Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gıda terörü devam ediyor

Yazının Giriş Tarihi: 25.02.2017 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.02.2017 00:10

Bazı insanların para kazanma hırsı, tüm toplumun sağlığını tehdit ediyor. Gıda sektöründe sahtecilik yapan firmaların Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından kamuoyuna açıklanmasına rağmen hileli gıda üretim ve satışı maalesef devam ediyor.

Ne yapmalıyız?

Biz tüketiciler, her şeyi devletten bekleme alışkanlığından vazgeçip son derece bilinçli davranmalıyız. Sahtecilik yapanlara en büyük cezayı tüketiciler verebilir.

Öncelikle bakanlık tarafından açıklanan hileli gıda üreten firmaları iyi tanımalı ve bu firmaları boykot etmeliyiz. Tüketiciler tarafından boykot edilen, bir başka deyiş ile malları satın alınmayan bir firma ayakta kalabilir mi? Tabii ki hayır. O halde toplumun bilinçli davranması çok şeyi değiştirebilir.

Mahallemizde ki fırının çıkardığı ekmekler pişkin değilse bol bol eleştirir ve şikayet ederiz. Ancak ertesi gün ekmeğimizi yine aynı fırından alırız. İşte böyle bir durumda o fırın bildiğini okumaya devam edecektir. Fakat biz aynı fırını boykot edip birkaç gün ekmek almaz isek o zaman fırını işletenler satışların durma noktasına gelmesinden rahatsız olacak hatta paniğe kapılacaktır. Bunun sebebinin de ekmeklerin yeterince pişirilmemesi olduğunu fark ettiklerinde o andan itibaren tam pişmiş ekmek çıkarmaya başlayacaktır. Çünkü satış yapması için başka şansı yoktur.  İşte böyle bir tablo bilinçli tüketicinin zaferi olacaktır. Aynı durum diğer tüm gıdalar için de geçerlidir.

Köşemde zaman zaman gıda terörü konusunu işliyorum. Çünkü bu konu hepimizin sağlığını yakından ilgilendiriyor. Bazı konuları işlememize rağmen yeni yeni öyle gıda sahtecilikleri duyuyoruz ki bu kadar da olmaz demekten kendimizi alamıyoruz.

Gıda uzmanları bu konuda tüketicileri aydınlatmaya çalışıyor. Gıda mühendisi Büşra BILDIR: “Gıda teröristlerinin tağşiş ve taklitlerine örnek verecek olursak; Süt yağlı margarin, tereyağı olarak sunulmaktadır. Fabrikasyon tereyağı, köy tereyağı olarak sunulmaktadır.

Şekerli şerbetli şurup, pekmez olarak sunulmaktadır. Limon sosu veya sirke aromalı sos, limon suyu veya sirke olarak sunulmaktadır. Nar ekşili sos, nar ekşisi olarak sunulmaktadır.

Margarinin içerisine bir miktar tereyağı karıştırılarak, tereyağı olarak sunulmaktadır. Glikoz şurubu ve aromalar karıştırılarak, bal olarak sunulmaktadır. Büfede hindi eti, kırmızı et veya tavuk eti-kırmızı et karışımı et köftesi olarak sunulmaktadır. Konsantreler veya tatlandırıcılar, doğal ürün gibi (taze portakal suyu) sunulmaktadır. Ve daha içeriğini bilmediğimiz yüzlerce belki binlerce ürün raflarda bizleri beklemektedir. Bu konuda gıda teröristlerine seslenmek gerekirse; Mevlana’nın “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.” sözünden esinlenerek “Ya ambalajdaki ürünün adını yazın, ya da sunum etiketinde adı yazan ürünü sunun.” demek istiyorum.

 Tüm gıda tüketicilerinin; yedikleri-içtikleri konusunda dikkatli davranmalarını, gıda güvenilirliği noktasında yaşanabilecek her türlü sorun ve sıkıntıyı ALO 174 gıda hattına bildirmeleri ve tabiî ki güvenli gıda üretimi için Gıda Mühendisi atamalarına destek vermelerini istiyorum.” diyor.

Sağlıklı günler dilerim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.