Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Türk Sağlık Sen açığa alınmalara dikkat çekti

Türk Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı Rıtvan Mutlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kamuda başlayan açığa alma işlemlerinde hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda somut ve gerçeğe dayalı olmayan bilgi ve belgelere itibar edilmemesi gerektiğine...

Haber Giriş Tarihi: 26.07.2016 14:19
Haber Güncellenme Tarihi: 26.07.2016 14:19
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Türk Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı Rıtvan Mutlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kamuda başlayan açığa alma işlemlerinde hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda somut ve gerçeğe dayalı olmayan bilgi ve belgelere itibar edilmemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Darbecilere hizmet eden her kim varsa en ağır şekilde cezalandırılması tartışma götürmeyecek bir zorunluluktur” dedi.
Sendika binasında bir basın toplantısı düzenleyen Türk Sağlık-Sen Manisa Şube Başkanı Rıtvan Mutlu, “15 Temmuz’daki darbe teşebbüsü nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti için kara bir gün yaşanmıştır. Türk demokrasinin bir kez daha derdest edilmek istendiği bugünde Türk milletinin tüm fertlerinin gösterdiği kararlı ve asil bir duruşla bunun önüne geçilmiştir. Kesintisiz demokrasiyi savunmak ve demokrasi dışı her harekete karşı durmak sivil toplum olarak kuruluşumuzdan bugüne kadar taşıdığımız en önemli değerlerimizin birisidir. Türk Sağlık-Sen olarak dün olduğu gibi bugün de milletimize ve devletimize yapılan hainliğe karşı duruşumuzu bir kez daha gösterdik. Tavrımızın ve duruşumuzun demokrasiden yana ve milletimizle birlikte olduğumuzu ilan ettik” şeklinde konuştu.
“Somut deliller olmalı”
Söz konusu darbe girişiminin ardından kamu kurum ve kuruluşlarında yoğun biçimde açığa alınmaların yaşandığını hatırlatan Mutlu, “Görevi, düşüncesi kim olursa olsun kamu çalışanları içinde Anayasal ile çerçevesi çizilmiş demokratik hukuk düzenini ortadan kaldırmak, milletin iradesini çiğneyerek zorbalıkla yönetime hakim olmak için girişimde bulunan ve kamu görevini kullanarak bu amaçlara hizmet eden her kim varsa en ağır şekilde cezalandırılması tartışma götürmeyecek bir zorunluluktur. Ortada böylesine bir gerçek olduğunu kabul etmekle birlikte, darbe girişimi sonrasında kamuda başlatılan açığa alma furyası tüm çalışanları endişeye sevk etmektedir. Ülke olağanüstü hal durumunda iken ve bu süreçte kamu hizmetlerinin kusursuz ve hızlı bir şekilde yapılması da bir zaruret haline dönüşmüşken tüm kamu çalışanlarını endişeye sevk eden bu açığa alma işlemlerinde titiz davranılmalıdır. Açığa alma işlemlerinde hukuk devleti ilkeleri çiğnenmemelidir. Somut ve gerçeğe dayalı olmayan bilgi ve belgelere itibar edilmemelidir. Soruşturmalar da hassasiyet en üst seviyede olmalı, verilen her kararın bir kamu çalışanının ve bir ailenin bundan sonraki tüm yaşamını derinden etkileyecek olması akıldan çıkarılmamalıdır. Aksi halde yanlış yapılan her açığa alma, haksız yere açılan her soruşturma telafisi imkansız sonuçlar doğurabilecektir. Bu kapsamda, yaşadığımız bu ağır travma sürecinde, böylesine önemli bir rol üstlenmiş bir kesimin geniş bir bölümünün darbe taraftarı, terör örgütü üyesi gibi algılanmasına sebep olacak bir muameleye tabi tutulmaması gerekmektedir” dedi.
“Ağır bir sınav”
Uzunca bir süreden beri kamu görevlilerinin iş güvencelerinin kaldırılmasına yönelik bir takım çalışmaların yapıldığını da hatırlatan Mutlu şunları söyledi:
“Bu alçak darbe girişiminin ve buna bağlı olarak yaşanan görevden almaların, memurların iş güvencelerinin kaldırılması için bir gerekçe olarak ortaya konulmaması gerekiyor. Hukuk sisteminin, adil ve tarafsız bir şekilde işletilerek darbeye karışan kişilerin cezalandırılması, ilgisi bulunmayan kamu görevlilerinin ise bir an önce görevlerinin başına dönmesinin sağlanması, kamu düzeninin verimi ve kamu görevlilerinin yaşadığı tedirginliğin giderilmesi bakımından hayati bir adım olacaktır. Yaşananlar, millet ve devlet olarak ağır bir demokrasi sınavından geçtiğimizi göstermektedir. Türk milleti 15 Temmuz’dan bu tarafa ortaya koyduğu duruşu ile bu sınavı başarı ile vermiştir. Siyasetin de adalet terazisini bozmadan, hukuk çizgisinden sapmadan bu süreci başarıyla tamamlayacağına; gerçek anlamda darbeci ve teröristleri kamudan ayıklama aracı olarak kullanacağına inanıyor, bu uygulamaların bir an önce yargı boyutuna taşınarak tereddütlerin ve tedirginliklerin son bulmasını istiyor ve bekliyoruz.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.