Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gıdamızla oynuyorlar, dikkat!

Yazının Giriş Tarihi: 26.10.2018 00:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.10.2018 00:07

Eskiden bir bahçenin ya da tarlanın yanından geçerken gördüğüm olgunlaşmış meyve ya da sebzeden ‘göz hakkı’ alır; orada su varsa yıkar veya elime aldığım ürünü pantolonumda ya da kazağımda temizleyerek hart diye ısırırdım… Yanımdaki kişiler de aynı davranışı sergilerdi. Derelerden su içer, pınarlardan evlerimize su taşırdık. Ne dereler eski dere ne de pınarlar…

Doğaldı her şey, korkmadan mideye indirirdik; Ya şimdi…

Kimyasal ilaçlar, suni gübreler, genetiği ile oynanmış tohumlar, sulama sularındaki ağır metaller derken, korkar olduk meyve ve sebzeden. Başkaca bir tüketim yolu da bulamadık maalesef… Bu sefer üzerinde ‘köy’ yazan gıdaları tercih etmeye başladık. ‘Göz görmeyince gönül katlanır’ dedik ve ne varsa aldık köylerden. Oysa ‘tohumcu’ oraya da el atmış, doğal olanı bozmuştu… Zaman çok ürün alma zamanıydı… Her şeye zam gelmiş, ancak çok üretenler kazanmaya başlamıştı… Kandırmacaydı…

Dedesinden kalan tohumları ekenlerin ürünleri, desteklemeden çıkarılınca ne yapacağını şaşırdı köylü-çiftçi… Bir dekardan daha çok ürün aldığını ısrarla söyleyen komşusu da aklını çeldi Mehmet’in… O da ekti ve Anadolu’da bazı belediyeler, binlerce yıllık tohumlarını korumak için merkez kurmak zorunda kaldı… Tohumlar şimdilerde bu merkezlerde uyuyor… Uykusu kaçanlar da belki de kavuşamayacakları günleri düşlüyor…

Atatürk, 6 Mart 1922’de yaptığı konuşmada;
"Efendiler! Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık, Osmanlı tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanmıştır. Vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin… Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir" dedi… Salondakilerden bazıları sanırım nefretle bakmıştır o sıra. Vatanperverler ise gurur duymuş olmalılar…

Kendi tohumlarımızı ıslah etmek yerine başkasının tohumlarını hazır almak abesle iştigal değil de nedir Allah aşkına… Sana satılan tohumların kısır olması da mı uyandırmadı seni… Topraklara bıraktıkları gübrede ne olduğunu araştırmadın mı? Otları yok edeceği iddia edilen ilaçlar nedeniyle ‘hayvancılık’ can çekişmiyor mu? Meraları imara açan yasayı geçiren milletvekilleri, milletin geleceğini düşünmedi mi?

Değerli okurlar;

İnsanoğlu dünya üzerinde yaşayan en tehlikeli türdür Amerika'ya ilk yerleşen İngiliz göçmenler, Kızılderililere özel olarak çiçek hastalığı bulaştırılmış battaniyeler verip onları öldürdü. 1930'larda Japon ordusu, veba ile enfekte olan pireleri uçaklardan bırakarak hastalığı Çin'de yaymaya çalıştı! Savaş metodu bugün gıdalar üzerinden sürdürülüyor…

Günümüzde bir toplumu uysallaştırmak, yönetmek, entelektüel kapasitesini azaltmak, az düşünen bi­reylerden oluşan bir toplum yaratmak için top ve tüfek gerekli değil. Bunu beslenme politikalarını ele geçirerek sulh içinde ve minnet duyguları ile başarabilirsiniz. Amerikan emperyaliz­minin yaptığı da budur aslında…

Tohum yoluyla, ilaçlarla ve gübreyle girdiler her yere. Verim artacak denince akan sular durdu… Gerçekten suları dahi şişelediler. Allah’ın (cc) suyuna para veriyoruz artık. Neden veriyoruz; daha sağlıklı ve yumuşak su olduğu için. Helal olsun sana kapitalizm. Ne istersen yaptın, ne istersen emrettin ama bunu kurnazca yaptın…

Mülk Allah’ındır” diyenler neden mal alıyor mesela; anlamadım gitti… Herkese bir cep telefonu, oradan yaz dur… Güzel fikir…

Dostlar, genetiği değiştirilen buğday, vücudun gluten dayanıklılığını yok ediyor ve Çölyak hastalığına sebep oluyor. Bu ise hazımsızlık, iştahsızlık, saç kaybı, halsizlik, depresyon, baş ağrısı, kısırlık, romatizmal hastalıklar, vitamin yetersizlikleri ve vücut döküntüleri gibi semptomlara neden oluyor. Siz hastalanınca devreye ilaç sanayi giriyor

Önce yediriyor, hasta ediyor sonra da tedavi ediyor…

Bu sömürüye dur demek zorundayız… Çocuklarınız sizden hesap sormaya başladığında anlayacaksınız her şeyi

Çocuklar da hamburgercide mi yoksa!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.