Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Doç. Dr. Ercan Baştu: “Çikolata kisti gebe kalmaya engel olabiliyor”

Doç. Dr. Ercan Baştu, çikolata kistinin üreme çağındaki kadınlarda sık karşılaşılan bir problem olduğunu belirterek açıklamalarda bulundu. Baştu, “Eğer biz erken tanıyı koyup, bir takım önleyici medikal tedaviler yapmazsak hastalık daha da ilerleyebilir. Çikolata kistinde tanı koymak da kolay olmuyor, çikolata kisti gebe kalmaya engel olabiliyor" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 19.02.2019 10:47
Haber Güncellenme Tarihi: 19.02.2019 10:47
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursahaber.com/
Doç. Dr. Ercan Baştu:  “Çikolata kisti gebe kalmaya engel olabiliyor”

Doç. Dr. Ercan Baştu, çikolata kistinin üreme çağındaki kadınlarda sık karşılaşılan bir problem olduğunu belirterek açıklamalarda bulundu. Baştu, “Eğer biz erken tanıyı koyup, bir takım önleyici medikal tedaviler yapmazsak hastalık daha da ilerleyebilir. Çikolata kistinde tanı koymak da kolay olmuyor, çikolata kisti gebe kalmaya engel olabiliyor" dedi.

Doç. Dr. Ercan Baştu, çikolata kistinin üreme çağındaki kadınlarda sık karşılaşılan bir problem olduğunu belirterek hastalığa dair açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Baştu, hastalığın tanısının erken konulmasının önemli olduğunu belirtti. Baştu, “Eğer biz erken tanıyı koyup, bir takım önleyici medikal tedaviler yapmazsak hastalık daha da ilerleyebilir. Çikolata kistinde tanı koymak da kolay olmuyor. Hastalar, hastalığın tanısı konulana dek an az 6-7 doktor geziyor. Aradan 5-6 yıl geçiyor. Karın ağrısı pek çok hastalıkta görülebildiğinden başka hastalıklarla sıklıkla karıştırılıyor” dedi.

Doç. Dr. Ercan Baştu, çikolata kistinden ne zaman şüphelenilmesi gerektiğini şöyle anlattı, “Herhangi bir erken tanı için buna yönelik kan testi, vb. yok. Fiziki muayene ve ultrason yapmak gerekiyor. Çikolata kisti hastalığında kist de görülebiliyor. Belirgin özellikteki bu kisti görüp, bu hastalıktan da şüphelenip hastayı da iyi dinlediğimizde hastalığın tanısını koyabiliyoruz. Uyguladığımız tedavi ile hastalarımızın yaşam kalitesini etkilenmemesini, hastalığın ilerlememesini, üremesiyle ilgili sıkıntı çıkarmamasını, ağrısının azalmasını sağlayabiliyoruz” dedi.

“Çikolata kisti sorunu yaşayan kadınların yarısı kısırlık sorunu yaşıyor”

Doç. Dr. Ercan Baştu çikolata kisti problemi yaşayan kadınların yarısının kısırlıktan muzdarip olduğunu ifade etti. Baştu, “Çikolata kisti gebe kalmaya engel olabiliyor. Gebe kalma sürecinin her aşamasında bu olumsuz etki görülebiliyor. Tüplerin yapısını bozabiliyor veya kistin kendisi yumurtanın kalitesini bozabiliyor. Yumurtanın gebelik oluşturabilme kalitesini bozuyor. çikolata kisti hastaları yaklaşık yarıya yakını farklı farklı nedenlerle kısırlık şikayetiyle bize gelebiliyor” ifadelerini kullandı.

“Çikolata kistinde ameliyatı mümkün olduğunca erteliyoruz”

Doç. Dr. Baştu, çikolata kistinin kronik bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, “Bu hastalık tanısını koyduğumuz hastalarımızı biz çikolata merkezimizde yakın takip ediyoruz. Hem medikal hem cerrahi olarak, hastalığın ilerleyişini, şikayetin geçip geçmediğini, devam edip etmediğini, ilacı ne kadar süre kullandığını, daha ne kadar kullanması gerektiğini, kullandığı ilacın yan etkisi hastada oluyor mu olmuyor mu, yan etkisine göre uzun süre tedaviyi planlayıp, hastalarımızı da bu yönde bilgilendirip, uzun dönem kontrollere çağırıyoruz. Yani tamamıyla bitecek, temizlenecek bir hastalık değil. Diyelim ki kisti ameliyat ettik ve çıkarıldı, yeniden tekrarlayabilir. O yüzden ameliyatlarımızı mümkün olduğunca ötelemeye, mümkün olduğunca ameliyattan uzak karar vermeye çalışıyoruz. Ama bazen de seçeneğimiz kalmıyor, hastanın muhakkak cerrahiye ihtiyacı oluyor. Bu durumlarda da hastaya her türlü bilgiyi veriyoruz” dedi.

Doğru Beslenme Ve Egzersiz Adeta İlaç Gibi

Doç. Dr. Ercan Baştu, özellikle GDO’su yüksek, işlenmiş, paketli gıdaların hastalığın ilerlemesinden sorumlu tutulduğunu vurguladı ve, “Bunlar daha çok bu hastalığın ilerlemesine, hızlanmasına yol açabiliyor. Tabii ki kahve, sigara da olumsuz etkiliyor, hastalığın ilerlemesine yol açabiliyor. Hastalarıma önerdiğim organik beslenmeleri. Ev yemeklerine yönelmeleri, paketli ve işlenmiş gıdalardan olabildiğince uzak durmaları. Bunlara dikkat ettiklerinde, hastalığın şikayetlerinde azalma oluyor. 10 puanlık bir şikayet varsa, bu 6’ya 7’ye düşüyor. O yüzden hayat standartlarını değiştirmeleri lazım. Spor, yürüyüş yapmak önemli. Yürüyüş kandaki stres hormonunu azalttığı için bunlar da ağrıyı algılamada, hastalığın getirdiği zararlı etkileri daha az hissetmemize, hastalığın daha az ilerlemesine neden oluyor. Bu yüzden hastalarıma yaşam tarzlarını değiştirmelerini öneriyorum” diye konuştu.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.