Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Türk Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şubesinden Suriyeli mültecilere vatandaşlıkla ilgili açıklama

Türk Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Nizamettin Şenol, Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesine karşı olduklarını ifade ederek, “Onlarla varımızı, yoğumuzu sonuna kadar paylaşmaya hazır olduğumuzu bildiriyor, ekmeğimizi paylaşırız...

Haber Giriş Tarihi: 14.07.2016 15:29
Haber Güncellenme Tarihi: 14.07.2016 15:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Türk Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Nizamettin Şenol, Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesine karşı olduklarını ifade ederek, “Onlarla varımızı, yoğumuzu sonuna kadar paylaşmaya hazır olduğumuzu bildiriyor, ekmeğimizi paylaşırız ama vatandaşlık farklı bir mecradır diyoruz” dedi.
Konu ile ilgili yazılı bir basın açıklaması yapan Başkan Şenol, Türkiye’nin uzunca bir süredir Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi konusuna odaklandığını kaydederek, kendilerinin de süreci kaygı ile takip ettiklerini belirtti. Kesin olmayan rakamlara göre Türkiye’de, Suriye’den gelen 3 milyon 200 bin dolayında mülteci olduğunu hatırlatan Başkan Şenol, “Görüşümüz odur ki, bu sığınmacılara her türlü desteği vermek en temel insanlık görevidir. Suriye’den gelen kimselere yardım eli uzatılmalı, kapılar açılmalı, sığınmacı kampları yapılmalı ve gereksinim olduğu sürece bu destek sürdürülmelidir. Buna karşın yaklaşık 6 yıldan beri ülkemize gelmekte olan bu sığınmacılar, ellerinde hiçbir izin belgesi olmadığı halde neden ve nasıl olduğu anlaşılmaz bir şekilde ülkemizin tüm illerine yayılmış, son derece kötü şartlarda, sokaklarda, metruk binalarda, çadırlarda, parklarda yaşamaya başlamışlardır.
Hacettepe Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre Suriye’deki çatışmalardan kaçan sığınmacılar arasında eğitim seviyesi yüksek olanların Avrupa’ya gittiği, en düşük eğitimlilerin Türkiye’de kaldığı ortaya çıkmıştır. Buna göre Almanya’da üniversite mezunu Suriyelilerin oranı yüzde 70; okuma yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 5 iken; Türkiye’de bulunan Suriyelilerin yarısının okuma yazma bilmediği, üniversite mezunu olduğunu ifade edenlerin sayısının ise yalnızca 40 bin kişi olduğu belirlenmiştir.
Bu durumda öncelikli olarak Türk vatandaşlığına geçirilecek olan Suriyeli sığınmacıların niteliksiz, yeterli eğitimden yoksun ve hatta büyük çoğunluğunun okuma yazma dahi bilmedikleri gerçeği ile karşı karşıya kalmaktayız. Kaldı ki, vatandaşlığa geçirilecek olanlar nitelikli kimseler olsa dahi, 2 milyon meslek lisesi mezunu, 2,5 milyon üniversite mezunu 430 bin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunu, 350 bin ataması yapılmayan öğretmen, 400 bin sağlıkçı genç işsizimiz varken Türkiye, elindeki imkanları neden bugüne kadar bu gençlerimiz için kullanmamıştır” ifadelerine yer verdi.
“Vatandaşlığa sıcak bakmıyoruz”
Suriyelilere sonuna kadar yardım edilmesini desteklediklerini, ancak vatandaşlık verilmesi konusuna sıcak bakmadıklarını dile getiren Başkan Şenol açıklamasına şöyle devam etti:
“Bu denli yüksek sayıda sığınmacının vatandaşlığa geçirilmesiyle birlikte şehirlerin ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel yapısında büyük değişimlere ve çatışmalara yol açacağı da aşikar olan bir olgunun, bilimsel bir çalışma yapılmadan, siyasi bir kararla uygulanmak istenmesi, başka bir sorun oluşturmaktadır. Şu an vatandaşlığa alınacağı ifade edilen Suriyeli nüfusunun birkaç yıl sonra ülkemiz nüfusunun yüzde 10’una ulaşacağını düşünürsek, gelecek dönemde bu konuda etnik bir problemle karşı karşıya kalacağımız ihtimali de son derece kuvvetlidir. Büyük çoğunluğunun Türkçe bilmediği Suriyelilerin ileride anadilde eğitim talebi ile karşımıza çıkması ülkemizi bir başka etnik temelli sorunla baş başa bırakacaktır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, dedelerimizin acılarla, kanla, canla koruduğu bu toprakların ve kurduğu devletin tapu senedidir. Ülkemize sığınmacı statüsü ile misafir olarak gelenlere bir çırpıda vatandaşlık statüsü kazandırmak her şeyden önce tarih ve millet olma bilincimize indirilecek darbe olacaktır.
Böylesine önemli bir konunun, bir kişinin beyanı ve kararı ile gerçekleşmesinin vatandaşlarımız arasında yapacağı sorun ise konunun bir başka siyasi yönü olacaktır. Bu bakımdan biz, yurtlarındaki kargaşadan kaçarak kapımıza gelmiş tüm mağdurlara kucak açıyor ve ülkeleri istikrarlı bir yapıya kavuşuncaya kadar onlarla varımızı, yoğumuzu sonuna kadar paylaşmaya hazır olduğumuzu bildiriyor ekmeğimizi paylaşırız ama vatandaşlık farklı bir mecradır diyoruz.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.