşamı Gülbahçe mahallesinde saat 21.30 sıraları ortalık sakindir çünkü ekranda Kurtlar vadisi dizisi oynamaktadır. Dizinin hayranları genelde erkekler olduğu için dışarda hemcinslerimiz pek görülmemektir. Mahalleli hanımefendiler ise Kurtlar Vadisi dizisi ile pek alakadar olmazlar (benim gibi) ve mahalleli hanımefendilerin dikkatini çeken bir olay olur. Bir evin çatısında el feneri ile bir çalışma yapıldığı görülür… Bu evin çatısına Aralık ayının son haftasında baz istasyonu kurulmak istenmişti. Mahalle sakinleri bu çalışmaya tepki koymuş pankartlar hazırlanıp sloganlar eşliğinde yürüyüşler yapılmış mahalle sakinleri organize olarak tepkilerini demokratik bir şekilde ortaya koymuşlardı ses getiren bu tepki baz istasyonu çalışması durdurulmuştu.

21 Ocak Perşembe akşamı ortalığın Kurtlar Vadisi dizisine odaklanan ahalinin fark etmeyeceği düşünülerek sessiz sedasız baz istasyonunun el feneri ile montajının tamamlanmaya çalışması ile hem kurnazlıktır, hem ayıptır. Genelde gece karanlıklarında ev çatılarının üstlerinde hırsızların kullandığı el feneri mahalleli bir bayanın dikkatini çeker ve durumdan şüphelendiği için tüm mahalle sakinlerine haber verir acil bir şekilde toplanan halk evin etrafında kalabalık bir şekilde protestolara başlar.

Ev sahibi ise sözleşmemi yaptım diyerek tepkilere cevap vermek isteyince 40 yıllık komşularıyla ters düşer Baz istasyonunu evinin üstüne para karşılığı kurdurmak isteyen ev sahibinin oğlu ne kadar enteresandır ki şu an akciğer kanseridir ve ev sahibinin yaşadığı bu acı kendisini daha hassas hale getirmesi gerekirken bunun aksine 40 yıllık komşularının ve çocuklarının sağlıklarını tehlikeye atmaktan vaz geçmiyor, tartışmaların büyümesi sebebiyle polisler olay yerine gelip duruma müdahale ederler, çatı katında el feneri ile çalışan 4 kişi polis aracına bindirilerek götürülür.

Olayların olduğu gece kalabalığın tepkisi sebebiyle hasta olan ev sahibinin oğlu üzüntüden rahatsızlanır ve hastaneye kaldırılır mahalle sakinleri hasta olan ev sahibinin oğlunu sevdikleri için olayları büyütmeden dağılırlar.

Mahalle sakinleri bu duruma Osmangazi Kaymamı Enver Ünlü ve Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'ın olaya el koyup bu sorunu çözmelerini ivedilikle bekliyorlar.

BAZ İSTASYONLARININ VERDİĞİ ZARARLAR!

Baz istasyonları tarafından da yayınlanabilen mikrodalgaların dokulara iki temel etkisi bulunmaktadır. Birincisi termal etki adı verilen etkidir ve bu dalgalar dokuları ısıtır. İkinci olarak ise bu dalgalar hücrelerin yapısını bozucu etki gösterirler ki buna da kimyasal etki ya da termal olmayan etki adı verilmektedir.

Baz istasyonlarının özellikle ikinci etkisi, yani hücrelerin kimyasını bozarak oluşturduğu etki insan sağlığı açısından önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalarda hücrelerin kimyasal etkiye maruz kalması ile büyük moleküllerin (proteinler vb.) deforme olması, hücre zarlarının birbirine yapışması, hücre zarlarında delikler açılması (elektro-porasyon), Ca-ATPaz ve Na-K-ATPaz enzimlerinin bozulması ile hücre dışına Ca”, Na’ ve K’ kaçışı, Sinir zarlarının bozulması ile REM uykusu adı verilen rüya görmenin azalışı, EEG değişimleri gibi sonuçlar saptanmıştır. Ayrıca bu etkilere bağlı olarak uykusuzluk, sinirlilik, unutkanlık, depresyon, başağrısı, başdönmesi, Alzheimer, Parkinson, Multipl Skleroz gibi dejeneratif beyin hastalıklarının meydana geldiği bilim insanlarınca tespit edilmiştir.

Baz istasyonlarının yaydığı dalgaların kanser ile ilişkisinin üç şekilde mümkün olduğunu biliminsanlarınca belirlenmiştir. Bu dalgaların kendisinin kanseri oluşturması, kanser yapıcı maddelerin hücreye girişini kolaylaştırması veya mevcut kanserli ortamın yaygınlaşmasını hızlandırması gibi sonuçları inceleyerek, bu dalgaların DNA’yı onararak kanseri engelleyen melatonini azaltmakta ve dolayısıyla tümörler, lenfom (lenf bezi kanseri), ben kanseri, erbezi tümörü, çocukluk kanserleri meydana getirdiğini saptamak mümkün olmuştur.

Baz istasyonları tarafından yayılan bu tür dalgaların vücuttaki T8 lenfositlerini ve doğal öldürücü lenfositlerini azalttığı, antikorları azalttığı ve dolayısıyla bağışıklık sisteminin çökmesine etkin etkisinin bulunduğu artık tıbbi bir gerçekliktir. Benzeri biçimde bu tür dalga yayılımı, kan hücrelerini (alyuvar, akyuvar, pıhtı oluşturucu pulcuklar) azaltır, kanın kimyasını bozar, beyin ve kan için çok önem taşıyan bir enzim olan asetilkolin esterazı azaltır. Bu enzimin azalmasının ölüme yola açtığı bilinmektedir.

Baz istasyonlarına bağlı kanserler, istasyona yakın birçok meskende yıllar sonra birden patlak verebilecek, adeta o bölgede bir kanser salgını olabileceği düşünülmektedir. Çevre etkenlerine bağlı kanserler hemen değil, yıllar sonra başlar. Sigara ve alkol, yıllarca içildikten sonra kanser yapmaktadır. Asbestin ( amyant ) akciğer, akciğer zarı ve periton kanseri yaptığı çok geç, ancak 1970' de anlaşıldı; tüm önlemler o tarihten itibaren alındıysa da, asbestin neden olduğu kanserler 2020' ye kadar devam edecektir. Örneğin, Japonya' da atom bombası atılışından 7-10 yıl sonra kanserler artmaya başlamıştır.

Tüm canlılara böylesine zarar veren Baz istasyonları biraz para kazanmak uğruna bu denli acımasızca kurulmamalı ve müsaade edilmemelidir. Esen kalın.