Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ: “Bizim Dokunulmazlığımız Direnişimizdir”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından Ağrı’da düzenlenen Nevruz etkinliklerine katılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Bizim dokunulmazlığımız, direnişimizdir. Bizim dokunulmazlığımız, bu halkın ruhudur. Bu halkın...

Haber Giriş Tarihi: 21.03.2016 17:27
Haber Güncellenme Tarihi: 21.03.2016 17:27
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından Ağrı’da düzenlenen Nevruz etkinliklerine katılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Bizim dokunulmazlığımız, direnişimizdir. Bizim dokunulmazlığımız, bu halkın ruhudur. Bu halkın direniş ruhuna hiçbir zalim dokunamadı bize de dokunamayacaklar buna emin olun” dedi.
HDP tarafından Ağrı Belediyesi açık otoparkında Nevruz kutlaması düzenlendi. Kutlamalara HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, Ağrı Belediye Eş başkanı Sırrı Sakık, Mukaddes Kubilay, parti yöneticileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kutlamalarda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Bugün dört bir yanda nevruz kutlamalarımız yasaklanmış ve abluka altına alınmış durumda. Cizre’yi, Sur’u, Silopi’yi, Nusaybin’i ve Şırnak’ı abluka altına alanlar, o ablukalarda canımızdan can alanlar, ablukaları sadece o kentlerin etrafında kurmadılar. Aslında o kentlerde ablukalara karşı direnenlerin tek bir amacı vardı. Her yerde Türkiye’nin dört bir yanında abluka kurulmasın, halkımızın sokağa çıkması, halkımızın özgürce yaşaması engellenmesin diye direndi. Cizre’de, Sur’da, Nusaybin ve Silvan’da direnenler, bugün her yerin etrafında abluka kuruyorlar. Bugün kentleri sokağa çıkılamaz hale getiriyorlar. Dün İstanbul’daydım. İstanbul’u adeta bir ölü kente dönüştürmeye çalışıyorlardı. Bir gün önce yaşanan patlamanın korkusunu halkın üzerine yayarak sokağa çıkmayın ve evinizin camından dışarıya bakmayın diyen bir iktidar vardı. İstanbul sokaklarında, Türkiye’nin bütün kentlerine ölüm sessizliği salmak istiyorlar. Türkiye’nin bütün kentlerinde yaşayan halkımızı ve halklarımızı yaşayan ölülere dönüştürmek istiyorlar. Soru sormayan, itiraz etmeyen, sokağa çıkmaktan korkan yaşayan ölülere dönüştürmek istiyorlar. Ama bizler ve bu halk daha ölmedik. Bütün saldırılarınızda, yürüttüğünüz savaşa rağmen karşınızdayız ve dimdik ayaktayız. Bu memleketin halklarını, insanlarımızı bu toprakları yaşayan ölüler coğrafyasına dönüştürmenize asla ve asla izin vermeyeceğiz. Bizler bu korkuya karşı nevruz ateşlerimizi yakmaya devam edeceğiz. 7 Haziran’dan bu yana halkımızın siyasi iradenizin ortaya çıkardığı barış, çözüm demokrasi umudunu kırıp, dökmek, yakmak için ellerinden geleni yaptılar ve savaş ilan ettiler. Ya biz ya da savaş dediler. Ya saraydakini başkan yapar, bizi tek başına iktidar yaparsınız ya da kaos yaşarsınız dediler. 1 Kasım’da halkın demokratik iradesine karşı girişilmiş bir darbe yoluyla kazanılmış mevzilerimizi gasp ettiler. Bu topraklarda halkın oylarını bazen parayla ve rüşvetle bazen korkuyla ve tehditle gasp ettiler” dedi.
"Ne kazanırsak direne direne kazanacağız" diyen Yüksekdağ, “Bu savaş, zulüm ve ahlaksızlık karşısında endişeye ve kaygıya kapılan halkımızda bizlere güvensin. Bu haklı davanın değerlerine güvensin. Bizim alnımız açık, başımız dik ve ne kazandıysak kendi yüreğimizin ve kendi bileğimizin, birliğimizin gücüyle kazandık. Bu zalimlere, ahlaksızlara asla minnet etmedik ve asla lütfetmediler bize. Bundan sonrada ne kazanırsak direne direne kazanacağız. Kazandığımız mevzileri direne direne koruyacağız. Bugün dertleri ve davaları bu halk olmuş. Halkın demokratik mücadelesi ve demokratik kazanımları olmuş. Dertleri ve davaları HDP, sizlerin oyu ve iradesi olmuş. Tanklarıyla, toplarıyla, tüfekleriyle bir halkın oyu ve iradesine karşı savaş açmış durumdalar. Cizre’de, Sur’da ve Silopi’de öz yönetim alanlarında canlarımızı katlettikleri yetmedi, cenazelerine işkence ettiler. Kadınlarımızın cenazelerini sokaklarda beklettiler. Kadın kardeşlerimizin ve yoldaşlarımızın ölü bedenlerine ahlaksızlık ve hakaret ettiler. Ama bu halk onların her hakaretini onlara iade edecek kadar güçlüdür. Bugün Cizre’ye diz çöktürmeyi başarabildiler mi? Hayır. Sur’a diz çöktürdüler mi? Hayır. Silopi’ye, Silvan’a, Şırnak’a ve Nusaybin’e diz çöktüremediler ve çöktüremeyecekler. Çünkü zulümle abad olamazlar. Çünkü zulümle abad olmaya çalışanın sonu berbat ve felaket olur. Bunlarda AKP saray iktidarı da kendi sonlarına ve felaketine doğru gidiyor. 2016 Nevruzun da bir kez daha söz veriyoruz. Tarihin bu sayfasına yazıyoruz, kimse unutmasın. Sonları berbat olacak. Onlar, zalimler kaybedecek ve gidecek bizler kazanacağız bunu çok iyi bilsinler” şeklinde konuştu.
Dokunulmazlıklarını halkın gücünden aldıklarını belirten Yüksekdağ, şunları söyledi: “Dokunulmazlıklarımızı kaldıracaklarmış. Sanki bu halkın siyasetçileri onların lütuflarıyla, dokunulmazlık zırhıyla ve korumasıyla siyaset yapmış. Biz Halkların Demokratik Partisi o partinin ve sizlerin seçilmişleri temsilcileri olarak gücümüzü sizden alıyoruz. Bu halkın gücünden alıyoruz. Onun için bizi yenemezler. Onun için bizi tasfiye etmeyi başaramazlar. Onun için bize dokunamazlar. Bizim dokunulmazlığımız, direnişimizdir. Bizim dokunulmazlığımız, bu halkın ruhudur. Bu halkın direniş ruhuna hiçbir zalim dokunamadı ve ele geçiremedi. Bize de dokunamayacaklar buna emin olun. Bu ruhu ele geçiremeyecekler. Bizim canımız ve varlığımız zaten halkımızın canına ve varlığına armağandır”
Yapılan konuşmaların ardından kutlamalara katılan vatandaşların halay çekmesiyle etkinlik sona erdi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.