Eşit Yaşam Derneği’nden, “Boşanmalar Raporu”

Eşit Yaşam Derneği Başkanı Saniye Nazik Işık, Türkiye’deki evlenme hızı yüzde 7.7 iken, boşanma hızının yüzde 1.7 olduğunu söyledi.
Eşit Yaşam Derneği ile ilçe belediye meclislerinin kadın erkek komisyonu üyeleri tarafından hazırlanan Boşanmalar Raporu’nu Buca Belediyesi’nde anlatan Eşit Yaşam Derneği Başkanı Saniye Nazik Işık, “Eşitlik yoksa adalet yok, özgürlük yoksa gelişme yok. Biz hem eşitliği hem de özgürlüğü istiyoruz” dedi.
TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesinde kurulan “Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi İçin Meclis Araştırması Komisyonu” üzerine, Eşit Yaşam Derneği ile ilçe belediye meclislerinin kadın erkek komisyonu üyeleri tarafından hazırlanan Boşanmalar Raporu, bu ay Buca Belediye Meclisi’nde düzenlenen ortak toplantıyla kamuoyuna duyuruldu. Eşit Yaşam Derneği Başkanı Saniye Nazik Işık, “Boşanma Raporunda inkar edilemeyecek gerçekle karşı karşıyayız. Kadınlar eşit ve özgür insan değilse, eşit ve özgür olmasına inanıyorsak dayanışmaya ihtiyaç var. Eşitlik yoksa adalet yok, özgürlük yoksa gelişme yok. Biz hem eşitliği hem de özgürlüğü istiyoruz” diye konuştu.
“EVLENME HIZI YÜZDE 7.7., BOŞANMA HIZI YÜZDE 1.7”
Rapora göre, Türkiye’nin evlenme oranı sıralamasında AB ve çevre ülkeler olan 45 ülke arasında 6. sırada, boşanma oranında ise 43 ülke arasında 26. sırada olduğunu kaydeden Işık, “Türkiye’deki evlenme hızı yüzde 7.7 iken boşanma hızı yüzde 1.7. Kolay evlenen, az boşanan bir ülkeyiz. Her boşanan insanın yaşadığı süreci biliyoruz ama en büyük sosyal problem olarak tarif edilecek bir alan olmadığını da biliyoruz. Komisyon, 20 toplantı yaptı, 70 kişiyi dinledi. Komisyon kadın ve çocuk hakları savunucularını dinlemedi. Kadına karşı şiddet, cinsiyete dayalı ayrımcılık, kadın ve çocuk hakları alanında çalışanların sayısı çok az oldu. Belediyelerimizin deneyime dayalı bilgileri hiç ele alınmadı. Çağırılan bir kaç kadın hakları savunucusuna da kötü davranıldı. Türkiye Boşanma Nedenleri Araştırması’nda, ’’şiddet kadınların başlıca boşanma sebeplerinden biridir” tespiti yapılmasına rağmen, komisyon ev içi şiddeti ele almadı. Aile içi şiddet, komisyon raporunda, aile bütünlüğünü etkileyen unsurlar arasında bir alt başlık olarak yer aldı. 479 sayfalık ana rapor taslağında, sadece bir sayfa yer verildi” ifadelerini kullandı.
“ŞİDDET ORTAMI İSTEMİYORUZ”
Raporun, bireysel ve toplumsal öç alma mekanizmalarını meşrulaştıracak, hadım gibi önerilerle dolu olduğunu savunan Işık, şunları söyledi: “Bizim ihtiyacımız olan toplumsal barış, kurallı, hizmet kurumlarına ve adalete güvenen bir toplum. Biz şiddet ortamının değil barış ve huzurun güçlenmesini, bireysel veya kurumsal şiddetin, ailedeki ve ev içindeki şiddetin artmasını değil ortadan kaldırılmasını istiyoruz. İzmir’deki hemen hemen bütün Belediyelerimizin kadın, aile, gençlik ve çocuk danışma merkezleri var. Birçoğunun sığınma evi hizmeti var. Belediyelerimiz bu hizmetler aracılığıyla on binlerce ailedeki şiddetin, şiddete uğramış kadın ve çocukların yakın tanıklarıyız. Bu nedenle de biliyoruz ki, yaşanan birçok sorunun çözümü bu Boşanma raporunda yer alan önerilerle gerçekleşemez.”
“ÇOCUKLARIN TECAVÜZCSÜYLE EVLENMESİNİN YOLU AÇILIYOR”
15 yaşın altındaki çocuklara cinsel istismarın, çocuğun rıza ehliyeti olmadığından her durumda suç olduğunu ifade eden Işık, şöyle devam etti: “Raporda, suçu yine suç olarak tanımlayalım ama çocuğun rızasının olabileceğini de dikkate alalım yaklaşımı benimsenmiştir. Örneğin 5 yıl başarılı veya sorunsuz devam etmiş gayrı resmi evliliklerde cezanın sadece denetimli serbestlik gerektiren cezalarla cezalandırılması önerilmektedir. Böylece bir yandan şahsi cezasızlık arka kapıdan içeri alınmakta, diğer yandan resmi nikahla olmasa bile fiilen 15 yaşından küçük çocukların evlendirilmesinin ve çocuklar için tecavüzcüsüyle evlenmenin yolu açılmaktadır. Belediyelerimizin sığınma evlerinde 15 yaşından küçükleri barındırma imkanı yoktur. Ama ailelerin koruyamadıkları çocuklarını tecavüzcülerine vermesi serbest olsun istenmektedir.”
“KADINLARIN İŞİ GÜÇLEŞTİRİLİYOR”
Raporun “kadınların nafaka hakkı evlilik süresiyle orantılı olsun, bu sürenin bitiminde kadın sosyal yardım, meslek edindirme, istihdam imkanlarından faydalansın” dediğini, bunun da kadınların boşanmasını güçleştiren, kadınları sosyal yardıma mahküm eden bir öneri olduğunu dile getiren Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bununla da yetinilmemiş, kadınların yasal mal rejiminden yararlanmak için dava açma süreleri de 10 yıldan 1-2 yıla indirilsin önerisine de raporda yer verilmiştir. Rapor’da 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a dayanan başvurularda polisin kısa süreli tedbir kararı alma yetkisi mesai saatleri dışında ve resmi tatil günleri ile sınırlandırılması önerilmiştir. Bütün kadın danışma merkezlerimiz bilir ki, polis mahallemizde, hakim ve mülki amir şehrin kim bilir neresindedir. Kadınların işini güçleştirmek ancak kadına yönelik şiddete devletin acil müdahale etmesini istemeyen bir anlayışın eseri olabilir.”
“KADINLARI ŞIMARTMA OPERASYONU”
Toplantıda konuşan Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina da, belediye olarak sadece insanlar için değil, ilçedeki tüm canlıların eşitliği için çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Semt evleri ve pırlanta merkezlerinde yaptıkları faaliyetleri anlatan Piriştina, Anneler Kulübü ile de kadınları şımartma operasyonu yaptıklarını söyledi.