Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

(Özel Haber) Kendi kurduğu müzede 3 bin eser sergileyecek

Denizli’de otel işletmeciliği yapan 78 yaşındaki Ahmet Urkay, çocukluktan beri meraklı olduğu antika eşyaları satın alarak müze kurdu.Ahmet Urkay, satın aldığı 3 bin eşyayı yaklaşık bir sene üzerinde çalışarak yaptığı müzede sergiliyor....

Haber Giriş Tarihi: 28.10.2016 11:56
Haber Güncellenme Tarihi: 28.10.2016 11:56
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Denizli’de otel işletmeciliği yapan 78 yaşındaki Ahmet Urkay, çocukluktan beri meraklı olduğu antika eşyaları satın alarak müze kurdu.
Ahmet Urkay, satın aldığı 3 bin eşyayı yaklaşık bir sene üzerinde çalışarak yaptığı müzede sergiliyor. 78 yaşındaki Ahmet Urkay, tutku haline dönüştürdüğü antika sevdası nedeniyle günün büyük kısmının müzede çalışarak, antika eşyalara bakarak geçiriyor. Müzede 113 milyon yıllık salyangoz fosili, 9 milyon yıllık bitki fosilleri, 9 bin yıllık amforalar, 4 bin yıllık çömlek küpler, tarihi tüfekler, 1683 viyana kuşatmasında Osmanlının hazine sandığı olarak kullanılan para kasası, 1700’lü yılların Fransız faytonu, el yazması Kuran’ı Kerim’ler, halen çalışan gramofonlar, Osmanlı askerlerinin yemeklerinin pişirildiği dev kazanlar, el dokuması yüzlerce halı ve kilim, milyonlarca yıl öncesinden mamut fosili, 800 yıllık işlemeli Selçuklu kapıları, 1000 yıllık kilise kapıları, daktilolar, kılıçlar, Roma, Helen, Arkaik ve Bizans dönemleriyle Tunç Devri’ne ait eserlere kadar bir çok eser bulunuyor. Yanında emekli bir arkeolog çalıştıran Urkay, 8 bine yakın tarihi eserin bulunduğunu, bunun ancak 3 binini sergileyebildiklerini belirtti. Osmanlı’nın 1683’te II. Viyana Kuşatması’nda kullandığı hazine sandığını özel bir bölümde saklayan Urkay’ın müzesinde ise günümüz teknolojisine ait hiçbir şey bulunmuyor.
“Hurdacıya satılmasın diye yaptım”
Eski bir halıcı olduğunu, küçük yaştan beri tarihi eserlere meraklı olduğunu belirten Urkay, Anadolu’nun bir çok yerini gezdiğini söyledi. Urkay, “Küçük yaştan beri halı, kilim satıyorum. Güzelim memleketin ananelerine, kapıları, pencereleri, yaşantıları, küpleri, eşyaları bunlara merakım doğarak, biriktirdik. Biriktirdikten sonra bunlar, hurdacıya satılır, zapt edilmez diye, bir vakıf kurarak, bu müzenin geçmişten günümüze ve gelecek nesillerimize bekletip, vakıf bunlara sahip çıkar diye kurdum. Hurdacıya satılmaması için en çok merakım vakıf kurmak. Böyle bir şey yaptım, yani bunları yaşatmak için yaptım” dedi.
“Bu eşyalar Türk milletinindir”
Bu eşyaların Türk milletinin olduğunu belirten Urkay, “Bu eşyalar Türk milletinin malıdır, biz burada bekçiyiz, sahip çıkmak için yaptım. İleride de gelecek nesillere bir faydamız olsun diye yaptım. Müzenin içinde de sergileyemediğimiz 3-4 bin parça var. Burada da 3 bin var. Yani 7 bin 8 bine yakın parça var. İçinde denizden çıkma amfora, sikkeler, 113 milyon yıllık fosiller var. Tabaklar, çanaklar, sütun başları, camlar, yani kısacası aklınıza gelebilecek birçok şey var” ifadelerini kullandı.
Buranın herhangi bir mühendis veya mimar tarafından yapılmadığını belirten Urkay, bir sene uğraşarak bu hale kadar getirdiğini, yakın bir zamanda da açmayı düşündüğünü söyledi. Müzeyi öğrenciler, çocuklar ve yaşlılara teşvik için ücretsiz yapacağını belirten Urkay, Türkiye’de eskiye dönük kültürün zayıf, hatta olmadığını söyledi. Urkay, “Bit pazarına eskiye göre rağbet yok, ‘eskiye rağbet olsa, bit pazarına nur yağar’ derler. Çünkü o kültür bizde yok” şeklinde konuştu.
“Arkadaşlarım bana deli diyor”
Bazı arkadaşları tarafından alaya alındığını söyleyen Urkay, “Bir marangoz arkadaşım var. ‘Sen delisin’ dedi bana, neden dedim. ‘Bu iş, deli işi, akıllı işi değil’ diyor” diye belirtti.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.