İAÜ, Süper Ay’ı görüntüledi

Ay’ın Dünya’ya en yakın konuma geldiği “Süper Ay” olarak da adlandırılan gök olayı, İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Gök Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden de görüntülendi.
14 Kasım’da akşam saat 17.30’dan itibaren bu eşsiz gök olayını gözlemlemek üzere Uygulama Merkezi’nde hazır bulunan öğretim üyeleri ve öğrenciler, İstanbul’a hâkim olan bulutlu havaya rağmen tablo güzelliğinde fotoğraflar çekti.
“Bulutlu hava zorladı ama…”
İstanbul Aydın Üniversitesi Gök Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Orhan Gölbaşı konuyla ilgili şunları söyledi:
“Ayın beş ayrı evresi olduğu, bunlardan birinin de dolunay olduğu zaten bilinen bir olgu. Ay, Dünya çevresindeki yörüngesinin elips olması nedeniyle zaman zaman dünyaya yaklaşıp zaman zaman uzaklaşıyor. Süper Ay dediğimiz olay ise Ay’ın Dünya’ya en yakın konumda olması durumu olarak açıklanabilir. Bu evrede Ay normalde göründüğünden daha büyük görünür ve bu olay, uzun zaman aralıklarıyla gerçekleşen bir gök olayıdır. Bir önceki Süper Ay, 68 yıl önce gözlemlendi. Bir sonraki Süper Ay ise 25 Kasım 2034 tarihinde gözlemlenecek. Bu nedenle Süper Ay gökbilimcilerin çok yakından ilgilendikleri olaydır. Biz de saat 17.30’dan itibaren gözlemevimizde ekipçe yerimizi alarak bu muhteşem gök olayını izledik. Havanın bulutlu olması nedeniyle zaman zaman zor anlar yaşasak da Süper Ay’ı görüntülemeyi başardık.”
"Modern insan, sorumluluğunu astrolojik bir güçle paylaşmak konusunda çok hevesli"
Bütün gök olayları gibi Süper Ay’ın da insan psikolojisine önemli etkilerinin olduğu öne sürülüyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Engin Eker ise konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
“Dolunay ve süper ay zamanlarında insan davranışını etkilediği yönünde gelişmiş bu genel eğilim var. Bunun en önemli sebebi modern insandaki sorumluluk duygusu sorunudur. Modern insan yaptıkları veya yapmadıklarının sorumluluğunu tek başına yüklenmek yerine mistik ya da astrolojik bir güçle bu sorumluluğu paylaşmak konusunda çok hevesli. Bu da seçimde bulunma, karar alma, tercih yapma davranışlarımızı zayıflatıyor. Modern insanın modern zihinselliğinin, karar alanının yükünün en azından bir bölümünden kurtulmayı istemesi çok olağan bir motivasyon biçimidir.”