Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

‘Kadın Üyelerin Sendikal Hayata Aktif Katılımı’ kapanış töreni

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Bütün bu olup bitenler bizi umutsuzluğa sevk etmemeli, yaşadığımız zorluklar var, karşılaştığımız zorlukların getirdiği maliyetler var ama bu maliyetleri ödeyerek bu ülkeyi içeride ve dışarıda...

Haber Giriş Tarihi: 03.12.2016 17:56
Haber Güncellenme Tarihi: 03.12.2016 17:56
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Bütün bu olup bitenler bizi umutsuzluğa sevk etmemeli, yaşadığımız zorluklar var, karşılaştığımız zorlukların getirdiği maliyetler var ama bu maliyetleri ödeyerek bu ülkeyi içeride ve dışarıda birlik beraberlik içerisinde tutmamız gerekiyor” dedi.
Hak-İş’e bağlı Öz Finans İş Sendikası’nın Çalışma Bakanlığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM) ile ortak yürüttüğü kamu bankalarında çalışan kadınların sendikal bilincinin arttırılarak kadın çalışanlar arasındaki iletişimin arttırılması ve geleceğin kadın sendikacılarının yetiştirilmesi amacıyla Kadın Üyelerin Sendikal Hayata Aktif Katılımı konulu programın kapanış töreni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Öz Finans İş Sendikası Genel Başkanı Ahmet Eroğlu, Öz Finans-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanı Cennet Can, Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Yavuz’un katılımıyla Hilton Garden Inn Hotel’de gerçekleşti.
Törende bir konuşma yapan Arslan, gelinen noktanın iyi tespit edilmesi gerektiğini bildirerek, “Toplu Sözleşme tartışılabilir, sendikamızın faaliyetleri tartışılabilir ama biz bir yol açtık, bu yol geriye dönülmeyecek bir yol. Bu süreç içerisinde ne yapmamız gerekiyor? Sendikal yapımızı güçlendireceğiz, kurumsal kapasitemizi arttıracağız, sendikacılığı her faaliyeti bir eğitim olarak göreceğiz ve bu eğitimleri, formel eğitimlerin ötesinde de günlük iş yeri eğitimlerine dönüştüreceğiz. Herhangi bir iş yerinde belli bir saat izin alıyoruz, temel birkaç konuda hocalarımız eğitim veriyor. Bu günlük kısa süreli eğitimlere bankacıların ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Hızlı bir şekilde sendikamız bütün ülkeyi bir eğitim salonuna dönüştürerek bir çalışma başlatabilir buna engel bir şey yok. Kadın Komitemizin kurumsal yapısını hem merkezde hem de taşrada koruması gerekiyor. Bütün illerde mutlaka Öz Finans’ın Kadın Komitesi şubelerinin de kurulması gerekiyor, buna ihtiyaç var. Hak-İş’in Kadın Strateji Belgesi var. Kadını bütünüyle ekonomik, sosyal, siyasal bütün sorunlarına yönelik çözüm oluşturan bir strateji belgemiz var. Öz Finans’ın Kadın Strateji Belgesi’ni sendikasına uyarlayıp hedefler ve eylem planını koyması gerekiyor” diye konuştu.

“Türkiye’de kadın olmanın ağır bedelleri var, çalışan kadın olmanın biraz daha ağır”
İzin ve katılma imkanları olan, sendikal mücadelede aktif olmak isteyenlere sendikacı, yönetici seminerleri, sertifika programları düzenlediklerini hatırlatan Arslan, “Kadın sendikacıların, bankalardaki kadınların sendikacılığa katılımını sağlamak, sendikal mücadeleye de katılımıyla eş anlamlı olarak görmek gerekiyor. Sadece sendikalara üye olmak değil, üye oldukları sendikalarda kendilerini ifade etmeleri, kendi pozisyonlarına göre kendilerini geliştirip bir adım öne gitme imkanlarını sağlaması gerekiyor. Türkiye’de kadın olmanın ağır bedelleri var, çalışan kadın olmanın biraz daha ağır, eş olmanın, anne olmanın, sendikacı ağır bedellerinin farkındayız ama bu bedeller ödenmeden de buralara gelinmiyor. Bütün sendikalarımızda sendikal yapıyı kuralım, toplu sözleşmelerimizi özellikle kadın çalışanları teşvik edecek, kadınların anne olmalarını da teşvik edecek izinleriyle, sosyal haklarıyla ve sendikalarda kadın-erkek dengesini de kuralım istiyorum. Sendikaların ihtiyaç olan kadrolarını kadın ve erkek eşit şekilde değerlendirilmeli. Kadınların gücüne, mücadelesine, samimiyetine gerçekten inanıyorum. 24 Kasım’da Türkiye’de bir günde yaşananları anlatayım; gece Fırat Kalkanı operasyonundaki karargah vuruldu, 3 askerimiz şehit oldu, yaralılarımız var. Aynı sabah 10 civarında Adana Valiliğimize PKK teröristleri tarafından bombalı saldırı yapıldı 2 şehit, 10 tane yaralımız var. Döviz, 3.45’e çıktı, faiz arttırıldı ateş düşmüyor, PKK ile Güneydoğu’da çatışmada şehidimiz var aynı gün Avrupa Parlamentosu’ndan bir karar çıktı, müzakerelerin dondurulması aynı gün. Bir ülke bir günde kaç yerden saldırıya uğruyor. Bakın bunu dünyanın hiçbir ülkesi kaldıramaz, bu olaylar İskandinav ülkelerinde 50 yılda yaşanır. Yaşadığımız bunca sorunlara karşı bu sorunlarla mücadele edecek yöntemler de geliştirmeliyiz. Ben ülkeme güveniyorum. Bütün bu olup bitenler bizi umutsuzluğa sevk etmemeli, yaşadığımız zorluklar var, karşılaştığımız zorlukların getirdiği maliyetler var ama bu maliyetleri ödeyerek bu ülkeyi içeride ve dışarıda birlik beraberlik içerisinde tutmamız gerekiyor. Onun için Hak-İş bu konuda da hassas davranıyor. Ülkemizin içeride ve dışarıda karşılaştığı problemlerin bir an öncesi çözülmesi temennisinde bulunuyoruz. Farklılıklarımız olabilir, siyasal tercihlerimiz, ideolojilerimiz, önceliklerimiz, yaşam tarzımız, inançlarımız farklı olabilir, siyasi çözümlerimiz de farklı olabilir ama biz hep beraber Türkiye’yiz. Bütün bu farklılıklarımızla birlikte eğer ortak payda vatansa gerisi teferruattır diyebileceğimiz bir noktaya geldiğimiz Yenikapı ruhunun canlı tutulması gerekiyor. Bu ruhu güçlendirebilirsek, canlı tutabilirsek, sorunların çözümü için önemli bir avantajımız var demektir. Bunu başaracak güçte olduğumuzu da görüyorum. Onun için Hak-İş bu konuda da elinden gelen çabayı ve gayreti gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“Sendikanın sorumluluğu sadece masa başında kavga etmekle bitmiyor”
Öz Finans-İş Sendikası Genel Başkanı Eroğlu ise şunları kaydetti:
“Genç bir sendikayız, iki köklü bankada örgütlenmeye çalışan bir sendikayız. Sendika üyesi olan arkadaşlarımız daha önce sendika ile karşılaşmamışlar, kadın olsun erkek olsun. Biz sendikayı kurduğumuz günden itibaren karşılaştığımız arkadaşlarımıza işçi olduğumuzu anlatmaya çalışıyoruz, herkes kendini memur olarak görüyor. Kadın arkadaşlarımız bu eğitimlerde bu eksikliklerini gideriyorlar, çok da güzel oluyor ancak bütün üyelerimizin bu eğitimlere tabi olması gerekiyor. Sendika olarak belli bir noktaya geldik, üye sayımız 39 bini geçti, konfederasyonumuz içerisinde çalışmalarımızı yürütüyoruz, toplu sözleşme görüşmeleriyle, taslağın hazırlanması, yürütülmesi konusunda diğer sendikalarımızla birlikte konfederasyonumuzun da desteğini aldık bir çalışma yapacağız ama üyelerimizin birçoğu bizimle taslağı paylaşın diyor. Madde madde ne istiyorsunuz? Masaya ne zaman oturacaksınız? Tamam oturacağız, taslağımızı hazırlayacağız tabii ki, elimizde bir çalışmamız olması gerekiyor, bununla ilgili olarak daha hiç kimsenin aklında yokken 2. toplu iş sözleşmesi biz Mayıs ayında Türkiye’nin 81 ilinden 81 temsilciyi ve baş temsilciyi, bir de iki bankadan sendika üyesi olmayanlar da dahil olmak üzere toplam 450 kişilik 3 gün süren bir toplantı yaptık. Bu toplantıda 450 arkadaşımız raporlar hazırladı, bu raporlarımızı aldık ve dedik ki, arkadaşlar ne talebiniz ne sorununuz varsa biz bu sorunlarınızı alacağız buna ilave olarak da 1. dönem toplu iş sözleşmesinde aksayan yanlar bunlar da dahil olmak üzere bu 450 arkadaşın bize rapor olarak sunduğu ne varsa. İki bankadaki bazı arkadaşlarımızın şöyle bir talebi var; masaya vuracaksınız, direneceksiniz, alacaksınız. Sendikacılık masaya vurmak, direnerek bu şekilde işler yapmakla olmaz, kırdığınız, döktüğünüz sonuçta alacağınız kırık dökük bir şey olacak. Sendikanın sorumluluğu sadece masa başında kavga etmekle, işçinin maaşı yüzde 3, 5 mi olsunla bitmiyor, bizim sorumluluğumuz ülkemize, milletimize, devletimize karşı devam ediyor. Bu sırada elbette oturulur toplu sözleşme de yapılır, pazarlık da yapılır, talepleriniz dile getirilir, bunlar konusunda hiçbir sıkıntımız olmayacak inşallah.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.