Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gökyüzü hayalleri ve Nuri Demirağ

Yazının Giriş Tarihi: 09.08.2015 09:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.08.2015 09:55

“Madem ki bir millet teyyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim. “1932’de bu sözleri söyleyerek Türkiye’de ilk uçak fabrikasını kuran Nuri Demirağ, o yıllarda Türkiye’de, dünya standartında uçak yapmış; ama siyasi çarkları aşmasına müsaade edilmemişti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında demiryollarını millileştirme politikası gereği daha önce Rejieneral isminde bir Fransız şirketine ihale edilen Samsun-Sivas demiryolu hattının inşasının Türk müteahhitlerine verilmesi kararlaştırılmıştı. Nuri Bey, bunu duyunca hiç vakit kaybetmeyerek ihaleye girer ve ilk etapta yapılacak olan yedi kilometrelik kısmı 210 bin lira gibi düşük bir fiyatla alır.İhalenin geri kalan kısmını'da, yapıp yapamayacağını denemek için yine Nuri Bey’e verirler.

Nuri Bey,kardeşi Abdurrahman Naci Bey’le birlikte ve yalnız olarak, köprü ve tüneller hariç toplam 1250 kilometre demiryolu yapar günümüzde yaklaşık olarak 10 bin kilometre demiryolu olduğunu düşünürsek bu rakamın ne kadar önemli olduğu anlaşılır. Bunun bin kilometrelik kısmının Nuri Bey tarafından yapılması büyük bir olaydır. Demiryolu derken bunu sadece rayların döşenmesi olarak düşünmemek gerekir. Bunun köprüsü, tüneli var. Engebeli arazide dağlar delinerek, çok büyük taşlar,kayalar kırılarak yapılan zor bir çalışmadır günün teknolojik koşullarında. Nuri Bey’in üstlendiği, Samsun’dan Erzurum’a kadar uzanan bu demiryollarının yapımında o çevrenin halkı çalışır

1930’lu yıllara gelindiğinde dünyada ve Türkiye’de ekonomik sıkıntı had safhadaydı. Bu yüzden orduya uçak ve benzeri ihtiyaçlar ancak halkın bağışları ile alınabiliyordu. O yıllarda ilginç bir kampanya düzenleniyor ve her ilden toplanan paralar ile bir uçak alınıyor ve alınan uçağın kuyruğuna da o ilin ismi yazılıyordu. Bunun yanında zengin iş adamları da tek başlarına uçak alarak devlete hibe ediyorlardı.

“1932 senesinde gazetelerde bir havadis var. bu memlekette uçağa ihtiyacımız var. Uçak fabrikamız olmadığı için parayla satın alıyoruz. Devletin bütçesi de o zaman 200 milyon lira.ve bir kampanya açalım. Milletin desteğine baş vurup para toplansın, bu paralarla uçak alalım. O zamanlar Ankara’nın en zengini Vehbi Koç ‘tu. Vehbi Koç’a gidiyorlar ve durumu izah ediyorlar.Koç ne kadar verelim? Gönlünüzden ne kadar koparsa diyorlar. Vehbi Koç da çıkarıp 5 bin TL veriyor. Daha sonra Abdurrahman Naci Bey’e geliyorlar. Abdurrahman Naci Bey’de 120 bin TL veriyor. Sonra da Nuri Demirağ’a geliyorlar ve durumu izah ediyorlar.

Nuri Bey de ‘Siz ne diyorsunuz? Benden bu millet için bir şey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Madem ki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse . Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim’ diyor. hazırlıklara başlıyor

Montaj sanayi mantığına karşı Çıkarak kendi teknolojimizle birlikte kendi sanayimizi de kurmamız gerektiğini söyleyerek hem ileri görüşlülük gösteren ve hem de devrin zenginlerinden ayrılan Nuri Demirağ şöyle konuşuyordu:  “Avrupa’dan, Amerika’dan lisanslar alıp tayyare yapmak kopyacılıktan ibarettir. Demode tipler için lisans verilmektedir. Yeni icat edilenler ise bir sır gibi, saklanmaktadır.  Şu halde Avrupa ve Amerika’nın son sistem tayyarelerine mukabil, yepyeni bir Türk tipi vücuda getirilmelidir diyerek fikrini ve vatanseverliğini ortaya koyuyordu,

Zaten senelerden beri Nuri Bey’in aklı fikri bu işte idi ve kendi kendine, “Göklerine hakim olamayan milletler, yerlerde sürünmeye, yerin dibinde çürümeye mahkumdur”, “Zafer süngünün ucunda değildir. Zafer kartalı süngünün ucundan kalktı, havalandı, tayyare kanadının üstüne kondu” gibi vecizeler üretiyordu.17 Eylül 1936’da da fiilen teşebbüse geçti ve bir Çekoslovak firması ile anlaşarak Beşiktaş’ta Hayrettin İskelesi’nde, bugün Deniz Müzesi olarak kullanılan, o zamana göre modern bir bina yaptırdı. Programa göre burası etüt atölyesi olacak, asıl büyük fabrika da memleketi olan Sivas Divriği’de kurulacaktı.  Bu arada Türk Hava Kurumu 10 tane eğitim uçağı ve 65 tane de planör siparişi vermişti. Nuri Demirağ ve ekibi, bir yandan bu siparişleri yapmak için tüm gayretlerini sarf ederken, bir yandan da yepyeni bir model geliştirmişlerdi. Bu Nu.D.38 ismini taşıyacak olan altı kişilik, çift motorlu, gövdesi alüminyum kaplama bir yolcu uçağı idi.  Türklerin kendi uçaklarını kendilerinin yapması belli başlı uçak fabrikalarını endişelendirmişti. Ama yine de Türklerin iyi bir uçak sanayi kurabileceklerine inanamıyorlardı Nuri Demirağ’ın Beşiktaş’taki fabrikada yapılan ve hiç bir bozukluk göstermeden başarılı uçuşlarına devam eden uçakları, Türkiye’de olduğu kadar yurt dışında da büyük yankılar uyandırmıştı.  Hele çift motorlu, barışta yolcu uçağı, savaşta istenildiği zaman eksiksiz bir bombardıman uçağı görevini görecek şekilde yapılan ve saatte 270 kilometre hıza ulaşan, 5 bin 500 metre yükseğe çıkabilen ‘Nu.D.38’in yapılması, dünya uçak sanayicilerinin dikkatini birden Türkiye’ye ve Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasının üzerine çekmişti.Bir uçuş kazası sebebiyle hava kurumu ile mahkemelik olan Nuri bey mahkemeleri kaybeder ve dönemin Cuhmurbaşkanı ve Başbakanına mektuplar yazar fakat sonuç alamaz.Fabrika kapatıldıktan sonra, Nuri Demirağ kendisine yapılan bu haksızlıktan dolayı, haklı davasını savunabilmek için, bu ortamın değişmesi lazım diyerek politikaya atılmaya karar verir,Demokrat Parti’den adaylığını koyarak Sivas milletvekilliğine seçilir. Bir dönem milletvekilliği yapan Nuri Bey, 1957 yılında şeker hastalığı sebebiyle vefat eder.

1882 yılında Sivas'''ın Divriği'ilçesinde dünyaya gelip 1957 yılında İstanbul'da 75 yaşında vefat etmiştir.Anlamadığım konu ise kim ülkemiz adına bir katkı koyup gelişimi sağlıyorsa başına gelmeyen kalmıyor ülke yönetimimizde Osmanlı'dan günümüze hainimiz bitmedi,bitmiyor.bitmeyecek gibi…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.