Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ermeni asıllı kuyum ustasından Çamlıca Camii’ne dev eser

Antalya’da yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşı kuyumcu ustası Şenol Vayvalako, Çamlıca Camii için 2,5 metre uzunluğunda ve 1 metre yüksekliğinde besmelenin yazılı olduğu bir tablo hazırladı. Tabloda 14 bin çivi, 16 bin değerli taş ve 8 kilogram ağırlığında altın suyuna batırılmış tel kullanan Vayvalako, eseri referandumun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’na takdim edecek.

Haber Giriş Tarihi: 26.02.2017 10:21
Haber Güncellenme Tarihi: 26.02.2017 10:21
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/

Antalya’da yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşı kuyumcu ustası Şenol Vayvalako, Çamlıca Camii için 2,5 metre uzunluğunda ve 1 metre yüksekliğinde besmelenin yazılı olduğu bir tablo hazırladı. Tabloda 14 bin çivi, 16 bin değerli taş ve 8 kilogram ağırlığında altın suyuna batırılmış tel kullanan Vayvalako, eseri referandumun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’na takdim edecek.

Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde yaşayan evli ve bir çocuk babası 43 yaşındaki Ermeni asıllı Şenol Vayvalako, 10 yıl önce gördüğü bir rüyadan etkilenerek Müslüman oldu. Rüyasında Peygamber Efendimizi gören ve İslamiyet için kalıcı bir eser bırakmayı hayal eden Vayvalako, 5 yıllık çalışma sonucu mücevherlerle işlediği Allah-ü Teala’nın 99 isminin bulunduğu en büyük Esma-ül Hüsna tablosunu filografi yöntemiyle oluşturup, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmişti. O görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a İslamiyet adına ölümsüz eserler bırakmak için çalıştığını aktaran Vayvalako, Çamlıca Camii’ne dev bir eser yapması için de talimat almıştı. Vayvalako, 8 aylık sürede 2.5 metre uzunluğunda, 1 metre yüksekliğindeki ‘besmele’ tablosunu 14 bin çivi, 16 bin değerli taş ve 8 kilogram ağırlığında altın suyuna batırılmış tel kullanarak tamamladı. Eserine maddi değer biçmeyen Vayvalako, el emeği göz nuru eserini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a referandumdan sonra hediye etmeyi planlıyor.

Sanatını çiviyle telin aşkı olarak tanımlayan Vayvalako, yaklaşık 700 yıldır yapılan sanattan günümüze kadar hiçbir eserin gelemediğini aktardı. Kuyumculuk becerisini de sanatına kattığını dile getiren Vayvalako, “Çivilerin üzerine taş koydum. Daha hoş, daha uzun dayanıklı olsun diye bütün bilgi birikimimi aktardım. Bir eserimizi hazırlamak yaklaşık olarak en küçük eserde bile 3-4 ay sürüyor. Eserlerin üstünde ortalama 2 bin 500- 3 bin taş oluyor. Yani sıradan bir iş yapmıyoruz. Mıhlamayı, kuyumculuğun hassasiyetini sanatımıza taşıdık” dedi.

"Bismillahirrahmanirrahim dedik adına”

Daha önce mücevherden Allah-ü Teala’nın 99 isminin bulunduğu en büyük Esma-ül Hüsna eserini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye ettiğini hatırlatan Şenol Vayvalako, “Şimdi Cumhurbaşkanımız için yeni eserimizi yaptık. ’Bismillahirrahmanirrahim’ dedik adına. Yeni bir anayasa ve oluşum için evet dedik, bizde yola çıktık. Bundan sonra ne olacaksa biz bu işin içinde varız diyerek eserlerimizle katkı vermeye çalıştık. Eğer katkı da verebilirsek ne mutlu bize” diye konuştu.

"16 bin taş, 14 bin çivi var"

Eseri hakkında bilgiler veren Vayvalako, “2,5 metre uzunluğunda, 1 metre yüksekliğinde, 16 bin civarında taşı var. Mavi, beyaz, sarı renkte değerli taşlar kullandık. 13-14 bin çivi, 7-8 kilogram kadar da tel var üstünde. Cami figürünü de anımsatsın diye üstlerine işleme olarak kubbeler yaptık. Yani türünün tek örneği olarak yapıyoruz. İkinci bir örnek yok bizde. Sadece eserlerimiz tek olsun istiyoruz. Eser yaparken çok saymıyoruz. İnsanlık adına, İslamiyet adına ne bırakabiliriz diye yapıyoruz. Sadece hesabımız ne kadar büyük, ne kadar kalıcı bir eser yaparız diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

"Referandumdan sonra teslim"

Bir önceki eserinin tesliminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Çamlıca Camii’ne dev bir eser yapma izni aldığını hatırlatan Vayvalako,“Besmele eserimizi de 8 ayda tamamladık. Biz varız, ‘evet’ yaptık, ‘Bismillahirrahmanirrahim’ ile yola çıkacağız. Referandumdan sonra gidip teslim edeceğiz. Eser tamamlandı ve sahibini bekliyor” dedi.

Filografi, Orta Doğu’da doğmuş ve Avrupa’dan Uzak Doğu’ya kadar yayılmış ancak yapımının zor olduğu düşüncesiyle yok olmaya yüz tutmuş bir el sanatı olarak biliniyor. Çivi ve telin maharetli ellerde şekillendiği bir el sanatı olan filografi, çivilerin arasından tellerin geçirilmesi ile objelere estetik görünüm kazandırılması işlemi olarak tanımlanıyor. Filografide belli örgü teknikleri kullanılarak hat yazıları, simetrik desen, amblem, çiçekler ve çizgi film karakterleri pano haline getirilebiliyor.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.