İngilizler bulmuşlar ama domuzluğuna dünya ile paylaşmıyorlarmış…
Ruslar işi bitirmiş diyorlar da pek inanan yok…
Bizimkiler bulacak bu aşıyı birader görürsün bak...
Japonlar topa girmiş,en geç yıl başında biter bu iş…
Buldular bulacaklar zaten bulamazlarsa biz bulacağız; dünyanın geri kalan kısmı da bizi kıskanacak…
***
Covid-19 aşısı ile gelişmeler bu minvalde.
Tevatür de sürüsüne bereket….
Merak ettim araştırdım dünyada bu güne dek görülen salgınların ve aşı gerektiren hastalıkların aşıları ne kadar zamanda bulunmuş, bulunamayanları da olmuş mu diye?
Hastalıkları topladım;24 çıktı, yılları topladım 708 oldu.
Böldüm yılları hastalıklara 29.5 yazdı makine.
Yani bu güne dek insanlığın başına bela olmuş hastalıklara dair aşılar ortalama 29.5 yılda bulunmuşlar.
Henüz aşısı bulunamayanlar ise;1976 Ebola.1981 Aids.2003 Sars.2013 Mers.ve tabi ki Covid-19
Elbette tıp bilimi ver kullandığı teknoloji ilk hastalıktan bu yana çok gelişti.Günümüzde ki olanaklar o zamanlar olsaydı ortalama aşı bulunma süresi 29.5 yıldan daha az olacaktı.
Ama birde yukarıda ki Ebola,Aids,Sara,Mers gibi daha dün denilebilecek kadar yakın geçmişi olan salgınlarda var ve bu teknoloji ile bile aşıları halen bulunamamış durumda.
Aslında Covid-19 unda aşısının kısa bir süre zarfın da en azından önümüzde ki birkaç ay içinde bulunamayacağı herkes tarafından bilinen bir sır.
Her ne kadar Covid-19 a karşı tedavi yöntemleri geliştirmek için dünyanın dört bir yanında araştırmacılar çalışmalarını sürdürüyor olsalar da uzmanlar, bunun en az 12 ila 18 ay alacağını söylüyorlar ve süre konusunda da aralarında ortak bir fikir birliği yok.
Peki koronavirüs aşısı reel olarak ne zaman bulunabilecek?
Sorunun yanıtı da öncelikle aşı üretim çalışmalarındaki evreleri bilmekten geçiyormuş.
Oturdum onu da araştırdım ve çeşitli kaynaklardan ortalama bir süreç dizini çıkartım;
Tüm ilaçlarda olduğu gibi aşı üretiminde de çok büyük kısıtlamalar olduğu için yakın takip eşliğinde araştırmaların yürütülmesi gerekiyormuş. Bu da sadece aşının ilk önce laboratuvarda olumlu sonuçlar vermesi ve bu sonuçların tutarlı olması ile mümkünmüş.
Laboratuvarda olumlu sonuç elde edilmesinin ardından iş bitmiyor,ardından üç fazda denemelere geçilmesi gerekiyormuş.Tedavi, birinci fazda 50-100 kişilik bir grupta denenmeliymiş ki ,bu denemelerin başarılı olması durumda giderek artan sayıda kişilerle deneyin yapıldığı ikinci ve üçüncü faza geçilebilsinmiş.
Ancak bu evrelerin herhangi birinde elde edilecek tek bir olumsuz sonuç tüm çalışmaları en başa sarıyor ve laboratuvara geri dönülüyormuş.
Aşının on binlerce kişi üzerinde denenmesinin gerekliliği de çok önemliymiş dolayısı ile de tüm bu deneyler, uzun bekleme süreçlerini de beraberinde getiriyormuş.
Tüm aşamalardan geçen bir aşı son olarak tescil ettiriliyor ve ancak böylelikle üretime geçilebiliyormuş.
Okurken ve yazarken benim de çok canım sıkıldı ama durum da bu…
Biraz daha eski tarihli (1996) bir araştırmaya göre de aşı çalışmalarının, en başından en sonuna kadar ortalama on yıl sürdüğünün altı çiziliyor ve her aşama için ortalama sürelerin ise Laboratuvar çalışmaları: 2,4 yıl-Faz 1: 2 yıl-Faz 2: 1,8 yıl-Faz 3: 1,4 yıl-Tescil öncesi çalışmalar: 1,1 yıl-Tescil çalışmaları: 1,3 yıl olduğu belirtiliyor.
Son olarak ‘Bilim dünyası Covid-19 tedavi ve aşı çalışmalarında hangi seviyede?’
Sorusu karşılığında bulduğum paragraflar birbirlerini destekleyici konumdalar.Onlardan biri de şöyle;
‘’Her aşamada dikkatli araştırma gerektiren aşı geliştirme sürecinin bir yılda tamamlanması ümidinin iyimser bir yaklaşım olduğu görülebiliyor. Farklı ülke ve laboratuvarlarda eş zamanlı olarak yürütülen çalışmalarsa, bazılarının hatalı olması durumunda bile denemelerin devam edebilmesi açısından olumlu değerlendirilebilir’’
Sözün özü dostlar;
Bu işin akşamdan sabaha çözülebilecek bir iş olmadığı artık çok belli.
Hatta umduğumuz ve dilediğimiz sürelerde bile çözülebilecek bir iş olmadığı da…
İnsanlığın covid-19 la imtihanı kim bilir daha kaç oturum sürecek.
Elbette son tahlilde sınavı geçen insanlık olacakta, kaçımız duyuru panosuna bakıp
‘Alllaaaahhh geçmişim’ diye sevineceğiz o hiç belli değil işte…
İyisi mi maske mesafe temizliğe devam.
Nereye kadar ?
Valla son günlerde ki hasta-vaka,veri vs tartışmalarına bakılırsa
Gittiği yere kadar…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Olcay ERÖZDEN
Gittiği yere kadar…
Çinliler bulmuşlar…
Almanlar sona yaklaşmışlar…
Amerikalıların eli kulağındaymış…
İngilizler bulmuşlar ama domuzluğuna dünya ile paylaşmıyorlarmış…
Ruslar işi bitirmiş diyorlar da pek inanan yok…
Bizimkiler bulacak bu aşıyı birader görürsün bak...
Japonlar topa girmiş,en geç yıl başında biter bu iş…
Buldular bulacaklar zaten bulamazlarsa biz bulacağız; dünyanın geri kalan kısmı da bizi kıskanacak…
***
Covid-19 aşısı ile gelişmeler bu minvalde.
Tevatür de sürüsüne bereket….
Merak ettim araştırdım dünyada bu güne dek görülen salgınların ve aşı gerektiren hastalıkların aşıları ne kadar zamanda bulunmuş, bulunamayanları da olmuş mu diye?
Buyurun sonuçlar;
Kuduz - 4 yıl, 1881-1885 / Kızamıkçık - 7 yıl, 1962-1969 / Boğmaca - 8 yıl, 1906-1914 / Kızamık - 9 yıl, 1954-1963 / Grip - 14 yıl, 1931-1945 / Japonensefaliti - 20 yıl, 1934-1954 / Çocuk felci - 20 yıl, 1935-1955 / Tüberküloz - 21 yıl, 1900-1921 / Kabakulak - 22 yıl, 1945-1967 / İnsan papilloma virüsü - 23 yıl, 1983-2006 / Hepatit A - 24 yıl, 1967-1991 / Rotavirüs - 26 yıl, 1980-2006 / Çiçek hastalığı - 26 yıl1770.796 / Sarıhumma - 27 yıl, 1912-1939 / Kolera - 30 yıl, 1854-1884 / Su çiçeği hastalığı - 34 yıl, 1954-1988 / Hepatit B - 38 yıl, 1943-1981 / Keneyle geçen ensefalit - 39 yıl, 1937-1976 / Difteri - 40 yıl, 1883-1923 / Tetanos - 40 yıl, 1884-1924 / Hemofilus influenza - 44 yıl, 1933-1977 / Tifo - 58 yıl, 1838-1896 / Pnömokok - 66 yıl, 1911-1977 / Menenjit - 68 yıl, 1906-1974
Hastalıkları topladım;24 çıktı, yılları topladım 708 oldu.
Böldüm yılları hastalıklara 29.5 yazdı makine.
Yani bu güne dek insanlığın başına bela olmuş hastalıklara dair aşılar ortalama 29.5 yılda bulunmuşlar.
Henüz aşısı bulunamayanlar ise;1976 Ebola.1981 Aids.2003 Sars.2013 Mers.ve tabi ki Covid-19
Elbette tıp bilimi ver kullandığı teknoloji ilk hastalıktan bu yana çok gelişti.Günümüzde ki olanaklar o zamanlar olsaydı ortalama aşı bulunma süresi 29.5 yıldan daha az olacaktı.
Ama birde yukarıda ki Ebola,Aids,Sara,Mers gibi daha dün denilebilecek kadar yakın geçmişi olan salgınlarda var ve bu teknoloji ile bile aşıları halen bulunamamış durumda.
Aslında Covid-19 unda aşısının kısa bir süre zarfın da en azından önümüzde ki birkaç ay içinde bulunamayacağı herkes tarafından bilinen bir sır.
Her ne kadar Covid-19 a karşı tedavi yöntemleri geliştirmek için dünyanın dört bir yanında araştırmacılar çalışmalarını sürdürüyor olsalar da uzmanlar, bunun en az 12 ila 18 ay alacağını söylüyorlar ve süre konusunda da aralarında ortak bir fikir birliği yok.
Peki koronavirüs aşısı reel olarak ne zaman bulunabilecek?
Sorunun yanıtı da öncelikle aşı üretim çalışmalarındaki evreleri bilmekten geçiyormuş.
Oturdum onu da araştırdım ve çeşitli kaynaklardan ortalama bir süreç dizini çıkartım;
Tüm ilaçlarda olduğu gibi aşı üretiminde de çok büyük kısıtlamalar olduğu için yakın takip eşliğinde araştırmaların yürütülmesi gerekiyormuş. Bu da sadece aşının ilk önce laboratuvarda olumlu sonuçlar vermesi ve bu sonuçların tutarlı olması ile mümkünmüş.
Laboratuvarda olumlu sonuç elde edilmesinin ardından iş bitmiyor,ardından üç fazda denemelere geçilmesi gerekiyormuş.Tedavi, birinci fazda 50-100 kişilik bir grupta denenmeliymiş ki ,bu denemelerin başarılı olması durumda giderek artan sayıda kişilerle deneyin yapıldığı ikinci ve üçüncü faza geçilebilsinmiş.
Ancak bu evrelerin herhangi birinde elde edilecek tek bir olumsuz sonuç tüm çalışmaları en başa sarıyor ve laboratuvara geri dönülüyormuş.
Aşının on binlerce kişi üzerinde denenmesinin gerekliliği de çok önemliymiş dolayısı ile de tüm bu deneyler, uzun bekleme süreçlerini de beraberinde getiriyormuş.
Tüm aşamalardan geçen bir aşı son olarak tescil ettiriliyor ve ancak böylelikle üretime geçilebiliyormuş.
Okurken ve yazarken benim de çok canım sıkıldı ama durum da bu…
Biraz daha eski tarihli (1996) bir araştırmaya göre de aşı çalışmalarının, en başından en sonuna kadar ortalama on yıl sürdüğünün altı çiziliyor ve her aşama için ortalama sürelerin ise Laboratuvar çalışmaları: 2,4 yıl-Faz 1: 2 yıl-Faz 2: 1,8 yıl-Faz 3: 1,4 yıl-Tescil öncesi çalışmalar: 1,1 yıl-Tescil çalışmaları: 1,3 yıl olduğu belirtiliyor.
Son olarak ‘Bilim dünyası Covid-19 tedavi ve aşı çalışmalarında hangi seviyede?’
Sorusu karşılığında bulduğum paragraflar birbirlerini destekleyici konumdalar.Onlardan biri de şöyle;
‘’Her aşamada dikkatli araştırma gerektiren aşı geliştirme sürecinin bir yılda tamamlanması ümidinin iyimser bir yaklaşım olduğu görülebiliyor. Farklı ülke ve laboratuvarlarda eş zamanlı olarak yürütülen çalışmalarsa, bazılarının hatalı olması durumunda bile denemelerin devam edebilmesi açısından olumlu değerlendirilebilir’’
Sözün özü dostlar;
Bu işin akşamdan sabaha çözülebilecek bir iş olmadığı artık çok belli.
Hatta umduğumuz ve dilediğimiz sürelerde bile çözülebilecek bir iş olmadığı da…
İnsanlığın covid-19 la imtihanı kim bilir daha kaç oturum sürecek.
Elbette son tahlilde sınavı geçen insanlık olacakta, kaçımız duyuru panosuna bakıp
‘Alllaaaahhh geçmişim’ diye sevineceğiz o hiç belli değil işte…
İyisi mi maske mesafe temizliğe devam.
Nereye kadar ?
Valla son günlerde ki hasta-vaka,veri vs tartışmalarına bakılırsa
Gittiği yere kadar…