Eshab-ı Kehf Gençlik Akademisi Projesi Küçükçekmece’de Start Aldı

Afşin Eshab-ı Kehf Dostluk Kültür ve Çevre Derneği (AFŞİNDER) tarafından, Eshab-ı Kehf-i 7 bölgede anlatmak amacıyla başlatılan Eshab-ı Kehf Gençlik Akademi’si Projesi, Küçükçekmece’de start aldı. İstanbul İl Müftüsü Prof.Dr. Rahmi Yaran ve Tarihçi Talha Uğurluel’in konuşmacı olarak katıldığı programda, Eshab-ı Kehf’in yaşadıkları ele alındı.
Afşin Eshab-ı Kehf Dostluk Kültür ve Çevre Derneği (AFŞİNDER) tarafından, Eshab-ı Kehf-i 7 bölgede anlatmak amacıyla başlatılan Eshab-ı Kehf Gençlik Akademi’si Projesi, Küçükçekmece Belediyesi ev sahipliğinde, Küçükçekmece’de start aldı. İstanbul İl Müftüsü Prof.Dr. Rahmi Yaran ve Tarihçi Talha Uğurluel’in konuşmacı olarak katıldığı programda, dönemin din anlayışına itiraz eden Eshab-ı Kehf’in mağarada yaşadıkları ele alındı. Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen programa; İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran, Araştırmacı-Yazar Talha Uğurluel, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili İmran Kılıç, Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya, Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Recep Şencan, Kahramanmaraş Afşin Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güven, Afşin Eshab-ı Kehf Dostluk Kültür ve Çevre Derneği (AFŞİNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ardıç, ve çok sayıda davetli katıldı.
"BİR GRUP GENÇ ZAMANIN DİN ANLAYIŞINA İTİRAZ ETTİ"
Programda konuşan İstanbul İl Müftüsü Rahmi Yaran, “Kehf, bir mağara demek. Bir grup genç, zamanın din anlayışına, hakim anlayışa itiraz ediyorlar. Çünkü baştakiler, kendilerine göre ben Rabbım diyor. Bizde bir taraf Rab bir taraf abid, biz kuluz, cenabı hak da Rabbimiz. Ondan başka da Rab tanımıyoruz. O bizim de Rabbimiz, bütün kainatın da, her şeyin sahibi, maliki, hakimi. Bu Eshab-ı Kehf dediğimiz gençler de , bakıyorlar ki başka çareleri yok, bir mağaraya çekiliyorlar. Ama Cenab-ı Hakkın da çok yakın desteğindeler. Hatta, Cenab-ı Hakkın kontrolündeler. Çekiliyorlar toplumdan, mağaraya çekiliyorlar ve oraya gittikleri zaman Cenab-ı Hakka, ey rabbimiz, bize kendi katından rahmet ver. Merhametinle muamele et ve bizim için şu durumdan bir çıkış hazırla diye dua ediyorlar” diye konuştu.
"ALLAH’Ü TEALA ONLARI 3 ASIR MAĞARADA MUHAFAZA ETTİ "
Dönemin din anlayışına itiraz eden gençlerin bir mağarada geçirdiği zamana ilişkin bilgiler aktaran Araştırmacı Tarihçi Talha Uğurluel ise, Mağarada uyuyan bu gençler, biliyorsunuz 6 tane genç deniliyor, Allah’ü Teala daha iyi bilir. Yolda bir çobana rastlıyorlar o da onlara katılıyor. Bir de Kıtmir geliyor arkalarından. Mağaraya giriyorlar, tabi arkadan takip ediliyorlar ve o günün iktidarı tarafından mağaranın ağzı örülüyor. Mağara da açlık içinde ölsünler diye. Buna rağmen 3 asır boyunca Allah’ü Teala onları muhafaza ediyor” diye konuştu.
“ESHAB-I KEHF’İN YAŞADIĞININ BENZERİNİ, HZ. ÜZEYİR PEYGAMBER’DE YAŞAMIŞTIR”
Aynı durumun bir benzerini Hz. Üzeyir Peygamber’in de yaşadığını belirterek konuşmasına devam eden Uğurluel, “ Hz. Üzeyir Aleyhisselam, Kudüs halkının Babil sürgününden dönüşte, Kudüs şehrini uzaktan gören bir tepe de, mağara ağzında durur. Bir bakar, eyvah. Güzelim Süleyman Mabedini yok etmiş, Babilliler. Orada ağlamaya başlar. Bir daha bu şehir nasıl ayağa kalkar ? Bu mescit bir daha nasıl yapılır diye üzülür. O sırada Allah’ü Teala, onun ve merkebinin canını alır. Yani bir Eshab-ı Kehf gibi uyutulurlar. Tam yüz sene. Yüz sene sonra uyanır. Başını kaldırır şehre bir bakar şehir yeniden ayağa kalkmış. İkinci mabet yapılmış. Orijinal Tevrat yok edildiği için kimse bilmiyor. Orijinal Tevratı ezbere bilen bir kişi var, Hz. Üzeyir Peygamber. Aslında bu anlamda Allah’ü Teala’nın büyüklüğünü gösterdiği hadiseler mevcut” şeklinde konuştu.
Küçükçekmece Belediye Balkanı Recep Şencan ise, "Gerçekten Eshab-ı Kehf, toplumumuzda maalesef pek kavranmamış, idrak edilmemiş bir konu. Bu vesile ile gündeme taşınması çok büyük ehemmiyet arz ediyor. İnşallah bizde Eshab-ı Kehf’’deki o gençlerin maneviyatını kavrama noktasında, bu geceyle birlikte bir adım atmış oluruz" dedi.