Türk Hava Yolları Çalışanları İftarda Buluştu

Hava-İş Sendikası’nın Ramazan ayı dolayısıyla düzenlediği iftar yemeği, Türk Hava Yolları çalışanlarını aynı sofrada buluşturdu.
Hava-İş Sendikası Ramazan ayının ilk haftasında üyelerini düzenlediği iftar yemeğinde bir araya getirdi. Düzenlenen programa Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Kemal Tatlıbal ve yaklaşık bin sendika üyesi aileleriyle birlikte katıldı.
“AYAKTA KALDIĞIMIZ SÜRECE DE DEVAM EDECEĞİZ”
İftar yemeğinde programa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Kemal Tatlıbal, “Bizim geleneğimiz haline geldi. Geçen sene de yaptık. Bundan sonra ayakta kaldığımız sürece de devam edeceğiz. Bu sene talep daha da fazla oldu. İnşallah ikincisini de düzenleyeceğiz. İlk grup bin kişinin üstünde. İkinci gurup da bin kişinin üstünde olacak. Yani ikinci bir akşam da iftar programı düzenleyeceğiz. Bu iftar programlarını gelenekselleştirmeyi düşünüyoruz. Tüm Türkiye’de bulunan istasyonlarda yapmayı düşünüyoruz. İnşallah ramazan bitene kadar hayırlı bir işe imza atmayı düşünüyoruz. Biz üyeyle bir olmayı düşünüyoruz. İbadetinde de üyeyle bir olalım. Sevabına da ortak olalım. Belki sevabının da bir yerinden tutmuş oluruz” şeklinde konuştu.
“YAPILMADIK OLANI YAPMAK BİZİM İÇİN ÖNEMLİYDİ”
Sendika üyelerinden büyük destek aldıklarını belirten Ali Kemal Tatlıbal, “Allah onlardan bin kere razı olsun. Bizi karalamaya çalışan insanların dedikodularına rağmen, asla kötü bir algı yok. ‘Biz size güveniyoruz başkanım’ diyerek teşekkür ederek, dualar ederek bizi uğurluyorlar. Çokta mutlu olarak bizi karşılıyorlar yolcu ediyorlar. Yıllarca görmediğimiz ilgiyi sevgiyi hürmeti iftarla da olsa görmek bizi çok mutlu ediyor diyerek açıklama yapıyorlar. Bu da bizi onure ediyor. Allah onlardan razı olsun. Çünkü yapılmadık olanı yapmak bizim için önemliydi” dedi.
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YORUMU: “TÜRKİYE ŞARTLARINDA GAYET YÜKSEK BİR ZAM”
THY ile yapılan toplu iş sözleşmesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Kemal Tatlıbal, “Çok mutluyuz. Çünkü üyelerimizden aldığımız tepki çok iyi. Yüzde bir ile sözleşme imzalayan sendikalar oldu. Asla onları karalamak için konuşmuyorum. Yanlış anlaşılmasın. Bu günün şartlarında değerlendirildiğinde çok yüksek paralar aldık. Çok yüksek zamlar aldık. Çok güzel paralar aldık. Arkadaşlarımıza belirtmek istiyorum ki, Mayıs 2016 ile Mayıs 2015’te aldıkları maaşı eşleştirmeye kalkmasınlar. Çünkü vergiler, vergi dilimi artığı için ve SGK vergileri arttığı için rakamlarda farklılıklar olabilir. Ancak yıllık bazda inceledikleri zaman emin olacaklar ki Türkiye şartlarında gayet yüksek bir zam alındı. Gayet mutluluk verici rakamlara imza atıldı. Zaten arkadaşlarımızda bunun bilincinde. Bunu art niyetli insanların önüne geçmek için bunu anlatıyorum. Arkadaşlarımızda bilinçli bunun altında da kalmadılar. Buradan arkadaşlarımıza sesleniyorum. SGK primleri zamlandı. Bunu arkadaşlarıma sesleniyorum,  geçen seneki bu günkü maaşıyla sakın kıyaslamayın. Artı hem ikramiye hem temettü alınan o müjde parasıyla birlikte vergi matrahı çok yükseldi. Dolayısı ile devletin aldığı vergide yüksek bunu kıyaslamak hata olur. Yıl bazında bakın rakamlara aldığınız rakamın büyüklüğünü göreceksiniz. Biz bu manada çok iyi iş yaptığımızı düşünüyoruz. Çalışan arkadaşlarımızdan da çok olumlu geri dönüşler alıyoruz” ifadelerini kullandı.
“DERDİMİZ BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL ÜZÜMÜ HEP BERABER YEMEK”
THY ile imzalanan sorunsuz toplu iş sözleşmesine ilişkin gelen eleştirileri yorumlayan Tatlıbal, “Hala da devam ediyorlar eleştirmeye. Şimdi ben her yerde söyledi. Ne yapmalıydım? Bu şirketin önüne bent olup da uçakları yerde mi koysaydık hiçbir sorun yokken. Elbette benim de bir işçimin hakkı yenseydi ben de bağırıp çağırmaya başlardım. Ben de hak mücadelesine başlardım. Ama kimin hakkı yendi. Ayın sekizi dendiğine maaşları yatırıldı. Yani ben bunu söylediğimde bana ’sen sarı sendikasın’ diyorlar. Ben halbuki adaleti korumaya çalışıyorum. Ben ince bir kıl üzerinde yürüyorum. Diyorum ki bir tarafta ülkem var. Vatanım var. 3’üncü havalimanı açılıyor. Avrupa bunun üstüne oynuyor. Dedikodular düşmanlıklar, bir yanda koca bir şirket. Milyarlarca dolar ciro yapan, ülke ekonomisine katma değer sağlayan bir şirket, bir yanda da bu şirketi şaha kaldıran benim işçi kardeşim, çalışan arkadaşım var. Bunların ikisini ortada bir dengede tutmak gayretindeyiz. Ben ne şirketin hakkını başka bir yere, ne de çalışanın hakkını şirkete yedirmekten yana bir tavrım olamaz. Diyorum ki bir beraberce kardeşçe bu şirketi şahlandıralım. Derdimiz bağcıyı dövmek değil üzümü hep beraber yemek” dedi.