Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

"İyi Kurumsal Yönetimin Olmaması Krize Davetiyedir"

Boğaziçi Üniversitesi Kurumsal Yönetim ve Finansal Düzenleme Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray, iyi bir kurumsal yönetimin olmaması ve arkasında gelen ahlaki boşluk, krizlerin en büyük sebebi olduğunu söyledi.Boğaziçi...

Haber Giriş Tarihi: 07.06.2016 12:23
Haber Güncellenme Tarihi: 07.06.2016 12:23
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Boğaziçi Üniversitesi Kurumsal Yönetim ve Finansal Düzenleme Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray, iyi bir kurumsal yönetimin olmaması ve arkasında gelen ahlaki boşluk, krizlerin en büyük sebebi olduğunu söyledi.
Boğaziçi Üniversitesi Kurumsal Yönetim ve Finansal Düzenleme Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen ’Kurumsal Yönetim ve Emeklilik Fonları Zirvesi’nde konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kurumsal Yönetim ve Finansal Düzenleme Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray, açılış konuşmasında kurumsal yönetim ve emeklilik fonları arasındaki bağlantıya işaret ederek, "İyi bir kurumsal yönetimin olmaması ve arkasında gelen ahlaki boşluk, krizlerin en büyük sebebidir. Emeklilik fonları belli bir düzeye ulaşmış ülkelerde, sistemik şoklar o kadar yıkıcı bir etkiye neden olmuyor" dedi.
"Kurumsal Yönetim İlkeleri ışığında, kısa vadeli yatırım alışkanlığının oluşturduğu kırılgan ekonomik yapıların değişim olanakları ve Türkiye özelinde mevcut emeklilik fon sistemi ve uygun model arayışı’’ gibi başlıkların tartışıldığı zirveye Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı İlhami Koç, Sermaye Piyasası Kurul Başkan Yardımcısı Tevfik Kınık, İngiltere Nest Emeklilik Şirketi Yatırım Direktörü Paul Todd, OECD Kurumsal Yönetim Komitesi Başkanı Marcello Bianchi, OECD Kurumsal İlişkiler Başkanı Mats Isaksson, OECD Emeklilik Fonları Bölümü Kıdemli Ekonomisti Pablo Antolin Nicolas, Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü Özel Emeklilik Dairesi Başkanı Uluç İçöz, OECD Kurumsal İlişkiler Bölümü Kıdemli Ekonomisti Serdar Çelik, Tilburg Üniversitesi Öğretim Üyesi Erik P.M. Vermeulen ve Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Emrah Şener gibi Türkiye ve dünyadan uluslararası fon kuruluşları ile finans kurumlarının üst düzey yetkilileri ve uzmanlar katıldı.
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Başkanı (TSPB) Başkanı İlhami Koç zirvede yaptığı konuşmada, emeklilik fonu şirketleri ve fon yönetim şirketlerinin yatırımcılardan, şahıslardan mevduat, tasarruf toplama ve bunu yönetme hakkına sahip olduklarını, bu nedenle bu şirketlerin halka arz edilsin veya edilmesin kurumsal yönetim prensiplerini kullanmaları gerektiğini vurguladı. Koç, moderatörlüğünü OECD Kurumsal İlişkiler Başkanı Mats Isaksson’ın yaptığı paneldeki konuşmasında, kurumsal yönetim ile emeklilik fonları arasındaki bağlantının öneminden bahsederek, kurumsal yönetimin uygulanması gereken bazı spesifik alanlar olduğunu söyledi. Bu alanlardan birinin emeklilik fonları olduğunu dile getiren Koç, "Genel olarak finansal kurumlar insanlardan mevduat alma ve toplayıp Şunları yönetme hakkına sahipler. Bunların kurumsal yönetime tabi olması gerektiğine inanıyorum. Çünkü böyle bir hakları var, bu türden kurumların şeffaf olması gerekiyor’’ diye konuştu.
Mats Isaksson ise emeklilik fonları ve kurumsal yönetimin bir arada Türkiye’de tartışılıyor ve konuşuluyor olmasının önemine dikkati çekerek, birçok ülkenin bunu başaramadığını belirtti. Isaksson, geçen sene G20 Antalya zirvesinde kabul edilip yayınlanan OECD Kurumsal Yönetim Prensiplerinin hazırlanmasında Türkiye hükümetinin, Sermaye Piyasası Kurulu’nun ve Boğaziçi Üniversitesi’nin büyük katkıları olduğunun altını çizdi ve bu çalışmalarının devamını diledi.
GELİR ARTSA DA MUTLULUK BELLİ BİR SEVİYEDE SABİTLENİYOR
Zirveye katılan konuşmacılardan Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Emrah Şener ise uzun vadeli yatırım olarak değerlendirilen emeklilik fonlarına dair yaptığı sunumda emekliliği mutluluk perspektifinden değerlendirdi. Mutluluk ile gelir seviyesi arasındaki ilişkiye de değinen Şener, yapılan araştırmaların gelir seviyesinin artmasına rağmen mutluluk seviyesinin belli bir seviyede sabitlendiğine dikkat çekti ve gelirdeki artışın mutluluğu beraberinde getirmediğine değindi. Kurgulanacak emeklilik sisteminde finansal parametrelerin yanında toplum içindeki sosyal dokusunu da dikkate alınarak kurgulanması gerektiğini belirtti.
OECD Emeklilik Fonları Bölümü Kıdemli Ekonomisti Pablo Antolin Nicolas panelde yaptığı konuşmada, ‘otomatik katılım’ uygulamasının Avustralya, Yeni Zelanda, İngiltere, Kanada, Şili ve İtalya gibi ülkelerde emeklilik sistemine katılımı büyük bir oranda arttırdığına dikkat çekti. Hedef kitle, çıkış süresi, finansal teşvikler ve standart fon yapısı parametrelerinin ‘otomatik katılım’ sisteminin başarılı olması açısından dikkatli bir şekilde kurgulanması gerektiğini vurgulayan Pablo Antolin, doğru nüfus segmentini kapsayan, kısa vadeli çıkış imkanı tanıyan, devlet teşviğinin olduğu ve ‘yaş tabanlı fonları’ standart fonlar içerisinde sunan sistemlerin başarı oranının çok daha yüksek olduğunu belirtti.
NEST Emeklilik Şirketi Yatırım Direktörü Paul Todd ise, İngiltere’de ‘otomatik katılım’ sistemin doğru kurgulanması için regülatörler ve akademisyenler ile politika yapıcı raporların yayınlandığına dikkat çekti. Aynı zamanda ‘otomatik katılım’ sistemi için tasarlanan düşük maliyetli bir emeklilik planı olan NEST’in fon yapısına değinerek, ‘yaş tabanlı fonların’da bulunduğu, emeklilik katılımcılarının tüm ihtiyaçlarına cevap verecek 6 standart fonun bu plan içerisinde yer aldığını belirtti.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.