Yılın ilk çeyreğine ilişkin açıklanan sanayi üretimi, kapasite kullanımı, tüketici ve ekonomik güven endeksleri büyümeye yönelik negatif sinyaller verdi.
Analistler ve çeşitli ekonomi kaynakları tarafından “2015 yılının zor ve çalkantılı bir yıl olacağı, inişler, çıkışlar yaşanacağı yılın en başından itibaren dile getiriliyor. Yıla çok kötü başladık. Böyle bir ortamda riskleri artıracak sert söylemlerden, kurumlar arası kavgalardan, ters ve sürpriz uygulamalardan kaçınmak gerekir. Yılın sonraki bölümü FED’in faiz kararı, Avrupa’nın toparlanma durumu, jeopolitik risklerin azalıp azalmayacağı, Rusya’nın durumu gibi dış gelişmeler açısından önemli. 2015 çok zor ve sıkıntılı başladı ve büyük olasılıkla daha zorlaşarak ve daha sıkıntılı hale gelerek devam edecek” yorumları yapılıyor.
Bir de tabii ki Türkiye’nin lehine olan son 5,5 yılın dip seviyesine inen petrol fiyatının yeniden yükselişe geçme riski var ve komşumuz Yunanistan’ın iflas durumu göz ardı edilmemeli.
Dolar rekor üzerine rekor kırıyor. 3,5 aylık dönemde Dolardaki kayıp yüzde 13,5 oldu. Öte yandan Borsa’daki düşüş de sürüyor.
Göstergeler ekonomide önemli bir kırılma yaşanmayacağı yönünde olsa da özellikle döviz kurundaki yükselme, daha doğru bir ifadeyle Türk Lirası’nın Dolar ve Euro karşısında değer kaybetmesi ekonomi yönetimini düşündürüyor olmalı.
Bu arada Dünya Bankası, 2015 yılı için öngördüğü Türkiye ekonomisinin büyüme tahminini düşürdü ve büyüme tahminini yüzde 3,5'ten yüzde 3'e revize etti.
Bu günlerde her ne kadar seçim konuları öncelikliyse de, 8 Haziran sabahı itibariyle ekonominin durumu büyük önem arz ediyor. Çünkü çok zayıf ihtimalle de olsa bir siyasi belirsizlik veya koalisyon olasılığına karşı ekonominin sağlam durması gerekiyor.
Ekonominin lokomotifi konumunda bulunan ve ihracatının yüzde 85'ini Euro ile yapan otomotiv endüstrisinin, yılın ilk çeyreğinde parite kaynaklı kaybının 750 milyon doları aştığı bildirildi.
Bu dönemde Dolar borcu olanların dikkatli hareket etmesi uyarılarında bulunuluyor. Nitekim kur farkı nedeniyle özel sektörün ve kamu kesiminin dış borcu artarken, kişi başı milli gelir de geriledi.
Devletin zirvesinden yapılan açıklamada patinaj tanımlaması yapılırken geçici krizin aşılacağı belirtildi.
Onun için güveni kaybetmeden çalışmaya ve üretmeye devam diyoruz…
Bu arada analistler arasında doların etkisinin ve baskısının devam edeceği, döviz piyasasında güçlü doların tahakkümünü sürdüreceği yorumları yapılıyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Nadir TÜLEK
Güçlü Doların Etkisi…
Yılın ilk çeyreğine ilişkin açıklanan sanayi üretimi, kapasite kullanımı, tüketici ve ekonomik güven endeksleri büyümeye yönelik negatif sinyaller verdi.
Analistler ve çeşitli ekonomi kaynakları tarafından “2015 yılının zor ve çalkantılı bir yıl olacağı, inişler, çıkışlar yaşanacağı yılın en başından itibaren dile getiriliyor. Yıla çok kötü başladık. Böyle bir ortamda riskleri artıracak sert söylemlerden, kurumlar arası kavgalardan, ters ve sürpriz uygulamalardan kaçınmak gerekir. Yılın sonraki bölümü FED’in faiz kararı, Avrupa’nın toparlanma durumu, jeopolitik risklerin azalıp azalmayacağı, Rusya’nın durumu gibi dış gelişmeler açısından önemli. 2015 çok zor ve sıkıntılı başladı ve büyük olasılıkla daha zorlaşarak ve daha sıkıntılı hale gelerek devam edecek” yorumları yapılıyor.
Bir de tabii ki Türkiye’nin lehine olan son 5,5 yılın dip seviyesine inen petrol fiyatının yeniden yükselişe geçme riski var ve komşumuz Yunanistan’ın iflas durumu göz ardı edilmemeli.
Dolar rekor üzerine rekor kırıyor. 3,5 aylık dönemde Dolardaki kayıp yüzde 13,5 oldu. Öte yandan Borsa’daki düşüş de sürüyor.
Göstergeler ekonomide önemli bir kırılma yaşanmayacağı yönünde olsa da özellikle döviz kurundaki yükselme, daha doğru bir ifadeyle Türk Lirası’nın Dolar ve Euro karşısında değer kaybetmesi ekonomi yönetimini düşündürüyor olmalı.
Bu arada Dünya Bankası, 2015 yılı için öngördüğü Türkiye ekonomisinin büyüme tahminini düşürdü ve büyüme tahminini yüzde 3,5'ten yüzde 3'e revize etti.
Bu günlerde her ne kadar seçim konuları öncelikliyse de, 8 Haziran sabahı itibariyle ekonominin durumu büyük önem arz ediyor. Çünkü çok zayıf ihtimalle de olsa bir siyasi belirsizlik veya koalisyon olasılığına karşı ekonominin sağlam durması gerekiyor.
Ekonominin lokomotifi konumunda bulunan ve ihracatının yüzde 85'ini Euro ile yapan otomotiv endüstrisinin, yılın ilk çeyreğinde parite kaynaklı kaybının 750 milyon doları aştığı bildirildi.
Bu dönemde Dolar borcu olanların dikkatli hareket etmesi uyarılarında bulunuluyor. Nitekim kur farkı nedeniyle özel sektörün ve kamu kesiminin dış borcu artarken, kişi başı milli gelir de geriledi.
Devletin zirvesinden yapılan açıklamada patinaj tanımlaması yapılırken geçici krizin aşılacağı belirtildi.
Onun için güveni kaybetmeden çalışmaya ve üretmeye devam diyoruz…
Bu arada analistler arasında doların etkisinin ve baskısının devam edeceği, döviz piyasasında güçlü doların tahakkümünü sürdüreceği yorumları yapılıyor.