Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dünya İnsani Zirvesi’nde Geri Sayım Başladı

İSTANBUL (İHA) – İstanbul’da düzenlenecek BM Dünya İnsani Zirvesi öncesi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dünya İnsani Zirvesi (DİZ) Sözcüsü Verhoosel ile ortak basın toplantısı yaptı. Kalın, “Bu zirve yeni bir başlangıcı...

Haber Giriş Tarihi: 20.05.2016 19:21
Haber Güncellenme Tarihi: 20.05.2016 19:21
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
İSTANBUL (İHA) – İstanbul’da düzenlenecek BM Dünya İnsani Zirvesi öncesi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dünya İnsani Zirvesi (DİZ) Sözcüsü Verhoosel ile ortak basın toplantısı yaptı. Kalın, “Bu zirve yeni bir başlangıcı ifade ediyor. Bu zirve, insani yardım rejiminin ele alınması konusunda yeni bir sayfa açacak” dedi.
Tarihte ilk kez Türkiye’de düzenlenecek olan ve küresel insani yardım politikalarının belirleneceği BM Dünya İnsani Zirvesi için geri sayım başladı. Açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yapacağı zirve öncesi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dünya İnsani Zirvesi (Diz) Sözcüsü Verhoosel ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Hilton Otel’de düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Kalın, “Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un girişimiyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da ülkemizin ev sahipliği yapacağı bu insani zirve yarın başlıyor. Önümüzdeki 4 gün boyunca da dünyadaki insani yardımlar rejiminin bütün boyutlarını ele almayı amaçlıyor. Bu fikrin ortaya çıkışı bilindiği üzere günümüzde insanlığın bir bütünü olarak karşı karşıya bulunduğu insani krizlerin çözümü, insani yardım rejiminin elden geçirilmesini amaçlamaktadır” dedi.
Her yıl çeşitli gerekçelerle, çatışmalar, doğal afetler ve insan kaynaklı krizler nedeniyle yaklaşık 350 milyon insanın insani kriz durumuyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Kalın, “Bunun küresel bir sorun olduğu ortadadır. Bunun en üst düzeyde birleşmiş milletler çatısı altında devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla ele alınacak olması elbette büyük bir önem arz ediyor. Buradaki temel vurgu; hem Birleşmiş Milletler’in, hem bizim yaklaşımımızın temel odak noktasını, insan onurunun konulmasını oluşturmaktadır. Zira insanı korumayan bir sistemin ne insani ne ahlaki bir meşruiyetin olmayacağı ortadadır. Burada çağımızın büyük paradokslarından bir tanesi de aynı zamanda tecrübe ediyoruz. Bir tarafta büyük zenginliklerin, maddi imkanların olduğu bir dünyada, aynı zamanda milyonlarca insanın açlık, salgın hastalıklar, savaşlar, göç vs. insani felaketlerle karşı karşıya kalması, bunun bir neticesi olarak da en temel insani ihtiyaçlardan mahrum kalması, elbette izahı zor bir çelişkidir. Burada meselenin iki boyutu üzerinde durmakta fayda var diye düşünüyorum. Birincisi, bu sorunu ortadan kaldıracak ahlaki sorumluluk duygusunun geliştirilmesidir. Çünkü bu işin temelinde hakikaten insan onurunu koruyacak bir ahlaki sorumluluk hissinin bir politikaya dönüşmesi yatmaktadır. Bunu tamamlayacak ikinci önemli boyut da; şüphesiz bu vizyonu hayata geçirecek etkin mekanizmaların kurulması ve uluslararası düzeyde işletilir hale getirilmesidir.Bu noktada mevcut insani yardım sisteminin bir takım zorluklarla karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Bugün Suriye’den Somali’ye, Filistin’den, Afrika’nın birçok ülkesinden, Afganistan’a kadar bu tür insani krizlerle karşı karşıya olduğumuz ortadadır. Bu krizlerin yaklaşık yüzde 80’i de silahlı çatışmalardan, iç savaşlardan kaynaklanmaktadır” şeklinde konuştu.
“BU ZİRVE YENİ BİR BAŞLANGICI İFADE EDİYOR”
Bu zirvede devlet ve hükümet başkanlarının yanı sıra bir ilke tanıklık edileceğini kaydeden Kalın, “Uluslararası kurum ve kuruluşlar, özel sektör, yardım kuruluşları, STK’lar, ama aynı zamanda bu insani krizlerden etkilenen toplulukların temsilcileri de burada olacaklar. Kenya’dan Somali’ye, Suriye’ye kadar bizzati bu krizi yaşayan toplulukların temsilcileri burada, kendi sorunlarını bire bir ilgili yetkililere, devlet hükümet başkanlarına, Birleşmiş Milletler kurumlarına aktarma imkanlarına sahip olacaklar. Bir noktanın da altını çizmekte fayda var. Zirvenin hazırlık sürecinde gerek Birleşmiş Milletler, gerekse de diğer paydaşlar, Türkiye’de dahil olmak üzere yoğun bir çalışma yaptılar. Bu anlamda bu zirve bütün bunların bir hülasası, ya da bir doruk noktası. Bir yönüyle de aslında bu zirve yeni bir başlangıcı ifade ediyor. Bu zirve, insani yardım rejiminin ele alınması konusunda yeni bir sayfa açacak. Dolayısıyla sadece burada zirve ile sınırlı kalmayacak burada ele alınan konular. Daha sonra devletler kendi uluslararası politikalar çerçevesinde bir takım taahhütler de bulunup bunları hayata geçirmeye çalışacaklar. Bu konu BM genel sekreteri tarafından Birleşmiş Milletlere taşınacak” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, zirvenin İstanbul’da yapılacak olmasının ayrı bir önemi olduğunu vurgulayarak, “Öncelikle BM Genel sekreteri Ban Ki- Moon’a, sayın sözcünün şahsına ben teşekkür etmek istiyorum. Zira diğer aday ülkeler arasında İstanbul’un bu zirveye ev sahipliği yapmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Tabi bu aynı zamanda Hakkın teslimidir. Son derecede uygun bir durumu ifade etmektedir. Çünkü son yıllarda Türkiye insani yardımlar konusunda hem donür ülke olarak dünyanın en önde gelen başlıca donür ülkelerinden birisi haline gelmiştir. Çeşitli sıralamalara göre 3, ya da 4’üncü sıralarda olduğu söylenebilir, ama kişi başına düşen milli gelirlere hesabı ile baktığınızda, dünyada en fazla insani yardım yapan ülke Türkiye’dir. Her yıl bu rakam son olarak 4 buçuk, 5 milyar dolar bandına yaslanmıştır. Her yıl artmaktadır. Türkiye şu anda dünyada BM verilerine göre en fazla mültecilere ev sahipliği yapan ülke Türkiye’dir. Özellikle Suriye krizinin başlangıcından bu yana bu yükün çok büyük bir kısmını Türkiye tek başına üstlenmiş durumda. Zirve vesilesi ile birçok hükümet ve devlet başkanı ülkemize gelecek. Şu ana kadar 180’in üzerinde ülke ve uluslararası kurum ve kuruluş bu zirveye katılım sağlayacak. Katılım noktasında üst düzey katılım olduğunu görmekten memnunuz” dedi.
Kalın, toplantının soru cevap bölümünde, İHA muhabirinin “Zirvede krizlerden etkilenen toplumların temsilcilerinin de katılım sağlayacağını söylediniz. Bu çerçevede Irak ve Türkiye’den katılım olacak mı? Şeklindeki soruya, “Evet. Mülteci konumda olan Iraklı, Suriyeli ve diğer gruplardan da bu zirvede temsilciler olacak. Sorunlarını bizatihi kendileri aktarma imkanları olacak” cevabını verdi.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.