Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

TÖTM Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Celbiş:

Gündemde olan cinsel saldırı olayları ile ilgili konuşan TÖTM Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Celbis, "Kadınlara, çocukluktan itibaren problemlerle başa çıkma, kendini koruma, ayakta durabilme, başlarına bir iş gelirse kendilerini nasıl savunabileceklerini öğretilmesi gerekmektedir" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 23.02.2017 12:16
Haber Güncellenme Tarihi: 23.02.2017 12:16
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/

Gündemde olan cinsel saldırı olayları ile ilgili konuşan TÖTM Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Celbis, "Kadınlara, çocukluktan itibaren problemlerle başa çıkma, kendini koruma, ayakta durabilme, başlarına bir iş gelirse kendilerini nasıl savunabileceklerini öğretilmesi gerekmektedir" dedi.

Turgut Özal Tıp Merkezi (TÖTM) Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Celbiş, son günlerde gündemi oldukça meşgul eden cinsel saldırılarla ilgili açıklama yaptı. İstismar türleri hakkında bilgi veren Celbiş, "İstismar bir kişinin başka bir kişiyi kötü amaçlarına yönelik kullanması demektir. İstismarda belli risk grupları vardır. Bunlar; kadınlar, çocuklar, özürlüler ve yaşlılardır ve bu riske uğrayan kişilere göre sınıflandırmadır. Bir de yapılan istismar niteliğine göre sınıflandırma vardır. Bunlar ise, fiziksel, cinsel, ekonomik, ruhsal, ihmal şeklinde istismardır. Öncelikle şunu söyleyeyim İstismar, özellikle çocuklar için kullanılan bir terimdir. Bunun için kadına yönelik yapılanlara cinsel saldırı denilmesi gerekmektedir. Cinsel saldırı, bir kişinin vücut dokunulmazlığının cinsel davranışlarla ihlal edilmesidir” ifadelerini kullandı.

Dünyada ve Türkiye’de cinsel saldırıya uğrayan kişi sayısı hakkında da bahseden Celbiş, “Çocuklara karşı yapılan tüm cinsel saldırılar ’çocuğun cinsel istismarı’ olarak tanımlanır. Cinsel saldırı hem erkeklere hem de kadınlara yönelik gerçekleştirilen bir saldırı türüdür. Bu konuda yapılan bilimsel çalışmaların anket şeklinde olmaktadır. Çünkü ciddi bir kesim saldırıya uğradığında resmi makamlara başvurmamaktadır. Yapılan çalışmalar yapılan topluma, ülkeden ülkeye ve şehirlere göre değişmektedir. Bunun için bir dünya genelinde bir oran vermeye kalkarsak, yüzde 10-50 arasında değişmektedir” şeklinde konuştu.

Saldırganın, saldırıda bulunacağı kişiyi genellikle yakın çevreden seçtiğini belirten Prof. Dr. Osman Celbiş, “Birinci neden, kendisine kolaylık sağlayabilecek mekan ve imkanları bilmektedir. Başka çevrede nerede polis olduğunu ve çevrede kaçabileceği alanları bilmiyor. İkincisi ise, kendisine kolay düşündüğü ve algıladığı kişileri seçiyor. Cinsel saldırıda böyle bakınca, tanımadığı kişilerin kolay mı zor mu bilmiyor, ama kendi çevresinde sorun çıkarmayacak kişilere seçiyor. Bu yüzden bu tür saldırılarda saldırı, en çok tanıdıkları kişilerden ve ortamlarda gelmektedir” dedi.

Mağdurların yapması gerekenler

Cinsel saldırı mağdurlarının ne yapması ve ne yapmaması gerektiğini de söyleyen Celbiş, “Mağdurların ilk yapacağı şey kendini suçlamamaktır. Üzerinde bulunan elbiselerde ve delil olarak kullanılacak herhangi bir şeyi değiştirmeden güvenlik kuvvetlerine ya da hastaneye başvurmalılar. Mağdurlar, biyolojik delilleri korunmalı, cinsel birleşme gerçekleşmişse doğum kontrol yöntemleri uygulanmalı, öncelikle kendi sağlığı açısından tedbir alınmalıdır. Cinsel saldırıya uğrayan kişileri anlamak çok zordur. Kişi toplumdan dışlanmak korkusuyla bu olayı saklayabilmektedir. Cinsel saldırıya uğramış kadın toplum tarafından ’kirli kadın’ olarak damgalanabilmekte ve eşi ile yaşayan erkek maalesef ayıplanabilmektedir. Bunlardan dolayı mağdur genellikle içine kapanır, bu olay olmamış gibi reddedip ve hayatında o noktayı silmeye çalışmaktadır. Maalesef bu olay kişilerin bilinçaltına yerleşmektedir ve evliliği, aile hayatını, işini, hatta toplam ömrünü etkilemektedir" dedi.

Cinsel saldırıya mağdurlarına karşı toplumsal ve kamusal sorumluk hakkında da bahseden Celbiş, “Öncelikle empati kurmamız gerekmektedir. Cinsel saldırıya uğramış kişiyi toplum olarak dışlamamak lazım. Toplum olarak bir trafik kazası geçirmiş insana nasıl davranıyorsak, saldırıya uğramış kişilere de öyle davranmalıyız. Özellikle cinsel saldırıya uğrayan kadınların başvurabileceği özel klinikler ve alanlar olmalı, tedavi ve girişimleri herkesin bilmeyeceği ve kimliğinin saklanacağı yerlerde yapılmalıdır. Aile bakanlığımız fiziksel ve cinsel şiddete uğrayanlar için sığınma evleri var. Bunlar yapılabilmelidir. Duruşmalarda özelikle mahkeme aşamasında sanık, sanık avukatları ve mağdur tekrar tekrar karşılaşmaktadır. Mağdura, ’siz böyle giyindiniz? Sizde istediniz mi? Neden vazgeçtiniz? gibi sorular sorularak, mağdur ciddi manada rahatsız edilmektedir. Sanığı mağdur etmeden ve mağduru tekrar mağdur etmeden başka yöntemler düzenlenmelidir. Ayrıca gazetelerde haberler yapıldı, mağdurların görüşlerini alacak özel odaların kurulmasının çok faydalı olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Cinsel saldırıları önlemek için tavsiyeler

Cinsel saldırıyı önlemek için yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Celbiş, “İnsanlar biraz empati yapıp, o insanların kılığında kıyafetin ya da davranışlarının kendi tercihinin olduğunu ve bunların davranışlarının cinsel davet olmadığını anlatmak gerekmektedir. İnsanları eğitmek lazım. Kadınlara, çocukluktan itibaren problemlerle başa çıkma, kendini koruma, ayakta durabilme, başlarına bir iş gelirse kendilerini nasıl savunabileceklerini öğretilmesi gerekmektedir. Ailelerin erkek çocuklarına kız çocuklarına nasıl davranması gerektiğini öğretmelidir. Bu tür kişilerin mağduriyetini önleyecek tedbirler almalı, uyuşturucu ve uçucu gaz kullanan kişilerin kullandığı yıkık dökük yerler ortadan kaldırmalı ve sokakları daha güvenilir hale getirilmelidir. Öğrenci servislerine MOBESE kameraları kurulabilir” diye konuştu.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.