Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

PKK’nın çocuklara yönelik kirli stratejisi

Şiddetle Mücadele Vakfı ve Mağdurlar İçin Adalet Derneği Başkanı Adem Solak, çocukluğunda cinsel taciz, özellikle tecavüzle karşılaşan insanların ileride canlı bomba olduğunu söyledi.Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bugün bir basın...

Haber Giriş Tarihi: 05.10.2016 14:26
Haber Güncellenme Tarihi: 05.10.2016 14:26
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
PKK’nın çocuklara yönelik kirli stratejisi
Şiddetle Mücadele Vakfı ve Mağdurlar İçin Adalet Derneği Başkanı Adem Solak, çocukluğunda cinsel taciz, özellikle tecavüzle karşılaşan insanların ileride canlı bomba olduğunu söyledi.
Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bugün bir basın toplantısı düzenleyen Solak, son yaptıkları araştırmada, Doğu ve Güneydoğu’da 18 ilde 25 bin gence ulaştıklarını söyledi. Bunların önemli kısmının aile içinde şiddete maruz kalan gençler olduğunu ifade eden Solak “Şiddet tarlasına dönen bir dünyada yaşıyoruz. Ülke olarak bunu çok fazla hissediyoruz. Bu çeşit sosyal olaylar birden başlayan biten olaylar değildir. Geçmiş hikâyeleri vardır. Paylaşacağımız üç rapor var. Birincisi; Güneydoğu Anadolu Bölgesi raporu. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Diyarbakır, Cizre, Şırnak, Mardin, Tunceli, Elazığ, Bingöl ve Malatya’da 25 bin gence ulaştık. Yaklaşık 15 yıldır şiddetle ilgili çalışmalar yapan bir STK’yız. Yaklaşık 50 üniversiteden 500’den fazla birim insanı üyemiz var. Bunlarla sürekli şiddetle ilgili her çeşit çalışmalar yürütüyoruz. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bizim başımızı ağrıtan olaylar terör olaylarıdır. PKK başta olmak üzere cemaat FETÖ terör olayları bunların hepsinin esasen dinamikleri birbirine benzerdir. Hepsi çocukların ve gençlerin gidişatıyla birinci derecede ilgilidir. Bu insanlar bu örgütlere nasıl katıldı, onu atlıyoruz. Bunlar bir sürü yönden tartışılıyor. Bizim daha çok sebepler ve bu sebepler üzerinden ne biçim nasıl çözümler üretiriz bu yönde bilimsel çalışmalar. Güneydoğu’da 25 bin gence ulaştık, 25 bin gencin ciddi ölçüde anne fiziksel şiddeti ile en az yarısı da baba fiziksel şiddeti ile büyüyen gençler olduğunu görmekteyiz. Bu gençlerin ifadesine göre yüzde 70’inin evde annelerinin öfkeli davranışlar gösterdiğini yüzde 65’inin babalarının öfkeli davranış gösterdiğini yüzde 80’inin kendini okulda mutsuz hissettiğini, yüzde 70’inin evde kendini mutsuz hissettiğini, suçlu yakını olanların sayısının yüzde 34 olduğunu yani her üç evden birinde eski bir mahkum var. Bunlar çocukların gidişatını riskli olduğunu gösteriyor” dedi.
Nasıl canlı bomba oluyorlar ?
Solak, yapılan araştırmada her 100 çocuktan 55’inin bir şekilde cinsel taciz olayına tanık olduğunu kaydederek, “Cinsel taciz ile ilgili çok ciddi bulgular var. Gençler cinsel taciz olaylarına yüzde 55 oranında yani her 100 çocuktan 55’i bir şekilde cinsel taciz olayına tanık olmuş. Üçte biri de kendi uğramış. Öfke ve kızgınlık duygusu yaşayanların oranı gençlere bakıldığında yüzde 85, kendine fiziksel zarar veren gençlerin oranı yüzde 40 (jilet vs ile yaralanma)Anlamsızlık duygusu yaşayanların oranı kızlarda 93, erkeklerde yüzde 83, suçluluk duygusu yaşayanların kızlarda yüzde 70, erkeklerde yüzde 65. Bunların anlamı nedir ? Çocukluğunda cinsel taciz özellikle tecavüze karışan insanlar canlı bombalardır. Ya da radikal kitle hareketi içinde bulunanlar. Hangi örgütten olursa olsun tesadüfen olmaz” diye konuştu.
"Riskli bölgelerde rehber öğretmen sayısı artırılmalı"
Güneydoğu’da okullarda rehber öğretmen sayısının az olduğunu, bu sayının arttırılması gerektiğine dikkat çeken Solak, “Güneydoğu’da ’Önemli bir sorunu rehber öğretmenle paylaşırım’ diyen genç sayısı yüzde 4. Zaman zaman raporlarda yer alan okul rehberlik servislerinin mutlaka riskli bölgelerde güçlendirilmesi lazım. Mutlaka sosyologların okul rehberlik servislerine katılması lazım. Çünkü çocukların sorunları sadece psikolojik değil. Aile parçalanmaları, kültürel yarılmalar, olumsuz medya etkisi, örgütlerin olumsuz çalışmaları. Bütün bunlar daha çok sosyolojik konulardır ve acilen okul rehberlik servisleri güçlendirilmeli. Zaten Türkiye düzeyinde bir rehber öğretmene yaklaşık bin öğrenci düşüyor. BU rehber öğretmenlerin hiçbir şey yapamadığı anlamına gelir” şeklinde konuştu.
"Faili meçhulleri azaltamadığınız zaman insanların devlete olan güveni azalır"
Türkiye’de faili meçhul olayların sayısına dikkat çeken Solak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de 2016’nın başında yani 1 Ocak 2016’da faili bulunamayan dosya sayısı 3 milyon 719 bin. Türkiye’de Yunan ordusunun iki katı özel güvenlik elemanı var. 300 binden fazla polis bir o kadar jandarma bir o kadar da güvenlik görevlisi var. Toplandığınız zaman Yunan Ordusu’nun 5-6 katı ediyor. Bu kadar elemanımız varken bu kadar faili meçhul niye ? Toplam faili meçhulleri ile göre haneye oranladık. İstanbul’da yüz hanenin 31’de faili meçhule uğramış bir kişi var. Yani üç evin birinde suç mağduru olmuş ve faili yakalanamamış insan var. Diyarbakır’da her dört evin birinde suç mağduru olmuş fakat faili yakalanamamış insan var. Ankara’da bu oran yüzde 23. Bunu Antalya, Kilis, Hakkari, Mersin, Adana, Şırnak, Gaziantep izliyor. Faili meçhulleri azaltamadığınız zaman insanların devlete olan güveni azalır, adalete olan güveni azalır, bu silahlanmayı getirir, çete, mafya, cemaat gibi kanun dışı yapıların büyümesini sağlar. Aşiretleri devletin yerine icraat yapmasına sebep olur. Tesadüfen değil bir cemaat terörüyle karşılaşmamız, tesadüfen değil bir PKK olayı. Tesadüfen değil bir Hiızbullah. Onlar olmazsa başka yapılar olur; biz çocuklarımızı böyle bıraktığımız sürece. Eğitim durumlarına baktığımızda Şırnak’ta her yüz evin 84’ünde okur yazar olmayan bir kadın var. Muş’ta her yüz evin 73’ünde okula gitmemiş okur yazar olmayan bir kadın var. Hakkari’de her yüz evin 70’inde, Şanlıurfa’da her yüz evin 65’inde, Van’da her yüz evin 62’sinde, Siirt’te her yüz evin 62’sinde, Ağrı’da her yüz evin 62’sinde, Bitlis’te 58’inde, Diyarbakır’da 57’sinde, Mardin’de 57’sinde, Batman’da 55’inde. Türkiye’nin başını ağrıtan iller bu iller. Kadın eğitim meselesini, kızların okullaşma meselesini halledemediğimiz sürece bu terör örgütleri bitmez.” ifadelerini kullandı.
"Rahip cinayeti Trabzon’un üzerinde kaldı"
Rahip cinayetinin Trabzon’un üzerine kaldığına da vurgu yapan Solak, “Bir iki olay üzerinden illeri suçlama karalama yoluna artık gidilmeyecek. Artık illerin durumu belli. Rahip cinayeti Trabzon’un üzerinde kaldı. Çünkü ulusal ve uluslararası medya o kadar üzerimize geldi ki bizde inandık. Yani bir suç şehriyiz, bizim durumumuz çok kötü. Oysa 10 faktör üzerinden il sıralamasına baktığımızda bölge sıralaması Türkiye’de 12 bölgede ana risk sıralaması en iyi Doğu Karadeniz Bölgesi. İllerde de en iyi üçüncü il Trabzon. Yani 79. sırada. 10 faktör üzerinden kötülük sırasına baktığımızda Şırnak birinci sırada. Kilis ikinci, Hakkari, Osmaniye, Gaziantep, Bingöl, Batman diye sıralanıyor. İnsan odaklı projelere geçemezsek eğitim sistemini insan odaklı hale getiremezsek bu sıkıntılar, bu belalar, bizim başımızı bırakmaz. Bu raporları en azından 30 bilim adamıyla hazırladık" dedi.
Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimine de parantez açan Solak, "Darbe büyük bir şiddettir. Bu analiz bilimsel çalışmalar 40-50 sene önce yapılmış olsa idi, ona göre politikalar üretilseydi ne darbe girişimi olurdu, ne hainler kurumları işgal edebilirdi, ne PKK terörü olurdu” diye konuştu.
PKK’nın kirli stratejisi
PKK’nın erkek çocuklara kirli stratejiler uyguladığını kaydeden Solak, ”Güneydoğu’daki çalışmalarımızda PKK’nın belli stratejiler uyguladığına inanıyoruz. Bunların biri de erkek çocuklara planlı olarak tecavüz edilmesi. Çünkü çocukken tecavüze uğrayan erkekler, bir iç yarılma yaşıyor, kendini kirli hissediyor. Korkunç bir çatışma ile gençliği geçiyor. Onlar ya intihara ya uyuşturucuya ya çeteye ya mafyaya ya da dini bir tarikata giriyor. Çünkü tek başına hayatı sürükleyemiyor. 25 bin genç arasında, cinsel tacize uğramada erkeklerin daha yüksek olduğunu görüyoruz ancak bu Edirne’de de böyle. Maalesef okullardaki öğrencilerinde erkeklerin cinsel tacize daha çok uğradığını görüyoruz ancak hapishanede suça karışanların çok daha fazla bu travmalara çocukken maruz kaldığını görüyoruz” dedi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.