Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

DÜ’deki FETÖ yapılanmasının mağdurları ortaya çıkmaya devam ediyor

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ekonomi Maliye Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Ümit Serkan Ekmekçiler’in sözleşmesi, 2010 yılında üniversitedeki FETÖ’cüler tarafından sudan sebeplerle sona erdirildi. Haksızlığın...

Haber Giriş Tarihi: 09.08.2016 14:50
Haber Güncellenme Tarihi: 09.08.2016 14:50
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ekonomi Maliye Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Ümit Serkan Ekmekçiler’in sözleşmesi, 2010 yılında üniversitedeki FETÖ’cüler tarafından sudan sebeplerle sona erdirildi. Haksızlığın ardından hukuk yollarına başvuran Ekmekçiler, ikinci şoku hukuk kanallarında yaşadı. Davası İkinci İdare Mahkemesi, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’nden reddedilen Ekmekçiler’in davalarına bakan İkinci İdare Mahkemesi hakimi, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi üyeleri, FETÖ operasyonları kapsamında ihraç edildi.
Ümit Serkan Ekmekçiler, 1995 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ekonomi Maliye Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak işe başladı. 2010 yılına kadar üniversitede öğretim elemanı olarak görev yapan Ekmekçiler, bu sürede önce yüksek lisansını tamamladı, ardından 2006 yılında ise İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde iktisat alanında doktora programına başladı. Ekmekçiler’in İstanbul Üniversitesi’ndeki doktora programı devam ederken, Dicle Üniversitesi’nden gelen bir evrakla hayatı karardı. Kendisine gelen evrakta sözleşmesinin uzatılmadığını öğrenen Ekmekçiler, ikinci şoku sözleşmenin uzatılmamasının nedenlerini okurken yaşadı. 2010 yılına kadar önce yüksek lisansını tamamlayan ardından doktora programına başlayan Ekmekçiler’le sözleşmenin uzatılmamasının gerekçesi, hiçbir bilimsel yayınının olmaması ve doktoraya, hatta bırakın doktorayı yüksek lisansa başvuracak yeterli puanları alamamış olması gösterildi. Bunun ardından hakkını hukuk yollarında arayan Ekmekçiler, ilk olarak ikinci idare mahkemesine başvurdu. Mahkeme süresince doktorasını tamamlayan Ekmekçiler, geçici belgeyi mahkemeye sunmasına rağmen göreve iade edilmedi. Bunun ardından Danıştay’a başvuran Ekmekçiler, buradan da ret cevabı almasının üzerine iç hukuk yollarındaki son çare olan Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi’nden de ret cevabı alan Ekmekçiler’in tüm hayali sona erdi.
FETÖ’cüler devletin en kılcal damarlarına girmiş
Davasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımaya hazırlanan Ekmekçiler, son dönemde düzenlenen FETÖ operasyonlarında kendine kumpas kurulduğunu anladı. Üniversitedeki FETÖ’cüler tarafından görevine son verildiğini bilmesine rağmen hukuk kendisine kapanmasına bir anlam veremeyen Ekmekçiler, yaptığı araştırmada, ikinci idare mahkemesi de aleyhine kara veren hakim ile Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’nde aleyhine karar veren üyelerin FETÖ operasyonları kapsamında ihraç edildiğini öğrendi. Ekmekçiler, iç hukuk yollarını tükettiği için son çare olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmaya karar verdi.
Başından geçenlerle ilgili İHA muhabirine konuşan Ekmekçiler, 1995 yılında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ekonomi-Maliye Bölümü’nde araştırma görevlisi olarak göreve başladığını söyledi. İlerleyen süreçte yüksek lisansını tamamladığını aktaran Ekmekçiler, 2010 yılına kadar Dicle Hukuk Fakültesi Bölümü’nde öğretim elemanı olarak görev yaptığını söyledi. Ekmekçiler, “2010 tarihinde bölüm başkanının talebi üzerine yazılan rapor doğrultusunda geçekleri çok yansıtmayan bir rapor olmakla beraber, sözleşmem uzatılmadı üniversite yönetimi tarafından. Sözleşmemin uzatılmama gerekçesi hiçbir bilimsel yayınımın olmaması ve doktoraya, hatta bırakın doktorayı yüksek lisansa başvuracak yeterli puanları alamamış olmamdı. Bununla beraber ben 2006 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde iktisat doktora programına başlamıştım. Tabi burada dikkat çeken husus şu 2010 yılında doktorayı bırakın yüksek lisansa başvuracak puanları alamamam gerekçesi ile işime son verildi. Fakat ben 2006 yılında 4 yıl önce yani İstanbul Üniversitesi’nde iktisatta doktora programına başlamıştım. Bu programı 2011 yılında başarıyla tamamladım. 2010 yılında sözleşmem uzatılmadığı için ben mahkemeye başvurdum. Haklarımı geri alabilmek için mahkeme süreci devam ederken doktorayı tamamladım. İdare mahkemesine doktora diplomamı geçici mezuniyet belgemi mahkemenin seyrini yüzde yüz etkileyeceği düşüncesi ile teslim ettim. Buna rağmen ikinci idare mahkemesi bunu göz ardı etti. Üniversite lehine davayı sonuçlandırdı yerel mahkeme. Bu arada ben bilimsel çalışmaları içeren bir bilgi yazısını da mahkemeye iletmiştim. Fakat bütün bunlara rağmen idare mahkemesi benim haksız olduğum kararına vardı. Tabi yasal süreçleri işletmeye devam ettik. Bu hukuksuzluğun giderilmesini umarak bu vesileyle daha sonra Danıştay’a bu konuda bir başvurumuz oldu. Danıştay’da yapılan inceleme sonucunda da yerel mahkemenin kararının yerinde olduğu onanması gerektiği ve itirazımızın reddedilmesi kararı çıktı. Buda tabi bizi ciddi anlamda umutsuzluğa sevk etti, çünkü hukuksuz bir işlemin en azından Danıştay’da düzeltileceği umudunu taşıyorduk. Tabi iç hukuk yollarını tüketmemiz gerektiği için bütün bu yaşadıklarımızdan sonra çok bir beklentimiz olmamakla beraber anayasa mahkemesine başvuruda bulunduk. Anayasa Mahkemesi de bizim başvurumuzu reddetti. Tabi bunun sonucunda artık herhangi bir hukuksal beklentimiz kalmadı. Artık bundan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmak durumundayız. Orada daha hukuki bir inceleme yapılacağını umuyoruz” dedi.
Öğretim görevlisiyken optikçi oldu
2010’dan itibaren ciddi mağduriyetler yaşadığını kaydeden Ekmekçiler, konuşmasına şöyle devam etti:
“Üniversite tabi bu bahsettiğim mahkeme süreçleri 6 yıl sürdü. Basit bir dosya ve birkaç dilekçeden oluşan dosyanın incelenmesi ve sonuca ulaşılması tam 6 yıl sürdü. Bu 6 yıl süresince ciddi mağduriyetler yaşadık, ben 15 yıl yaptığım meslekten uzaklaştırıldım ve ticaretle uğraşmak durumunda kaldım. Tabi bu mahkeme süreçlerinin oluşmasına sebep olan durumun kaynağı üniversitedeki yapılanmanın olduğu düşüncesindeyim çünkü bu kararların altında imzası olan üniversite üst yönetiminin tümü FETÖ/PDY örgütü üyesi olma suçuyla açığa alındığı hatta tutuklananlar olduğu. Bu terör örgütünün bir eylemi olduğunu düşünüyorum açıkçası bütün bu uygulamaların. Tabi yasal süreç sonuçlandıktan sonra bu örgütte gün yüzüne çıkarıldıktan sonra basından takip ettiğim kadarıyla isimlere oradan ulaştım. Benim ikinci idare mahkemesinde dosyama bakan hakim itirazım sonucu Danıştay’da dosyamı inceleyen tetkik hakimi ve Anayasa Mahkemesi’nde dosyamı reddeden iki Anayasa Mahkemesi üyesinden biri FETÖ/PDY örgütü olma gerekçesi ile açığa alındı. Tutuklanıp ya da tutuklanmadıklarını bilmiyorum doğrusu buda bize bu yapının ne kadar organize çalıştığını göstermesi bakımından oldukça önemlidir. Şu an tabi daha öncede bahsettiğim gibi üniversiteden ayrıldıktan sonra ticaretle uğraşmak zorunda kaldım. Şuan optik işi uğraşıyorum halen. Bu süreci takip ediyoruz sonuçlarını da merakla bekliyoruz.”
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.