Muhasebecilikten ressamlığa

İzmir’de, 22 yıl muhasebeci olarak çalıştıktan sonra emekli olan evli ve bir çocuk annesi Hülya Çelik, evde oturmak yerine resim yeteneğini geliştirdi ve ilk kişisel sergisini açtı. Yağlı boya, pastel ve kara kalem üzerine resim yapan Çelik, "Küçüklükten beri bir yeteneğim vardı. Çalışma hayatından fırsat bulup yapamadığım resimleri emeklilikte yaptım ve ailem çok destek oldu. Artık resimlerle daha çok mutluyum" dedi.

Evli ve bir çocuk annesi Hülya Çelik, İzmir’de özel sektörde muhasebeci olarak çalıştı. 22 yıl boyunca sayılarla uğraşan Çelik, geçtiğimiz yıl emekli oldu. Emekli olduktan sonra evde oturmaya başlayan Hülya Çelik, küçüklükten beri yeteneği olan resme başladı. Önceleri vakit geçirme adına evde resim yapan Çelik, resim yaptıkça resme olan aşkı arttı ve bir tutkuya dönüştü. Kendini resimde geliştirmek için araştırmalar yapan Çelik, "Daha sonra ben resim yapmayı hobi olarak değil de sanat olarak değerlendireyim insanlara ve topluma faydalı olayım diye düşündüm. Daha çok insan benden faydalansın sanatçıysam kendi kendimi evde kapatmamalıydım. Evde duruyorum, eserlerimi kendim ve ailem görüyordu. Bir işe yaramıyordu sonuçta. Daha ileri gidebilirim diye düşündüm ve düşüncelerime gerçekleştirmek adına da karma sergilere katıldım. Karma sergilerde güzel olumlu eleştiriler aldım" diye konuştu.

İlk sergisini açtı

Kendini geliştiren ve tutku ile bağlı olduğu resme kendini adayan Hülya Çelik, ilk kişisel sergisini açtı. Karabağlar ilçesinde bir alışveriş merkezinde, Çelik’in sergisi açılırken, vatandaşlar sergiye yoğun ilgi gösterdi. Karakalem, pastel ve yağlı boya resimler yapan Hülya Çelik, ’’Resimlerimde genelde duygularımı, düşüncelerimi ifade edebilecek mesaj içerikli eserler yaparak ortaya çıkarmak istedim. Bunu da büyük ihtimal başardığıma inanıyorum. Yaptığım resimler genelde sürrealist tarzı, gerçek üstü, dışa vurumculuk tarzı resimleri tercih ediyorum. Ama realist resimlerim de var. Sulu boya ve guaj çalışmalarım olacak" ifadelerine yer verdi.

Ailesi destek veriyor

Ailesinin ilk önceleri hobi olarak baktığı için resimlere ilgisine çok sıcak bakmadığını dile getiren Çelik, ’’Bende çok hızlıydım, resim yaparken hatalarımı göremiyordum. Daha sonra resimlerin üstüne eğildikçe, çalıştıkça daha güzel görmeye başladım daha iyi anlamaya başladım. Resmin sanki içindeymişim gibi hissettim. Duyguları yükleyebildim. Daha sonra eşim. ’Gayet iyi’ deyip takdir etmeye başladı, gurur duymaya başladı. Bir kızım var ve en çok o beni destekliyor. Kızım o kadar çok gurur duyuyor ki ben muhasebeci olarak çalıştığım için ’Anne sen mahasebeciyken bu kadar gurur duyuyordum, sen ressam oldun, ben seninle çok gurur duyuyorum’ sözünü duydum. Çok hoşuma gitti bu söz" dedi.

"Herkes resimle uğraşsın"

Benim gibi resme yeteneği olan ve çocuklarına resim sevgisini, aşkını aşılayan kadınların daha çok olmasını istediğini ifade eden Hülya Çelik, "Çünkü çocuklar resim sanatıyla ilgilendiklerinde beyinlerinde daha güzel duygular oluşuyor, zekaları daha iyi gelişiyor, etrafındaki her şeyi daha güzel görmeye çalışıyor. Nasıl bir insan olacaklarının bence o çizdikleri resimlerle de anlayabiliyoruz. Ve tavsiye ediyorum herkes resimle uğraşsın, resim sanatına destek versin" diye konuştu.