Hizmet-İş Sendikası Kadın Komitesi taşeron sorununa dikkat çekti

İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanlar Kurulu, ‘taşeron sorunu’ ve ‘esnek çalışma’ya dikkat çekti.
Hizmet-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkanlar Kurulu, Hak-İş Genel Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan başkanlığında Ankara’da toplandı. 81 ilden gelen şube, il ve bölge kadın komitesi başkanlarıyla gerçekleştirilen toplantıda açıklanan sonuç bildirgesiyle ‘taşeron sorunu’ ve ‘esnek çalışma’ya dikkat çekildi. Sonuç bildirisinde kadın iş gücünün çalışma hayatında karşılaştığı engellerin en asgari düzeye indirilmesinin önemli olduğunun altını çizilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Kadın işgücünün iş yerlerinde gerçekleşen toplu iş sözleşmelerinde aktif olarak yer alması ve yaşanan sorunların çözümlerine sözleşme maddelerinde yer verilmesinin önemini vurguluyoruz. Kadınların karar alma mekanizmalarına daha çok katılım sağlaması, Hizmet-İş Sendikasının en önemli gündem maddelerindendir. Hizmet-İş Sendikası olarak kadın işgücü ve sendikalar arasındaki ilişkinin sorunlu bir alan olarak değerlendirilmesini kabul etmiyor; kadın ve sendikanın birbirini tamamlayacağından hareketle yola çıkıyoruz. ’Sendikalı kadın’ anlayışımız, kadınların ve kadın çalışanların sorunlarını genel sendika sorunlarından dışlamak değil aksine bu fasit daire içinden çıkarmaktır. Kadınlar kendilerine uygun olduğunu düşündükleri esnek çalışma koşullarına sahip ve haliyle ev içi sorumlulukları da çalışırken rahatlıkla yürütebilecekleri işlerde çalışmak istemektedirler. Bu doğrultuda yasalaşan kısmi zamanlı çalışma hakkı, iş-aile yaşamı dengesini kurabilmek adına önemlidir. Bu imkân tanınırken işverenlerin de ’güvenceli esneklik’ bağlamında konuya yaklaşımlarının önemli olduğunu belirtiyoruz. Esnekliğin güvenceli ve toplumumuzun aile yapısını bozmayacak bir şeklide hayata geçirilmesinin önemini vurguluyoruz. Taşeronlaşmanın hem çalışma hayatına hem de sendikal örgütlenmeye karşı tehdit olarak kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Bu noktada kamuda çalışan alt işveren/taşeron işçilerin kamu kurumlarının daimi işçi kadrolarına geçirilmesinin hem aile yapısı hem de kadın işgücü açısından önem arz ettiğini belirtiyoruz.”