Suriyeliler için heykel yapan Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye ile sınırları ortadan kaldıracak

Tekirdağ’da Bisanthe Taş Heykel Sempozyumunda ‘Alın yazısı’ eseriyle Suriyelilerin acılarını anlatacak olan Bulgaristan Cumhurbaşkanı adayı ve Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Velislav Minekov, Cumhurbaşkanı olduğu takdirde Türkiye-Bulgaristan arasındaki sınırları kaldıracağını söyledi.
Süleymanpaşa Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Bisanthe Taş Heykel Sempozyumu’na 400 sanatçı içerisinden seçilen 8 sanatçıdan biri olan Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Bulgaristan’da 6 Kasım 2016 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de aday olan Prof. Dr. Velislav Minekov, burada yapacağı ‘Alın yazısı’ heykeliyle Suriye’de yaşanan dramatik olayları anlatacak. Minekov, Türkiye’yi çok sevdiğini, Bulgaristan ile Türkiye’nin daha yakın ilişkiler içerisinde olması gerektiğini vurgulayarak, Cumhurbaşkanı olduğu takdirde, ekonomik, kültürel ve turizm konularında sınırların kaldırması için elinden geleni yapacağını söyledi.
"Doğduğum günden bu yana sanatla hep iç içe oldum"
Doğduğu günden bu yana sanatla her zaman iç içe olduğunu belirten Minekov "Çünkü ailem içerisinde sanatla ilgilenen insan var. Babam, çok önemli bir heykel sanatçısıdır. Annem keman sanatçısı, kardeşim ise piyano sanatçısıdır. Sanatla ilgili okullarda eğitimler aldım. Sofya Akademisinin bitirdikten sonra, Almanya’ya gittim. Almanya’da taş atölyelerinde heykeltıraş eğitimleri aldım. Daha sonra tekrar Sofya’ya döndüm, burada Ulusal Sanatlar Akademisinde göreve başladım. Yardımcı doçentlik, doçentlik ve daha sonra da profesör olarak çalışmalarıma Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde devam ediyorum" dedi.
"Bu sadece onların sorunu değildir. Bütün dünyanın büyük bir sorunudur"
Geçen sene eşiyle beraber yaptığım seyahatlerde, Suriye’den gelen göçmenlerin acılarına bire bir tanık olduğunu da sözlerine ekleyen Minekov, "Yunanistan’da iken, Yunanistan adalarında bir tanesinde mültecilerin yaşamış olduğu durumla bire bir tanık oldum ve bundan çok etkilendim. Bu sadece onların sorunu değildir. Bütün Dünyanın büyük bir sorunudur. Bundan çok etkilendim ve böyle bir karar aldım. Yani buna kayıtsız kalamazdım. Eşimle beraber orada bulunurken, onların canını hiçe sayarak oralara ulaşamaya çalıştığını gördük. Eşimle beraber onlara yardımcı olmaya çalıştık. Fakat çok kalabalıklardı. Mültecilerle yapmış olduğum konuşmalarda, onların geldikleri yerlerdeki problemleri dinledim. Nasıl bir mağduriyet içerisinde olduklarını görüyoruz. Okullarının olmadığını, hastanelerinin olmadığını ve herhangi bir güvenlik birimlerinin olmadıklarını öğrendim. Onların yaşadığı bu içler acısı durumdan çok etkilendim. Çok zor olduğunu biliyorum. Büyük sorumluluk ister ama Türkiye Cumhuriyetinin mültecilere kucak açması, çok güzel bir şey" diye konuştu.
"Entelektüel kesim istedi"
Türkiye’de olduğu için çok mutluluk duyduğunda belirten Mienkov, "Böyle bir konuyla ilgili sempozyumun düzenlenmiş olmasından çok mutluyum. Diğer sanatçı arkadaşların böyle bir konuya değinerek çalışmalarını yapması çok güzel bir şey. Cumhurbaşkanı adaylığını kendi başım almadım. Bulgaristan’da bulunan entelektüel kesim, böyle bir şey istedi. entelektüel kesim, adımı başkanlıkla ilgili seçimlerde geçirmişler. Bu kesimin aslında politikayla hiçbir alakası yoktur. Tamamıyla duyarlı, tamamıyla Bulgaristan halkı için bir şeyler yapmak isteyen, insanlardan oluşan bir gruptan oluşuyor. Bu teklifi ilk önce onlar sundu. Daha sonra bu kararı beraber aldık. Şu anda yolumuza devam ediyoruz" şeklinde açıklamada bulundu.
"Benim başkan olmamı isteyen Bulgaristan’ın 5 büyük partisiyle görüşmeyi düşünüyorum"
Türkiye ile Bulgaristan’ın ilişkilerini daha da güçlendirmeleri gerektiğini ifade eden Minekov konuşmalarını şöyle noktaladı:
"İlk önce beni davet eden beş parti ile görüşmeyi düşünüyorum. Benim başkan olmamı isteyen Bulgaristan’ın bu 5 büyük partisiyle görüşmeyi düşünüyorum. Onlara, hiçte kolay olmayan, kendi düşüncelerimi söylemek istiyorum. Bunlar kabul edildiği takdirde, kendimi bu yola çıkmaya hazır hissederim. Türkiye ile ilgili olan düşüncelerim, ilk önce sınırları ortadan kaldırmak. Bunu hem Bulgar halkı hem de Türk halkının gerek Bulgaristan’ı ziyaret etmesinden, iş ilişkileri açısından, kültürel bir takım faaliyetler açısından çok çok önemli olduğunu düşünüyorum."
"Sempozyumun teması barış"
Minekov’la beraber, Türkiye’den Songül Telek ‘Diyalog’, Yunanistan’dan Odeysseas Tosounidis ‘Orman Perileri’, Romanya’dan Ciprian Hopirtean ‘Mental Kaçış’, Ukrayna’dan Lyudmyla Mysko ‘Süleymanpaşa’nın Çiçekleri’, Portekiz’den Jaime Carvalho ‘Üstten Gelen El’, Kosta Rika’dan Ulises Jimenez ‘Barış Şarkısı’ Çin’den Gao Meng ‘Rüzgar Attı’ heykellerinin yapıldığı sempozyumun ana teması barış. 400 sanatçı içerisinden seçilip dünyanın 4 köşesinden Tekirdağ’ın Süleymanpaşa Belediyesine gelen 8 usta sanatçı, 19 Eylül–14 Ekim tarihleri arasında geçerli olan sempozyumda, Nermin Sözel küratörlüğünde heykellerini yapmaya devam ediyorlar.