Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yrd. Doç. Dr. Aysuda Kölemen Luge: “Kadın milletvekili oranında Ruanda 1’inci, biz 125’inciyiz”

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aysuda Kölemen Luge, Türkiye Cumhuriyeti’nin 5 Aralık 1934’te kadınlara tanıdığı seçme ve seçilme hakkına rağmen kadınların...

Haber Giriş Tarihi: 05.12.2016 19:30
Haber Güncellenme Tarihi: 05.12.2016 19:30
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aysuda Kölemen Luge, Türkiye Cumhuriyeti’nin 5 Aralık 1934’te kadınlara tanıdığı seçme ve seçilme hakkına rağmen kadınların siyasette temsiliyetinin dünyaya kıyasla kötü olduğunu belirterek, “Kadın milletvekili oranında Ruanda 1’inci, biz 125’inciyiz” dedi.
Kadınların dünyanın hemen her ülkesinde siyasette azınlıkta kaldığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Aysuda Kölemen Luge, “2016 yılında dünya parlamentolarına baktığımızda Türkiye’nin yüzde 14.9 gibi çok düşük bir kadın milletvekili oranı ile 192 ülke arasında 125. sırayı Çad ve Mısır ile paylaştığını görmekteyiz. Ancak kadın temsiliyetini incelerken sadece millet meclisine odaklanmak hata olacaktır. Yerel yönetimler de kadın temsiliyeti konusunda en az millet meclisi kadar önemli. Ne yazık ki, yerel seçim sonuçlarına bakıldığında Türkiye’de daha da vahim bir tablo ortaya çıkmaktadır. 2014 yılı belediye seçimleri sonucunda Türkiye’deki 30 büyükşehir belediye başkanının sadece 3’ü, 50 il belediye başkanının sadece 1’i ve 919 ilçe belediyesinin 33’ü kadın olmuştur. İl ve ilçelerdeki toplam 34 kadın belediye başkanının 22’si BDP’den seçilmiş, CHP, AKP ve MHP’den seçilen kadın belediye başkanlarının toplam sayısı 12’de kalmıştır. Yani Güneydoğu Anadolu Bölgesi dışında kadınlarımız yerel yönetimlerin tamamen dışında bırakılmışlardır. Bugün görev yapmakta olan 65. Hükümet’te ise 26 bakandan yalnızca 1’i kadındır” dedi.

“Kadınları siyasete çekebilecek mekanizmalar geliştirilmeli”
Luge, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyadaki farklı siyasal sistemleri incelediğimizde de, siyasette kadın temsiliyetinin yükselmesinde dört temel mekanizmanın rol oynadığını fark edebiliriz. Bunlardan en kolay tahmin edilebilecek olan kadın erkek eşitliğinin ekonomik, sosyal ve eğitim alanlarında artması, kadınların toplumdaki statülerinin yükselmesi, kadınların zekâ ve yöneticilik becerileri hakkındaki olumsuz önyargıların zamanla kırılması ile beraber kadın aday sayısının artması ve seçmenlerin bu adaylara daha az ayırımcılık yapmaya başlamasıdır. Ancak dünyanın her ülkesinde bazı erkek seçmenlerin kadın adaylara sadece kadın olmaları nedeniyle daha az oy vermesi, kadın adayların seçilme olasılıklarını erkeklere göre daha azaltmaktadır. Kadın erkek eşitliğinin tam anlamıyla gerçekleştirilebildiği bir toplum olmadığı için, kadın temsiliyetini artırmak için kimi ülke ve partiler özel bir kota mekanizması oluşturmuşlardır. Bu da kadın siyasetçi oranının artırılmasının ikinci yoludur. Özellikle Avrupa’daki sosyal demokrat ve yeşil partilerin bir kısmı, aday listesine kadın kotası koyarak, adaylarının belirli bir yüzdesinin kadın olması şartı getirmektedir. Bazı Afrika ülkelerinde anayasal bir değişiklikle mecliste kadın oranına asgari bir kota getirilmesi sonucu seçilmiş kadın oranı hızla yükselmiştir. Örneğin Ruanda günümüzde kadın milletvekili oranı açısından dünya birincisidir. Siyasette kadın temsiliyetini artırmanın üçüncü mekanizması ise seçim sistemini daha nisbi hale getirmektir. Yani seçim bölgesi daraldıkça, kadınların seçilme ihtimali azalmakta, seçim bölgesi genişleyip, bölgeden seçilen milletvekili sayısı çoğaldıkça, kadın milletvekili sayısı çoğalmaktadır. Dördüncü mekanizma ise, partilerin kadın üyelerini aktif siyasete çekmek için çaba sarf etmesi, kadın adayları seçilebilir sıralardan aday göstermesi, kadınların siyasete atılmasını teşvik edecek mekanizmalar geliştirmesi ve siyasette erkek egemenliğini kalıcı hale getiren uygulama ve yönetmeliklerini yeniden düzenlemesi ile olmaktadır. Görüldüğü gibi kısa dönemde kadın milletvekili sayısının artmasında en önemli görev, başta kota sistemi olmak üzere, kadınları siyasete çekebilecek mekanizmalar geliştirme imkanı olan siyasal partilere düşmektedir.”

“Kadınların siyasette seçilmişler olarak rol alması neden önemlidir?”
Bu konuda Batı ülkelerinde yapılan çalışmalara göre kadın ve erkek milletvekilleri pek çok konuda parti ideolojisine uygun oy verirken, kadınlara dair konularda kadın ve erkek milletvekillerinin farklı oy kullanabildiğini söyleyen Luge, “Yani milletvekilinin cinsiyeti, kadınlarla ilgili yasalar konusundaki tavrında belirleyici olmakta, hatta parti çizgisinden uzaklaşmalarına sebep olabilmektedir. Dolayısıyla, kadın milletvekili oranının yüzde 15’te kaldığı bir ülkede iktidardaki partinin ideolojisi ne olursa olsun kadın erkek eşitliğine imkan verecek yasalar yapılmasını ve bunların hayata geçirilmesini beklemek gerçekçi değildir. Bunun da ötesinde erkek ve kadınların siyaset gündemi farklılaşabilir. Dünya genelinde kadın seçmenlerin eğitim ile çocuk ve kadın güvenliği gibi konulara öncelik verdiği gözlemlenmektedir, ancak erkeklerin egemen olduğu siyasal organlarda, bunlar ikinci derece öneme haiz konular olarak görülmeye devam edecek ve toplumun tercihleri karar alma süreçlerine gerçek anlamda yansıyamayacaktır” dedi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.