Şahin: “Bal değil, zehir satıyorlar”

Muğla’da Karayolları kenarında satışı yapılan markasız, üretim tarihi olmayan ve güneş ışınlarına maruz kalan balların insan sağlığını tehdit ettiğini belirten Türkiye arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, bunların zehir olduğunu söyledi.
Tüketicilerin sağlığının korunmasının önemli olduğunu belirten MAYBİR Başkanı ve Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, “Üreticilerimizin bin bir zahmetle ürettiği balların, belirsiz koşullarda üretilen balların satılması ve buradan alınan balın olumsuz çıkması durumunda üreticilerimizin suçlanmasını biz kabul edemeyiz. Balın kesinlikle ışığa maruz kalmaması lazım. Saklama koşullarına ve yol kenarlarındaki ballara baktığımızda güneş ışığına maruz kalıyor. Bu ballar satılmaz. Bu ballar sağlıklı değildir. Bu balların satışına göz yummak bizim yetkimizde olmadığı için biz sadece yetkili kurumlara ihbar ediyoruz. Bu koşullarda satışın uygun olmadığını ve yasaklanması gerektiğini belirtiyoruz. Bu mevzu sadece Muğla’ya özgü değil. Türkiye’nin birçok yerinde bu durumla karşılaşmaktayız. Biz Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği olarak Türkiye’de yol kenarında satılan balların sağlığa uygun olmadığını ve bunların sağlığa uygun şartlarda satılmasının da ilgili kamu kurumlarının görevi olduğunu düşünüyoruz. Tüketici açısından bu ballar belli kriterleri sağlamadığı için güneş ışığına maruz kaldıkça zehir oluyor. Tüketicinin sağlıklı yaşam adına almış olduğu bal yaşamlarını olumsuz etkiliyor” dedi.
Sahte bal ile gerçek balı ayırt edebilmek için bir takım yöntemlerin ortaya atıldığını belirten Şahin, “Balın sahte olup olmadığını akışkanlığı gibi uygulamalar ile ayırt etmek mümkün değildir. Bunlar sadece insanların duygu ve düşüncelerini kandırmaktır. En kestirme yolu sahte bal şüphesi olan yerden numune alınarak ihbar edilir ve İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerinin laboratuvarlarında analizi yapıldıktan sonra sahte veya gerçek bal olduğu anlaşılır. Özellikle vurgulanması gereken Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği ve İl Birlikleri olarak piyasadaki arıcılarımızın girdileri kontrol altında tutulur, doğru girdi kullanmasını bize sağlayınız, bizim ballarımızı üreticinin insanın yaşamsal şartlarda olmadığı yerlerde ürettiği balı kayıt altına alın diyoruz. Tenekelerimize barkod sistemini getirelim. Bunu söylemekteki amaç piyasadaki sahte balın ayrıştırılması için söylüyoruz. Türkiye’de sahte balın önüne geçilmesinin tek yol üreticinin ürettiği balın barkodlanmasıyla, kayıt altına alınmasıyla mümkündür. Bundan başka bir yol sonuç vermez” dedi.