Bursaspor üst üste iki tane kendisi açısından çok önemli iki maça çıktı. İkisinde de kazansa bugün çok ama çok farklı şeyler konuşuyor olacaktık.

İşin garibi her iki maçta da yeşil beyazlı ekibin rakibi olan Akhisar Belediyespor ve Galatasaray ile Teknik direktör Hamza Hamzaolu’nun bir bağının olması. Biri ile ‘hocalık’, biri ile hem ‘hocalık’ hem ‘gönül’ bağı olan Hamza Hamzaoğlu’nun iki karşılaşmada da taktik anlayışı ve özellikle de kadro seçimi ile değişiklikleri tartışılır oldu.

Akhisar maçını geçen hafta herkes zaten dile getirdi o yüzden tekrara girmeyelim.

Galatasaray karşısında alınacak 3 puan yeşil beyazlı ekibini hem ilk dört içeriksinde tutacak hem de rakibi ile arasındaki puan farkını 4’e çıkartacaktı.

Böylesi bir fırsat yine elimizin tersi ile itildi.

İlk anda sahaya sürülen kadroya çok fazla itiraz olmayabilir. Jorquera, Del Valle ve Sercan gibi oyuncular hamle oyuncusu olarak kenarda yer alabilir buna çok fazla da itirazımız yok.

Ancak 2-1 geriye düştükten sonra sahada dökülen Deniz ve Erdem varken Faty ve Kubilay’ın çıkartılması, hemen sonrasında Sercan, Del Valle gibi orta sahadan topu hücum bölgesine taşıyabilecek oyuncular varken, haftalardır maç oynamayan Necid’i sahaya sürmek herhalde izahı en zor olan hamlelerdi. Bu sıraladıklarımızdan 73. dakikadaki John-Necid değişikliği Hamza Hamzaoğlu’nun maçı kafasında kaybettiğinin bir işareti gibiydi.

Maçın bana göre iki tane kırılma anı vardı.

İlk skor 1-0 lehimize iken Deniz ile yakalanan gol pozisyonunda, deniz’in Batalla’ya pas atmak yerine topu yan ağlara vurması ve hemen ardından gelişen atakta golü yememiz. İkincisi ise faul olmayan bir pozisyonda hakemin faul vermesi ve Snaijder’in frikiğinde Harun’un topu dışarıya gidiyor diye bırakması.

Sonuç olarak üst üste iki tane kritik maç kaybettik. Önemli olan bunlardan ders almak ve tekrarlamak.

Bu moral çöküntüsünü hemen atmak lazım, çünkü Çarşamba günü Ziraat Türkiye Kupası’nda grup maçları başlıyor. Tesadüfe bakın ki rakip, deplasmanda Akhisar Belediyespor..